1823
sezon başından beri oynadığı maçların çoğunda tartışmasız takımın en iyisi. insanların unuttuğu bir şey var. futbolcular gelişiyor arkadaşlar. gelişmeye müsait canlılardır. hele ki yaşı gençse daha hızlı gelişir. kerem şu an savunma yardımı çok düşük bir futbolcu. ancak hücumda da takımın bir şeyler üreten tek futbolcusu. tüm atak organizasyonları kerem'in üzerinden dönüyor, onun attığı koşularla, onun boşa kaçmalarıyla, onun kesmeleriyle. savunmaya yardım edecek enerjisi kalmıyordur, yahut hoca direkt ondan "sen gelme, ileriye sakla kendini" diyordur. burada kerem'e savunmayı öğretecek de hatalarını söyleyecek olan da hocanın bizzat kendisidir. ben onun hücumdaki halinden epey razıyım. ancak beki ile daha koordineli olması gerektiği de kesin olan bir şey. bu durum da ense karartacak şey değil. 1.5 sene önce 3. ligde top koşturan adamın 1 yılda müthiş bir kanat olması akla ve mantığa ters. zaman içinde öğrenecektir. taraftar olarak yapmamız gereken şey kerem'e destek olmaktır. gidip sosyal medyada çocuğa hakaret etmek değil.
marcao ile yaşadığı olaya da değinmek istiyorum. o olaydan sonra saha içindeki tavırları beni de memnun etmiyor. çok mutsuz görünüyor. size çok ilginç gelebilir ama ben bunu anlayabiliyorum. herif 30 yılda bir gerçekleşen bir olayın mağduru oldu. saha içinde, milyonların gözü önünde takım arkadaşından dayak yedi. kerem'in bunu hemen atlatıp "her şey güllük gülistanlık" gibi tavra dönmesi değil insanların bunu ondan beklemesi asıl sakat düşüncedir. sindirememiştir, yedirememiştir, gururu kırılmıştır. olabilir bunlar. ben bile hala marcao'ya karşı inanılmaz öfkeliyim. kendi arkadaşına nasıl dayak atarsın abi hepimizin gözü önünde. ben bile sindiremiyorum. kerem babamın oğlu değil sonuçta. kendi takımımda bunu görmekten utandım sadece. durduk yere huzursuzluk yarattı diye. durduk yere saçma sapan cezalar aldı diye. ben bile hala öfkeliyim lan! ben bile içimde hala affedemedim marcao denen arkadaşı. siz aynı iş yerinde çalıştığınız arkadaşınız tarafından "işini eksik yaptın ulen" diye tüm iş arkadaşlarınızın önünde dayak yeseniz hemen affedebilen tipler misiniz? ben anında istifayı basar, siktir olur giderim o iş yerinden eğer o iş arkadaşım gönderilmezse. haa... bunlar milyonluk adamlar oldukları için öyle hemen kovulma, gönderilme mümkün olmuyor, kulübü de anlayabiliyorum. sonuçta kerem de marcao da kulüp için bir sermayedir. kulübün alacağı en az hasarı gözetmelerinden daha doğal bir şey yok.
taraftar olarak anlamamız gereken şey insan psikolojisidir. aynı muamele ile kendi karşılaşsa adamı vurup hapse girebilecek çaptaki adamlar gelmiş "niye affetmedin? niye hala mutsuzsun? niye trip yapıyosun? adam özür dilemiş işte!!!!!!" falan diyebiliyor. her özür dilendiğinde olay kapanmak zorunda mı? siz her özürde size yapılanı yutabiliyor musunuz? kerem de yutamamış, herkes gibi. bunun için belki zamana, belki psikolojik bir desteğe ihtiyacı var. genç çocuk, kulübün kesinlikle kerem'i ihmal etmemesi gerek. taraftar olmaktan önce insan olarak olaya yaklaşmalısınız. kendi yapamayacağınız şeyleri genç bir çocuğun üzerine ihale edemezsiniz. belki marcao'nun özrünü ciddiye alamadı, belki marcao ile kapalı kapılar ardında daha farklı şeyler de yaşadı, belki sosyal medyada özür diledi ancak soyunma odasında hakaret etti? bunları hiçbirimiz bilmiyoruz.
