48
basın mensuplarının(!) başkan elmas'ın ağzından kötü gidişat, denizlispor'a kupada elenmemiz ile alakalı sözler duymak için aynı şeyleri kırk defa tekrar ettiği ve başkanın 40 kere geçiştirdiği basın toplantısıdır. ben açıkçası düzgün bir soru sorabilecek kişi olmadığı için salonda beklentim olmadan izledim. nitekim öyle de oldu. magazin tadında, polemik yaratıp galatasaray'a zarar verecek ve şahısları yıpratacak sorular dışında düzgün bir soru sorulmadı. orada ünal aysal olsaydı örneğin burnundan getirirdi bunların.
hoca görüşmesi kısmı ise inandırıcı değildi. benim mantığıma göre önce hocaya elindeki isimleri sunar, hocadan öncelik sırası istersin. sonrasında da görüşmelere başlarsın. anladığım kadarıyla fatih terim'in yollanması fikri 1-2 haftalık bir süreç değil.
ben başkanım diyerek soruları yanıtlaması ise polemik yaratmaktan kaçınmak için söylendiği açık sözler. ismi lazım olmayan bir kardeşimiz "bu kararı kim verdi?" veya "yöneticiler fatih terim ile devam edilirse biz yokuz resti çekmiş detayları nedir?" gibi bana sorulsa cevap vermeye tenezzül etmeyip hayatını idame ettirebiliyor oluşuna hayretler içinde bakmama sebebiyet verecek sorulara başka nasıl cevap verilir bilmiyorum. kararı başkan verecek tabi ki. adam cevabını vermekten aciz ki sormuş. başkan da cevap veriyor. daha başka bir yanıt aklıma gelmiyor. düzgün eleştirmek lazım. teknik direktörün kim olacağı ile ilgili karar galatasaray başkanının yetki sınırları içerisindedir ve son karar ona aittir. dolayısıyla bu soru; hakem var kontrolünü yapmış, golü vermiş, maçtan sonra hakeme "hocam gol kararını kim verdi?" demekle aynı şey. "evet, tarafından" esprisini aklıma getiriyor bu soru. diğer seçenek de art niyet zaten. fakat bu soru art niyet içermekten çok cevabı vermekten aciz olduğu için sorulmuş gibi.
sözün özü doğru eleştirmek lazım. eleştirmek için eleştirmenin bir faydası olmuyor. burak elmas bugün alt ligin düşecek takımına anlık türk kulüplerinin en büyük gelir kaynaklarından avrupa kupalarına katılım için tek realistik şansı olan ziraat kupası elemelerinde elenince bu kararı aldık dese bunun kime ne faydası olur? fatih terim'i rencide etmek ve ipleri germek dışında hiçbir faydası yok. ortada başarısızlık var ve yollar ayrıldı. nezaketen ve bu akbabalara malzeme vermemek için burak elmas susmayı tercih ediyor ve bunu da söylüyor. bir cevap verilseydi verilecek cevap geçmiş maçlarda ortada. herkes okuyup buna göre düşündüğünü söyleyebilir.
hoca görüşmesi kısmı ise inandırıcı değildi. benim mantığıma göre önce hocaya elindeki isimleri sunar, hocadan öncelik sırası istersin. sonrasında da görüşmelere başlarsın. anladığım kadarıyla fatih terim'in yollanması fikri 1-2 haftalık bir süreç değil.
ben başkanım diyerek soruları yanıtlaması ise polemik yaratmaktan kaçınmak için söylendiği açık sözler. ismi lazım olmayan bir kardeşimiz "bu kararı kim verdi?" veya "yöneticiler fatih terim ile devam edilirse biz yokuz resti çekmiş detayları nedir?" gibi bana sorulsa cevap vermeye tenezzül etmeyip hayatını idame ettirebiliyor oluşuna hayretler içinde bakmama sebebiyet verecek sorulara başka nasıl cevap verilir bilmiyorum. kararı başkan verecek tabi ki. adam cevabını vermekten aciz ki sormuş. başkan da cevap veriyor. daha başka bir yanıt aklıma gelmiyor. düzgün eleştirmek lazım. teknik direktörün kim olacağı ile ilgili karar galatasaray başkanının yetki sınırları içerisindedir ve son karar ona aittir. dolayısıyla bu soru; hakem var kontrolünü yapmış, golü vermiş, maçtan sonra hakeme "hocam gol kararını kim verdi?" demekle aynı şey. "evet, tarafından" esprisini aklıma getiriyor bu soru. diğer seçenek de art niyet zaten. fakat bu soru art niyet içermekten çok cevabı vermekten aciz olduğu için sorulmuş gibi.
sözün özü doğru eleştirmek lazım. eleştirmek için eleştirmenin bir faydası olmuyor. burak elmas bugün alt ligin düşecek takımına anlık türk kulüplerinin en büyük gelir kaynaklarından avrupa kupalarına katılım için tek realistik şansı olan ziraat kupası elemelerinde elenince bu kararı aldık dese bunun kime ne faydası olur? fatih terim'i rencide etmek ve ipleri germek dışında hiçbir faydası yok. ortada başarısızlık var ve yollar ayrıldı. nezaketen ve bu akbabalara malzeme vermemek için burak elmas susmayı tercih ediyor ve bunu da söylüyor. bir cevap verilseydi verilecek cevap geçmiş maçlarda ortada. herkes okuyup buna göre düşündüğünü söyleyebilir.