999
hayatımda yaşadığım en güzel maç günü olan karşılaşma. sabah arkadaşımla kahvaltıyla başlayıp, öğle saatlerinde vapurla karaköy'e geçip tahtakale'den aldığımız meşalelerle nevizade'ye yürüdüğümüz, hafta içi olması itibariyle öğlen vakti henüz boş olan ama maç saati yaklaştıkça iğne atacak yer kalmamış ve iyice çoştuğumuz anlarda neredeyse meşaleyle mekanın tentesini yakacak olmamla başlayan harika gün. sonrasında tezahuratlarla metroya yürüyüp, stada vardığımızda çoşkuyu hiç kaybetmeden harika bir başlangıç yapmamız, art arda kaçan gollerin verdiği stres ve birikimle emmanuel eboue'nin golüne son senelerdeki yaşadıklarımızı da içimizden atarcasına deli gibi sevinmek, johan elmander'in ikinci golüyle "bu sefer çeviremeyeceksinizi" rakibe skor olarak da hissettirmek, felipe melo'nun 3. golüyle arkamızda olan tanımadığımız arkadaşı araya alıp yumruklamamız, devam eden dakikalarda iyice çoşup maçı harika şekilde bitirip eve dönüş yolunda da gecenin son aktivitesi yemeğimizi yiyip geceyi sonlandırmıştık. eve geldiğimde televizyon başında uyuya kalıp gece uyandığımda, normalde sesi çok zor kısılan benim, sesimin bildiğin hiç çıkmadığını fark etmemle günün hakkını fazlasıyla verdiğimize son kanaatı getirip huzur içinde uyumuştum.