27
bilimi de mi yok saymaya başlayacağız şimdi? hem de hagi'nin 35 metreden golünün ne kadar değerli ve zor bulunan bir şey olduğunu anlatan bir metriği bu olayla eleştirerek mi? bu oksimorondur arkadaşlar. yapı kendi içinde kendini çürütür.
buradaki problem ise basit. tanımlara dair kafa karışıklıkları var. gördüğünüzle cümleleriniz uyuşmuyor. sonra gidip bunun sebebini metrikte arıyorsunuz. çok saçma. örnek vereyim takıma hala "geçen seneki gibi" pas takımı deniyor. evet takımımız az pas yapmıyor ama geçen senenin aksine dribling sayın 30'dan 45'e çıkmış (başarı oranın artarken ki düşmesini bekleyebilirsiniz) pas sayın bir önceki senenin %60 %65'ine falan düşmüş. bu tablo nasıl geçen yılla aynı olabilir. ama kafayı takmışsınız bir tane sese onu hep dışarı atmak istiyorsunuz. bu arada iki oyun da varlığıyla eleştirilecek şeyler değil. bunlar yöntemler ve bir yöntem değişimi var.
ya da takımın baskı yapmadığına inanıyorsun ancak metrik öyle göstermiyor. hatta bunun verimini bile ölçebilirsin ancak sadece bir şeyin varlığı ve yokluğu üzerinden konuşalım. bir şeyi var olması eleştiremeyeceğin anlamına gelmiyor. ama yok dersen orada işler can sıkıcı hale gelmeye başlıyor.
xg'de topun şuta dönüştüğü noktaların doğruluğuna dair bir datadır. çok basit bir datadır. o bölgeden çekilmiş şutlara bakarsın yüzde kaçı gol olduğu ise xg'yi verir. işe yarar ve basittir. buradaki teknisyenlik ve bilim insanlığı kısmı nerede? parametrelere bölme işlemi teknik kısmıyken bu çıkan verilerin mantıklı olup olmadığı ise istatistik biliminin işidir. sizin kafanızı karıştıran psxg datası. yani top şuta dönüştükten sonraki değişkenleri ele alır. şutun geliş yönü, savunmacıların ve kalecinin yeri, şutun gittiği yer gibi ekstra parametreler dahil olur. böylece topu ulaştırdığın yere doğru gitmiş misin, rakibinden kurtulabilmiş misin, iyi şut çekebilmiş misin buna dair tahminlerde bulunabileceğin bir datan olur. şu anki teknoloji ne kadar izin veriyor bilmiyorum ancak buradaki parametreleri sabitleyip diğer değişkenleri kontrol ettiğinde problemine ulaşman çok daha kolaylaşır.
istatistik bir eleştiri unsuru değildir. size olanı, gerçeği anlatma aracıdır. siz gerçeği algıladığınız zaman (ki datayı ne kadar istatistiki olarak manalı şekilde geliştirirseniz o kadar iyi anlarsınız) daha düzgün eleştiriler, çözümler önerebilirsiniz. daha sonra bu öneriliniz de yine istatistikle aktarırsınız. göz testiniz önemsiz demeye çalışmıyorum. zira analizlerimizin sonucuna bir amaç koyan göz testiniz ya da daha doğrusu aklınız. kerem'in top kayıpları üzerine konuşmaya karar verdik diyelim. benim için kerem'in top kaybının yükseklüğü ve muadillerine olan farkı hiç önemli olmayabilir. zira ben kerem'in getirdiği yırtıcılığın maliyeti olarak bunu kabul etmişimdir. bir başkası ise tam tersi düşünüp kerem bu tok kayıplarını ağırlıklı nerelerde nasıl yaptığını kontrol eder ve bu senaryolardan onu uzak tutar ya da oyuncuyu değiştirir. istatistik sana bir durumu anlatır. eylemler yine sana kalmıştır.
