1209
hakkında burnuma çok pis kokular geliyor.
şu an yazacaklarım bir suçlama değildir öncelikle, onu belirteyim. ne polisim ne yargı makamıyım. o yüzden yazdıklarım beni bağlar, aklıma gelen başımıza gelmez umarım.
2000 yılında faruk süren görevi bırakırken hakkında “ne yedi be galatasaray’ın parasını” falan denirdi. ben hiç inanmadım, inanmak istemedim bu söylentilere.
bu yıl gerçekleşen seçimde bu kadar çok aday çıkmasının elbette bir sebebi vardı. bu insanlar sadece galatasaray hissiyatıyla kurun bu seviyelere geldiği bi ülkede taşın altına ellerini koymak istedilerse, acaba biz neden ünal aysal gittiğinde başkan adayı bulamadık diye bi sormak lazım. çok da uzak değil, 6-7 sene öncesiydi yani. duygun yarsuvat’ı rica minnet başkan yapmıştık.
şimdi ne değişti peki? söyleyeyim ne değişti, stadımızın sponsorluk anlaşması bitti. yani galatasaray’a tek kalemde gelecek en büyük gelir kalemini kullanma şansı vardı bu seçimin kazananına.
şimdi ışıtan gün - rotterdam ilişkileri, içeriden tasfiye edilen yöneticiler, kulübün başına getirilen teknik direktör, sportif direktör söylentileri falan.
temmuz ayında muhtemelen alt yapı için gerçekleştirilen, gelecek adına umut veren fatih terim - burak elmas - bahattin demirbilek fotoğrafının sonucu ne oldu mesela, merak ediyorum ben bunu.
fatih terim gözümde futbol şubesinde gerçekleştirilecek olan para operasyonlarına engel olan kişiydi. geleceği hiç iyi görmüyorum.
sırf fatih terim nefretiyle kulübün 40 senelik efsanesinin önüne 7-8 aydır tanıdığımız ve geçmişi pek de parlak olmayan adamları koyup, fatih terim hakkında “aslolan galatasaray” derken, iğrenç tweetler atan insanlar hakkında savunma mekanizmaları geliştirenleri ise allah’a havale ediyorum.
şu an yazacaklarım bir suçlama değildir öncelikle, onu belirteyim. ne polisim ne yargı makamıyım. o yüzden yazdıklarım beni bağlar, aklıma gelen başımıza gelmez umarım.
2000 yılında faruk süren görevi bırakırken hakkında “ne yedi be galatasaray’ın parasını” falan denirdi. ben hiç inanmadım, inanmak istemedim bu söylentilere.
bu yıl gerçekleşen seçimde bu kadar çok aday çıkmasının elbette bir sebebi vardı. bu insanlar sadece galatasaray hissiyatıyla kurun bu seviyelere geldiği bi ülkede taşın altına ellerini koymak istedilerse, acaba biz neden ünal aysal gittiğinde başkan adayı bulamadık diye bi sormak lazım. çok da uzak değil, 6-7 sene öncesiydi yani. duygun yarsuvat’ı rica minnet başkan yapmıştık.
şimdi ne değişti peki? söyleyeyim ne değişti, stadımızın sponsorluk anlaşması bitti. yani galatasaray’a tek kalemde gelecek en büyük gelir kalemini kullanma şansı vardı bu seçimin kazananına.
şimdi ışıtan gün - rotterdam ilişkileri, içeriden tasfiye edilen yöneticiler, kulübün başına getirilen teknik direktör, sportif direktör söylentileri falan.
temmuz ayında muhtemelen alt yapı için gerçekleştirilen, gelecek adına umut veren fatih terim - burak elmas - bahattin demirbilek fotoğrafının sonucu ne oldu mesela, merak ediyorum ben bunu.
fatih terim gözümde futbol şubesinde gerçekleştirilecek olan para operasyonlarına engel olan kişiydi. geleceği hiç iyi görmüyorum.
sırf fatih terim nefretiyle kulübün 40 senelik efsanesinin önüne 7-8 aydır tanıdığımız ve geçmişi pek de parlak olmayan adamları koyup, fatih terim hakkında “aslolan galatasaray” derken, iğrenç tweetler atan insanlar hakkında savunma mekanizmaları geliştirenleri ise allah’a havale ediyorum.