127
bu konuda başarısız olmamızı adım adım incelemek lazım.
1. takım duran top çalışmıyor.
hoca bu konunun önemini basın toplantısında gelen soru üzerine belirtti. idmanları takip eden, içeriden bilgi alan gazeteciler var. aksi durumda "takım katiyyen duran top çalışmıyor" derlerdi bugüne kadar. üstelik duran top dediğiniz şey futbolun ilerlediği kadar hızlı ilerlemiyor. yani çok acayip tekniklere vs gerek. hocanın çalıştırdığı önceki galatasaray takımlarının duran toptan attığı goller malum. demek ki günün şartlarına bağlı değişkenler var.
2. duran top kullanan futbolcular
takımda en iyi duran top kullanan sorusuna hepimizin cevabı aynı mıdır? sanırım evet. ömer bayram. takımın en iyi duran top kullananı ömer bayram'sa zaten konu burda kapanmalı ama devam edelim.
3.duran topa vuracak futbolcular.
stoperlerimiz marcao ve nelson duran top konusunda çok maharetli değiller. bizden önceki takımlarındaki istatistikleri de ortada. sağ bek yedin zaten duran toplarda arkada sigorta. sol bek van anholt'un böyle bir özelliği yok. berkan akan oyunda bile pozisyona girmekte kaleye şut çekmekte sıkıntılı biri. gol atmakla yakından uzaktan alakası yok. kerem, morutan, cicaldau, halil fizik olarak ortada. çıkıp stoperleri üstünden kafayı vuracak durumda değiller. ön direk organizasyonu yapsak ya, gökhan gönül de çok fizikli adam değildi diyenler olabilir. o da gökhan gönül'dü işte, 300 futbolcuda 1 falan çıkıyor öyle beceriklidçsi. kaldık forvetlere. muhammed, diagne ikilisi. yani bizim duran toptan gol atabilmemiz bu iki arkadaşın yeteneğine kalmış. ikisinin de sahada olduğu zamanlar zaten kısıtlı, ne ara duran top olacak da, ömer sahada olacak da, bunlar da çıkıp vuracak. bir sürü değişken aynı anda bir araya gelecek.
yani bu konuda sabah akşam da çalışsak, direk olarak "orta-kafa-gol" bulmamız tamamen şansa bağlı. sebebi basit, iyi orta yapabilecek yetenekte oyuncumuz yok, kafa vuracak yetenekte oyuncularımız var ama yedekler genelde. bunun yerine geçtiğimiz senelerde yaptığımız bir organizasyon vardı kornerlerde; uzun uzun anlatmıyım hatırlayanlar vardır, ceza sahasının dışına pasla başlıyorduk, ufak bir üçgenle korneri kullananı savunma arkasına sarkıtmaya çalışıyorduk. başarılı olduğumuz çok sahne hatırlıyorum. bu sene izlediğim kısımlarda denediğimizi görmedim daha.
sözün özü duran topta kısa topla başlayıp bir organizasyon yapılmayacaksa, gol bulma şansı %80 kullanan oyuncuyla alakalıdır. öyle bir top kesersin ki içeri, kime çarpsa gol olur derler ya hani, gerçekten de öyledir işte.
hem boşuna mı demişler;
iyi orta gol getirir.
1. takım duran top çalışmıyor.
hoca bu konunun önemini basın toplantısında gelen soru üzerine belirtti. idmanları takip eden, içeriden bilgi alan gazeteciler var. aksi durumda "takım katiyyen duran top çalışmıyor" derlerdi bugüne kadar. üstelik duran top dediğiniz şey futbolun ilerlediği kadar hızlı ilerlemiyor. yani çok acayip tekniklere vs gerek. hocanın çalıştırdığı önceki galatasaray takımlarının duran toptan attığı goller malum. demek ki günün şartlarına bağlı değişkenler var.
2. duran top kullanan futbolcular
takımda en iyi duran top kullanan sorusuna hepimizin cevabı aynı mıdır? sanırım evet. ömer bayram. takımın en iyi duran top kullananı ömer bayram'sa zaten konu burda kapanmalı ama devam edelim.
3.duran topa vuracak futbolcular.
stoperlerimiz marcao ve nelson duran top konusunda çok maharetli değiller. bizden önceki takımlarındaki istatistikleri de ortada. sağ bek yedin zaten duran toplarda arkada sigorta. sol bek van anholt'un böyle bir özelliği yok. berkan akan oyunda bile pozisyona girmekte kaleye şut çekmekte sıkıntılı biri. gol atmakla yakından uzaktan alakası yok. kerem, morutan, cicaldau, halil fizik olarak ortada. çıkıp stoperleri üstünden kafayı vuracak durumda değiller. ön direk organizasyonu yapsak ya, gökhan gönül de çok fizikli adam değildi diyenler olabilir. o da gökhan gönül'dü işte, 300 futbolcuda 1 falan çıkıyor öyle beceriklidçsi. kaldık forvetlere. muhammed, diagne ikilisi. yani bizim duran toptan gol atabilmemiz bu iki arkadaşın yeteneğine kalmış. ikisinin de sahada olduğu zamanlar zaten kısıtlı, ne ara duran top olacak da, ömer sahada olacak da, bunlar da çıkıp vuracak. bir sürü değişken aynı anda bir araya gelecek.
yani bu konuda sabah akşam da çalışsak, direk olarak "orta-kafa-gol" bulmamız tamamen şansa bağlı. sebebi basit, iyi orta yapabilecek yetenekte oyuncumuz yok, kafa vuracak yetenekte oyuncularımız var ama yedekler genelde. bunun yerine geçtiğimiz senelerde yaptığımız bir organizasyon vardı kornerlerde; uzun uzun anlatmıyım hatırlayanlar vardır, ceza sahasının dışına pasla başlıyorduk, ufak bir üçgenle korneri kullananı savunma arkasına sarkıtmaya çalışıyorduk. başarılı olduğumuz çok sahne hatırlıyorum. bu sene izlediğim kısımlarda denediğimizi görmedim daha.
sözün özü duran topta kısa topla başlayıp bir organizasyon yapılmayacaksa, gol bulma şansı %80 kullanan oyuncuyla alakalıdır. öyle bir top kesersin ki içeri, kime çarpsa gol olur derler ya hani, gerçekten de öyledir işte.
hem boşuna mı demişler;
iyi orta gol getirir.