6
ülkesinden sürgün edilmiş eski bir mısırlı futbol efsanesi.
cihat akbel'in anlattıklarına göre, 74 kişinin öldüğü bir müsabaka sonrası, hüsnü mübarek, muhammet mursi ve sisi'nin geldiği malum arap baharı dönemlerinde, bunların kendi ülkelerinin altına dinamit döşediğini ve ülke insanlarını provoke etme amacında olduğunu, bu olayların hiç göründüğü gibi olmayıp, olayların aydınlatılması gerektiğini söylemiş. ardından mısır'ın despot hükümetleri tarafından hem kendisi futboldan men edilmiş, hem de mısır'daki ligler tehir edilmiş. sisi'nin yönetime gelmesinden sonra ise ismi darbeciye çıkmış, ne ironi ama. ülkesinde "de facto persona non grata" olmuş, hapis cezası almış.
ayrıca 2008 yılında mısır'ın filistin ambargosu sonrası, israil-filistin savaşı sırasında filistin ve filistinli halkını savunması sebebiyle filistinde de çok sevilen bir figür olmuş. hatta ülkede tüm filistinli gençler takımlarında kendisinin de özdeşleştiği 22 numaralı formayı giymek isterlermiş.
entelektüel olarak da kendisini geliştirmiş, beşeri sermayesine değer katmış birisiymiş. futbol konusunda maç sonlarında yaptığı açıklamalar ve oyunu değerlendirmeleri bırakın sıradan bir futbolcuyu, futbolla akademik olarak ilgilenen insanlardan bile bariz daha kaliteliymiş. ayrıca politik ve siyasal olarak duruşu da çok farklıymış. mısırda kahire üniversitesinde felsefe bölümü mezunuymuş.
şu anda katar'da ikamet edip, bein sports katarda çalışıyormuş.
tüm bunları ben de öğrenince kendisine epey saygı duydum. şimdiki futbolcuları çıkartsanız 3 kelimeyi yan yana getiremiyorlar; adam felsefe bitirip, güncel siyasi olaylarla ilgili söylenmesi cesaret isteyen şeyleri korkusuzca söyleyebilmiş.
cihat akbel'in anlattıklarına göre, 74 kişinin öldüğü bir müsabaka sonrası, hüsnü mübarek, muhammet mursi ve sisi'nin geldiği malum arap baharı dönemlerinde, bunların kendi ülkelerinin altına dinamit döşediğini ve ülke insanlarını provoke etme amacında olduğunu, bu olayların hiç göründüğü gibi olmayıp, olayların aydınlatılması gerektiğini söylemiş. ardından mısır'ın despot hükümetleri tarafından hem kendisi futboldan men edilmiş, hem de mısır'daki ligler tehir edilmiş. sisi'nin yönetime gelmesinden sonra ise ismi darbeciye çıkmış, ne ironi ama. ülkesinde "de facto persona non grata" olmuş, hapis cezası almış.
ayrıca 2008 yılında mısır'ın filistin ambargosu sonrası, israil-filistin savaşı sırasında filistin ve filistinli halkını savunması sebebiyle filistinde de çok sevilen bir figür olmuş. hatta ülkede tüm filistinli gençler takımlarında kendisinin de özdeşleştiği 22 numaralı formayı giymek isterlermiş.
entelektüel olarak da kendisini geliştirmiş, beşeri sermayesine değer katmış birisiymiş. futbol konusunda maç sonlarında yaptığı açıklamalar ve oyunu değerlendirmeleri bırakın sıradan bir futbolcuyu, futbolla akademik olarak ilgilenen insanlardan bile bariz daha kaliteliymiş. ayrıca politik ve siyasal olarak duruşu da çok farklıymış. mısırda kahire üniversitesinde felsefe bölümü mezunuymuş.
şu anda katar'da ikamet edip, bein sports katarda çalışıyormuş.
tüm bunları ben de öğrenince kendisine epey saygı duydum. şimdiki futbolcuları çıkartsanız 3 kelimeyi yan yana getiremiyorlar; adam felsefe bitirip, güncel siyasi olaylarla ilgili söylenmesi cesaret isteyen şeyleri korkusuzca söyleyebilmiş.