takımı özetlersek: takım topu doğru yerlere götürüyor ama şuta dönüştürdükten sonrası çok kötü. geçen yıla kıyasla daha topla harekete dayalı bir takıma dönüşüyor. rakibe baskı yapmaya çalışıyor (verimini konuşmuyorum). kat edilen mesafeler daha yüksek. sprint sayılarını ve top kayıp sayılarını hatırlamıyorum. biraz daha arttırabiliriz ama ben aradığınız sıkıntıyı söyleyeyim size. tempo arkadaşlar tempo. oyun hızlı oynanmıyor. galatasaray'ın 2 3 tane temel problemi var. bunlardan biri de oyunun hızı. oyunun hızı artırılırsa ki bu çalışmayla olacak sorunların önemli kısmı çözülür. siz de bir anda bak daha fazla dribling yapıyoruz dersiniz. hayır! zaten daha fazla dribling yapıyorsun. ama bu daha çok etkili, daha göze çarpar hale gelecek.
edit: şunu söylemeyi unutmuşum. futbol bağımsız değişkenlerin çok etki ettiği bir spor. bu sebepten bir basket maçının istatistik kağıdına baktığınızda kafanızda maçı hemen hemen oturtabilirsiniz. zira basketbol bağımlı değişkenlerin fazla olduğu bir spordur. bu sebepten istatistiğe rağmen futbolda "tuhaf" sonuçlar çıkabilir. bundan data sayısını arttırdığınız uzaklaşabilirsiniz (muhtemelen de tam kurtulamazsınız). ancak optimizasyonla alakalı bir işe yaparken temele odaklanmak zorundasınız. istisnai sonuçlara değil çoğunlukla olan basit ve belki sıkıcı olaylara göre işlem yapmanız gerekir.
edit 2: şu amme hizmetini de yapayım. duran topların devamında gelen hücum beraber sayılıyor. bu da penaltıda problem yaratıyor. kurtarılan penaltı sonrası şutlarda yöntem farklı. mantık ve istatistik derslerini hatırlayın. bir birine bağlı olaylarda biz ihtimalleri çarparız değil mi? buradaki mantık şu. p = penaltının gole dönüşmesi olsun. q = penaltı dönüşü vurulan şutun gol olma ihtimali olsun. bu ikisinin de tersini yani değilini düşünün. yani iki şutun da gol olmama ihtimallerini ele alıyoruz. bir birine bağımlı olduğu için yani p'nin değili "ve"q'nun değili olabilmesinn ihtimalini buluyoruz. dikkat ederseniz şuan kesinlikle gol yok. biz golün ihtimalini aradığımız için metrik bu çıkan sayıyı 1'den çıkartıyor. işte size penaltı ve penaltı sonrası şutun xg'ye etkisi.
buradaki problem ise basit. tanımlara dair kafa karışıklıkları var. gördüğünüzle cümleleriniz uyuşmuyor. sonra gidip bunun sebebini metrikte arıyorsunuz. çok saçma. örnek vereyim takıma hala "geçen seneki gibi" pas takımı deniyor. evet takımımız az pas yapmıyor ama geçen senenin aksine dribling sayın 30'dan 45'e çıkmış (başarı oranın artarken ki düşmesini bekleyebilirsiniz) pas sayın bir önceki senenin %60 %65'ine falan düşmüş. bu tablo nasıl geçen yılla aynı olabilir. ama kafayı takmışsınız bir tane sese onu hep dışarı atmak istiyorsunuz. bu arada iki oyun da varlığıyla eleştirilecek şeyler değil. bunlar yöntemler ve bir yöntem değişimi var.
ya da takımın baskı yapmadığına inanıyorsun ancak metrik öyle göstermiyor. hatta bunun verimini bile ölçebilirsin ancak sadece bir şeyin varlığı ve yokluğu üzerinden konuşalım. bir şeyi var olması eleştiremeyeceğin anlamına gelmiyor. ama yok dersen orada işler can sıkıcı hale gelmeye başlıyor.
xg'de topun şuta dönüştüğü noktaların doğruluğuna dair bir datadır. çok basit bir datadır. o bölgeden çekilmiş şutlara bakarsın yüzde kaçı gol olduğu ise xg'yi verir. işe yarar ve basittir. buradaki teknisyenlik ve bilim insanlığı kısmı nerede? parametrelere bölme işlemi teknik kısmıyken bu çıkan verilerin mantıklı olup olmadığı ise istatistik biliminin işidir. sizin kafanızı karıştıran psxg datası. yani top şuta dönüştükten sonraki değişkenleri ele alır. şutun geliş yönü, savunmacıların ve kalecinin yeri, şutun gittiği yer gibi ekstra parametreler dahil olur. böylece topu ulaştırdığın yere doğru gitmiş misin, rakibinden kurtulabilmiş misin, iyi şut çekebilmiş misin buna dair tahminlerde bulunabileceğin bir datan olur. şu anki teknoloji ne kadar izin veriyor bilmiyorum ancak buradaki parametreleri sabitleyip diğer değişkenleri kontrol ettiğinde problemine ulaşman çok daha kolaylaşır.
