2448
beşiktaş'ta teknik direktörlük yapmadan önce çok sempatik bulduğum bir insandı. ama göreve geldiği ilk sezonunda o kadar ağlayarak algı yapmaya çalıştı ki başarılı da oldu, birden gözümde aşırı itici bir role büründü. 2. sezonunda ağlamaya devam ederek yine algı yapmaya çalıştı fakat başarılı olamadı. hatta geçirdiği 2. sezonda kötü sonuçlardan sonra maç sonu açıklamalarında hiçbir hakem hatasına yorulacak pozisyon olmamasına rağmen o kadar ağlamaya başlayıp suçu hakemlere yöneltmeye çalıştı ki bu işlerin felakete dönmeden önce son dönem olduğu belliydi. nitekim hakemleri baskı altına alamayacağını anladığı zaman "sorumluluk benim" tarzı açıklamalarda bulunup yenilgiyi kabul etmişti bu yüzden istifasını duyunca hiç şaşırmadım. neyse bundan sonra yolu açık olsun.