73
oynadığı futbolun gereklerini iyi yerine getiren, ancak futbolun güzelliklerini ortadan kaldırdığı için "anti-futbol" damgası yemeye mahkum olan takımdır...
eskişehirspor takımı iyi alan parsellemektedir, savunmayı kaleye yakın tutmakta ve bunu yaparken minimum hata yapmaktadır, iyi pres yapmaktadır, mücadeleden kaçmamaktadır...
ancak gelgelelim 8 mart 2010 eskişehirspor galatasaray maçında durum 2-0 olana gelen her topu rakip yarı alana diken, sürekli olarak toplara elleriyle müdahale etmeye çalışan, hakemle olumlu olumsuz her türlü kararında diyaloğa giren, top gelene kadar rakip oyuncuya tekme atan*, iki takım oyuncuları konuşurken dışarıdan diyaloğa girmeye çalışan ve ortamın gerilimini arttıran, 90 dakika boyunca pozisyona giremeden 2 gol atan bir futbol takımı görüntüsü çizen takım nasıl oluyor da "anti futbol" oynayan bir takım olmuyor anlamak güç doğrusu...
tamam iyi savunma yapmak futbolun önemli bir parçası. mesela chelsea gibi bir takım barcelona karşısında bunu çok başarılı bir şekilde uygulamıştı. ancak savunma hattını kaleciyle 2 metre mesafaye kurmak, aldığı her topu dağlara taşlara vurmak "futbol" ile ne kadar alakalı? kimse eskişehispor'dan chelsea gibi savunma yapmasını beklemiyor ama güzel kardeşim stoperin iki üç pas yapsın, topu orta sahada çevir. maçta olmuş 65. dakika, galatasaray takımında savunma yapan(!)* oyuncular çıkmış, sen iki duvar pası yapmışsın diye "futbol" oynuyor mu kabul edeceğiz? hadi bu maçı geçtik, ali sami yen'deki maçta çok mu "futbol" oynadılar da biz bir maçta "anti-futbol" oynayan takım dedik?
o dalga geçtiğiniz yılmaz vural çıktı ali sami yen'e, kasımpaşa'ya çanakkale geçilmez yerine futbolu kirletmeden çatır çatır oynamaya çalıştı, cesaret etti. şimdi soruyorum hangisi maçtan daha çok zevk aldınız, geçen haftaki kasımpaşa maçından mı, bu akşam eskişehir'de oynanan maçtan mı?
kimse bana anadolu takımı edebiyatı yapmasın. yapan da "türk futbolu neden avrupa futbolu ile aynı seviyeye gelemiyor?" diye ağlamasın. adamlar stamford bridge'de, san siro'da, allianz arena'da, chaban delmas'da maç oynamaya çıkıyor. al sana hafta sonu oynanan bordeaux-montpellier maçı. adamlar çıktı ellerinden ne geliyorsa oynadı, gayette futbolu çirkinleştirmeden 3 puanı almaya çalıştı...
eğer önüne geldiğinde her topu rakip yarı sahaya dikmek, savunma çizgisini kaleye 2 metre mesafeye kurmak, üç futbolcu ile iyi alan daraltıp iki futbolcu ile pres yapmak "futbol" oynamaksa, bu gece eskişehispor bu gece barcelona'dan sonra galakside en iyi top oynayan takım haline gelmiştir...
eskişehirspor takımı iyi alan parsellemektedir, savunmayı kaleye yakın tutmakta ve bunu yaparken minimum hata yapmaktadır, iyi pres yapmaktadır, mücadeleden kaçmamaktadır...
ancak gelgelelim 8 mart 2010 eskişehirspor galatasaray maçında durum 2-0 olana gelen her topu rakip yarı alana diken, sürekli olarak toplara elleriyle müdahale etmeye çalışan, hakemle olumlu olumsuz her türlü kararında diyaloğa giren, top gelene kadar rakip oyuncuya tekme atan*, iki takım oyuncuları konuşurken dışarıdan diyaloğa girmeye çalışan ve ortamın gerilimini arttıran, 90 dakika boyunca pozisyona giremeden 2 gol atan bir futbol takımı görüntüsü çizen takım nasıl oluyor da "anti futbol" oynayan bir takım olmuyor anlamak güç doğrusu...
tamam iyi savunma yapmak futbolun önemli bir parçası. mesela chelsea gibi bir takım barcelona karşısında bunu çok başarılı bir şekilde uygulamıştı. ancak savunma hattını kaleciyle 2 metre mesafaye kurmak, aldığı her topu dağlara taşlara vurmak "futbol" ile ne kadar alakalı? kimse eskişehispor'dan chelsea gibi savunma yapmasını beklemiyor ama güzel kardeşim stoperin iki üç pas yapsın, topu orta sahada çevir. maçta olmuş 65. dakika, galatasaray takımında savunma yapan(!)* oyuncular çıkmış, sen iki duvar pası yapmışsın diye "futbol" oynuyor mu kabul edeceğiz? hadi bu maçı geçtik, ali sami yen'deki maçta çok mu "futbol" oynadılar da biz bir maçta "anti-futbol" oynayan takım dedik?
o dalga geçtiğiniz yılmaz vural çıktı ali sami yen'e, kasımpaşa'ya çanakkale geçilmez yerine futbolu kirletmeden çatır çatır oynamaya çalıştı, cesaret etti. şimdi soruyorum hangisi maçtan daha çok zevk aldınız, geçen haftaki kasımpaşa maçından mı, bu akşam eskişehir'de oynanan maçtan mı?
kimse bana anadolu takımı edebiyatı yapmasın. yapan da "türk futbolu neden avrupa futbolu ile aynı seviyeye gelemiyor?" diye ağlamasın. adamlar stamford bridge'de, san siro'da, allianz arena'da, chaban delmas'da maç oynamaya çıkıyor. al sana hafta sonu oynanan bordeaux-montpellier maçı. adamlar çıktı ellerinden ne geliyorsa oynadı, gayette futbolu çirkinleştirmeden 3 puanı almaya çalıştı...
eğer önüne geldiğinde her topu rakip yarı sahaya dikmek, savunma çizgisini kaleye 2 metre mesafeye kurmak, üç futbolcu ile iyi alan daraltıp iki futbolcu ile pres yapmak "futbol" oynamaksa, bu gece eskişehispor bu gece barcelona'dan sonra galakside en iyi top oynayan takım haline gelmiştir...