istatistik bir eleştiri unsuru değildir. size olanı, gerçeği anlatma aracıdır. siz gerçeği algıladığınız zaman (ki datayı ne kadar istatistiki olarak manalı şekilde geliştirirseniz o kadar iyi anlarsınız) daha düzgün eleştiriler, çözümler önerebilirsiniz. daha sonra bu öneriliniz de yine istatistikle aktarırsınız. göz testiniz önemsiz demeye çalışmıyorum. zira analizlerimizin sonucuna bir amaç koyan göz testiniz ya da daha doğrusu aklınız. kerem'in top kayıpları üzerine konuşmaya karar verdik diyelim. benim için kerem'in top kaybının yükseklüğü ve muadillerine olan farkı hiç önemli olmayabilir. zira ben kerem'in getirdiği yırtıcılığın maliyeti olarak bunu kabul etmişimdir. bir başkası ise tam tersi düşünüp kerem bu tok kayıplarını ağırlıklı nerelerde nasıl yaptığını kontrol eder ve bu senaryolardan onu uzak tutar ya da oyuncuyu değiştirir. istatistik sana bir durumu anlatır. eylemler yine sana kalmıştır.
takımı özetlersek: takım topu doğru yerlere götürüyor ama şuta dönüştürdükten sonrası çok kötü. geçen yıla kıyasla daha topla harekete dayalı bir takıma dönüşüyor. rakibe baskı yapmaya çalışıyor (verimini konuşmuyorum). kat edilen mesafeler daha yüksek. sprint sayılarını ve top kayıp sayılarını hatırlamıyorum. biraz daha arttırabiliriz ama ben aradığınız sıkıntıyı söyleyeyim size. tempo arkadaşlar tempo. oyun hızlı oynanmıyor. galatasaray'ın 2 3 tane temel problemi var. bunlardan biri de oyunun hızı. oyunun hızı artırılırsa ki bu çalışmayla olacak sorunların önemli kısmı çözülür. siz de bir anda bak daha fazla dribling yapıyoruz dersiniz. hayır! zaten daha fazla dribling yapıyorsun. ama bu daha çok etkili, daha göze çarpar hale gelecek.
edit: şunu söylemeyi unutmuşum. futbol bağımsız değişkenlerin çok etki ettiği bir spor. bu sebepten bir basket maçının istatistik kağıdına baktığınızda kafanızda maçı hemen hemen oturtabilirsiniz. zira basketbol bağımlı değişkenlerin fazla olduğu bir spordur. bu sebepten istatistiğe rağmen futbolda "tuhaf" sonuçlar çıkabilir. bundan data sayısını arttırdığınız uzaklaşabilirsiniz (muhtemelen de tam kurtulamazsınız). ancak optimizasyonla alakalı bir işe yaparken temele odaklanmak zorundasınız. istisnai sonuçlara değil çoğunlukla olan basit ve belki sıkıcı olaylara göre işlem yapmanız gerekir.
edit 2: şu amme hizmetini de yapayım. duran topların devamında gelen hücum beraber sayılıyor. bu da penaltıda problem yaratıyor. kurtarılan penaltı sonrası şutlarda yöntem farklı. mantık ve istatistik derslerini hatırlayın. bir birine bağlı olaylarda biz ihtimalleri çarparız değil mi? buradaki mantık şu. p = penaltının gole dönüşmesi olsun. q = penaltı dönüşü vurulan şutun gol olma ihtimali olsun. bu ikisinin de tersini yani değilini düşünün. yani iki şutun da gol olmama ihtimallerini ele alıyoruz. bir birine bağımlı olduğu için yani p'nin değili "ve"q'nun değili olabilmesinn ihtimalini buluyoruz. dikkat ederseniz şuan kesinlikle gol yok. biz golün ihtimalini aradığımız için metrik bu çıkan sayıyı 1'den çıkartıyor. işte size penaltı ve penaltı sonrası şutun xg'ye etkisi.