2486
yaşattığı şampiyonluğun haricinde galatasaray’a en büyük artısı şüphesiz ndiaye’den 8 milyon kâr etmemizi sağlamasıdır. ndiaye, fernando sonrası toparlananamış, kariyeri tepetaklak gitmiştir. yanındaki oyuncunun üzerindeki yükü alan bir oyuncuydu. ingiltere gibi yüksek tempolu bir ligde manchester city 38’lik fernandinho ile oynarken biz 32 yaşındaki fernando’ya yaşlı diyebiliyorduk. bunun sebebi de o takımın yaşlı oyunculardan kurulu olmasıydı, mariano, nagatomo, donk gibi oyuncularımız vardı. takım yaşlıydı, bu sebeple fernando’nun yaşı da göze batıyordu. trabzonspor’da hamsik rolünün benzerini geriden oyun kurma anlamında rahatlıkla yapardı, bu sene en büyük eksikliğimiz bu zaten. son 10 yılda en başarılı olduğumuz yıllarda hep orta göbekle başarılı veya başarısız olduk. 2011-2012’de kanat oyuncusuz selçuk-melo ikilisinin katkısıyla şampiyon olduk. kötü kaleciyle başarılı olunur, kötü kanatlarla başarılı olunur, kötü defans ile başarılı olunur, kötü forvetle bile başarılı olunur fakat kötü orta saha ile başarılı olman imkansız. real madrid ve barcelona bile prime dönemlerinde messi ve ronaldo’dan çok orta alandaki üçlüleriyle bu başarıyı elde ettiler. ronaldo 3 kez şampiyonlar liginş kazanırken modric, kroos, casemiro üçlüsüne, messi ise kariyerinin başında xavi, iniesta, busquets üçlüsüne çok şey borçlu. hem defansta hem ofansta orta sahan kadar güçlüsün.