4
biz sözlükte , okulda , zirvelerde , batak masasında bilmem nerde tartışadursak da bu anti futbol , kötü futbol , futboldan soğutan hareketler kaldığı yerden devam edecektir . yunanistan bu defans futbolunu gözümüze soktuğunda diyordum ulan inşallah yakında 10 kişi defans 1 kişi forvet oynamaz takımlar diye . ama günümüzde görüyorum ki bu da oluyor . her ne kadar bu söyleme karşı olsam da büyük - küçük diye ayırdığımız takımlar birbiriyle maç yaparken herkes küçük takımların çanakkale geçilmezi oynamasını beklerken , çapulcuların dahi olarak nitelendirildiği canım feda ülkemde kendini en büyük gören takım bile 8 defans oyuncusuyla küçüğe karşı maça çıkabiliyor , üstelik turdan elenmesi için 4 farklı yenilmesi gerekirken . o kadar götü atmış ki , o kadar göz boyama tavırlarına girmiş ki defans oyuncularıyla ortasaha kurmuş 4 farklı yenilmemek için . 4 fark lan 4 fark ! sonra da çıkıp utanmadan '' iyi oynadım yenildim alkışlayan olmadı , kötü oynadım yendim herkes el üstünde tuttu '' diye ağlıyor bu kişi . işte bu bahsettiklerimin hepsi futbolun matrix öğretisidir . içimize işlemiş mazlum edebiyatı . e bu takım bunu yaparken küçük takım böyle yapınca elbette ki sorun yok gibi görünecek futbolun seri katillerine . medyam , köşe yazarlarım , ilk sayfa kapaklarım , kahvedeki dayılar , market , dolmuş şöförleri , berlerler , manav günlük hayatta karşımıza kim ve ne çıkarsa yüzde 90'ı bu öğretiye kurban gitmiştir .
siyasi matrix öğretilerinden dolayı bir ideoloji uğruna hayatını sürdürmekten tırsar olmuş insanım spor konusunda da bir ideolojinin olacağını idrak edememekte . çünkü ona tersini gösteriyorlar hep , yanlışı övüyorlar , yanlışla başardı gibi gösteriyorlar da ondan . görüş farketmeksizin hangi ideoloji olursa olsun kendini o davalara adamış insanları ağzım açık okurum ve araştırırım . futbol artık öyle bir seviyeye geldi ki ; sağ , sol , ortanın solu , emperyalizm , faşizm , sosyalizm , kapitalizm , komünizm , liberalizm , nasyona sosyalizm , hitler , mao , lenin bilmem ne hiç biri önüne geçemez oldu . neden ? çünkü matrix öğretisi çıkarlar söz konusu olduğundan beri insanoğluna yutturulmaya çalışıldı . bizi böyle inandırdılar , bize siz olamazsınız dediler , sen mi kurtaracaksın ülkeyi dediler , gerçekçi düşün dediler . bunu söyleyenler futbolda da ideoloji olamayacağına inandırdılar bizi . futbolu günlük düşündürtmeye çalıştılar . sadece skora göre başarı ya da başarısızlık var dediler . biz de inandık . o yüzden rijkaard'ın yeri bende büyüktür . çünkü ideoloji adamıdır rijkaard . çizgisinden taviz vermez . inandığı yolda yürür bilir ki kara bulutların arkasında görünmeyen , görünmesi istenmeyen beyaz bulutlar hep vardır . benim ülkemde bu beyaz bulutları hep gizlediler , kendi düşüncelerini savundurttukları siyah bulutları öne çıkardılar . insanlar duya duya buna inandılar . yıllardır rıdvan'ı , selçuk yula'yı , ercan saatçi'yi bilmem neyi döndük dolaştık durduk . neden yahut niye bilmiyoruz hala da görmeye devam ediyoruz , büyük ihtimalle de uzun yıllar daha göreceğiz . çünkü futbolun matrix öğretisi öyle kısa bir misyon değildir , yarın başka birşeyi inandırmaya çalışacaklar bize . bu böyle sürüp gidecek işte . hitler de böyle yapmıştır . insanların karşısına çıkabilecek herşeye en üstün ırk alman ırkıdır dedirtmiş ve zamanla insanlara bunu inandırmıştır . oylarla führer olmuş , böylece meşruiyet kazandırmıştır kendisine .
ne zaman ki hakemler baskıdan kurtulur , ne zamanki yenilse bile bir takım övülür ( 30 yıl önceki şerefli mağlubiyetler değil kastım ) yense bile eleştirilir o zaman birşeyler olabilir . ne zaman ki futbolun matrix öğretisini insanlar kavrar , o zaman farklı şeyler konuşabiliriz .
siyasi matrix öğretilerinden dolayı bir ideoloji uğruna hayatını sürdürmekten tırsar olmuş insanım spor konusunda da bir ideolojinin olacağını idrak edememekte . çünkü ona tersini gösteriyorlar hep , yanlışı övüyorlar , yanlışla başardı gibi gösteriyorlar da ondan . görüş farketmeksizin hangi ideoloji olursa olsun kendini o davalara adamış insanları ağzım açık okurum ve araştırırım . futbol artık öyle bir seviyeye geldi ki ; sağ , sol , ortanın solu , emperyalizm , faşizm , sosyalizm , kapitalizm , komünizm , liberalizm , nasyona sosyalizm , hitler , mao , lenin bilmem ne hiç biri önüne geçemez oldu . neden ? çünkü matrix öğretisi çıkarlar söz konusu olduğundan beri insanoğluna yutturulmaya çalışıldı . bizi böyle inandırdılar , bize siz olamazsınız dediler , sen mi kurtaracaksın ülkeyi dediler , gerçekçi düşün dediler . bunu söyleyenler futbolda da ideoloji olamayacağına inandırdılar bizi . futbolu günlük düşündürtmeye çalıştılar . sadece skora göre başarı ya da başarısızlık var dediler . biz de inandık . o yüzden rijkaard'ın yeri bende büyüktür . çünkü ideoloji adamıdır rijkaard . çizgisinden taviz vermez . inandığı yolda yürür bilir ki kara bulutların arkasında görünmeyen , görünmesi istenmeyen beyaz bulutlar hep vardır . benim ülkemde bu beyaz bulutları hep gizlediler , kendi düşüncelerini savundurttukları siyah bulutları öne çıkardılar . insanlar duya duya buna inandılar . yıllardır rıdvan'ı , selçuk yula'yı , ercan saatçi'yi bilmem neyi döndük dolaştık durduk . neden yahut niye bilmiyoruz hala da görmeye devam ediyoruz , büyük ihtimalle de uzun yıllar daha göreceğiz . çünkü futbolun matrix öğretisi öyle kısa bir misyon değildir , yarın başka birşeyi inandırmaya çalışacaklar bize . bu böyle sürüp gidecek işte . hitler de böyle yapmıştır . insanların karşısına çıkabilecek herşeye en üstün ırk alman ırkıdır dedirtmiş ve zamanla insanlara bunu inandırmıştır . oylarla führer olmuş , böylece meşruiyet kazandırmıştır kendisine .
ne zaman ki hakemler baskıdan kurtulur , ne zamanki yenilse bile bir takım övülür ( 30 yıl önceki şerefli mağlubiyetler değil kastım ) yense bile eleştirilir o zaman birşeyler olabilir . ne zaman ki futbolun matrix öğretisini insanlar kavrar , o zaman farklı şeyler konuşabiliriz .