179
hakem tarafından topçular doğranırken, hala sırtı dönük defans oyuncularıyla musleranın paslaşarak bizlere kalp krizi geçirttiği, bu anlamsız paslaşma neticesinde topcular üzerindeki psikolojik baskısının devam ettiği bilmem kaçıncı maçımızın devre arası. seyir zevkinden uzak ilk yarıyı geride bıraktık. bütün bunlarla birlikte moskovada bir türk futbolcu olmadığı ve onları övme yoluna gidemediği için üzüntü duyan bir spiker maçımızı anlatıyor. adamlar bizi dövüyor ve itiraz edip sarı kart gören futbolcumuza 3.tekil şahıs olarak değerlendirip "haklıyken haksız durumuna düşüyor" gibi samimiyetsiz ve hiç bizden olmayan yorumlarına devam eden biri maçımızı anlatmasın artık. türklere karşı ırkçılığıyla ünlü avusturyalıların hakemi maçımızı doğrayabilir, moskovada hava çok soğuk olabilir, topcu gününde olmayıp şanssız olabilir ama ortada futbola veya geleceğe dair herhangi bir şey gören olmadığını biliyorum. türk futbolunun ligi avrupa arenasında uefa avrupa liginin ötesine geçemez. gruplardan çıkmak ve ilk 16 ya gitmek artık tüm türk futbol takımlarının nezdinde büyük başarı olduğunu gösteren maç. duygusallığı bırakmadığımız müddetçe maalesef futbolumuz gelişmeyecek.