kerem kötü oynasa, maçta kendini kasmasa, eskisi gibi koşmasa, eyvallah. ancak çocuğun saha içindeki hiçbir şeyi değişmedi. hala eskisi gibi oynuyor, koşuyor, mücadele ediyor, savunmaya yardımı eksik*, golünü atıyor vs. o yüzden, gerçekten akıl ve izandan yoksun şekilde şu çocuğun üzerine gitmeyi bırakın artık. eğer derdiniz galatasaray ise, galatasaray'ın en potansiyelli adamlarından birini her maç gelip eleştirmek yerine destek olun. kerem de insan. sizin benim gibi. oynamayan topçuyu hep beraber eleştirelim, ancak saha içinde görevini yapmaya devam edip kendi içinde fırtınalar kopuyorsa ona ben ancak saygı duyar ve halletmesini beklerim. yahu biraz empati be kardeşim. biraz empati be. biraz zaman verin ulan çocuğa! biraz zaman. bırakın abi, desteğinizi olun bu genç adama. zamanla üstesinden elbette gelecektir. zaman zaman zaman.
marcao ile yaşadığı olaya da değinmek istiyorum. o olaydan sonra saha içindeki tavırları beni de memnun etmiyor. çok mutsuz görünüyor. size çok ilginç gelebilir ama ben bunu anlayabiliyorum. herif 30 yılda bir gerçekleşen bir olayın mağduru oldu. saha içinde, milyonların gözü önünde takım arkadaşından dayak yedi. kerem'in bunu hemen atlatıp "her şey güllük gülistanlık" gibi tavra dönmesi değil insanların bunu ondan beklemesi asıl sakat düşüncedir. sindirememiştir, yedirememiştir, gururu kırılmıştır. olabilir bunlar. ben bile hala marcao'ya karşı inanılmaz öfkeliyim. kendi arkadaşına nasıl dayak atarsın abi hepimizin gözü önünde. ben bile sindiremiyorum. kerem babamın oğlu değil sonuçta. kendi takımımda bunu görmekten utandım sadece. durduk yere huzursuzluk yarattı diye. durduk yere saçma sapan cezalar aldı diye. ben bile hala öfkeliyim lan! ben bile içimde hala affedemedim marcao denen arkadaşı. siz aynı iş yerinde çalıştığınız arkadaşınız tarafından "işini eksik yaptın ulen" diye tüm iş arkadaşlarınızın önünde dayak yeseniz hemen affedebilen tipler misiniz? ben anında istifayı basar, siktir olur giderim o iş yerinden eğer o iş arkadaşım gönderilmezse. haa... bunlar milyonluk adamlar oldukları için öyle hemen kovulma, gönderilme mümkün olmuyor, kulübü de anlayabiliyorum. sonuçta kerem de marcao da kulüp için bir sermayedir. kulübün alacağı en az hasarı gözetmelerinden daha doğal bir şey yok.
taraftar olarak anlamamız gereken şey insan psikolojisidir. aynı muamele ile kendi karşılaşsa adamı vurup hapse girebilecek çaptaki adamlar gelmiş "niye affetmedin? niye hala mutsuzsun? niye trip yapıyosun? adam özür dilemiş işte!!!!!!" falan diyebiliyor. her özür dilendiğinde olay kapanmak zorunda mı? siz her özürde size yapılanı yutabiliyor musunuz? kerem de yutamamış, herkes gibi. bunun için belki zamana, belki psikolojik bir desteğe ihtiyacı var. genç çocuk, kulübün kesinlikle kerem'i ihmal etmemesi gerek. taraftar olmaktan önce insan olarak olaya yaklaşmalısınız. kendi yapamayacağınız şeyleri genç bir çocuğun üzerine ihale edemezsiniz. belki marcao'nun özrünü ciddiye alamadı, belki marcao ile kapalı kapılar ardında daha farklı şeyler de yaşadı, belki sosyal medyada özür diledi ancak soyunma odasında hakaret etti? bunları hiçbirimiz bilmiyoruz.
kerem kötü oynasa, maçta kendini kasmasa, eskisi gibi koşmasa, eyvallah. ancak çocuğun saha içindeki hiçbir şeyi değişmedi. hala eskisi gibi oynuyor, koşuyor, mücadele ediyor, savunmaya yardımı eksik*, golünü atıyor vs. o yüzden, gerçekten akıl ve izandan yoksun şekilde şu çocuğun üzerine gitmeyi bırakın artık. eğer derdiniz galatasaray ise, galatasaray'ın en potansiyelli adamlarından birini her maç gelip eleştirmek yerine destek olun. kerem de insan. sizin benim gibi. oynamayan topçuyu hep beraber eleştirelim, ancak saha içinde görevini yapmaya devam edip kendi içinde fırtınalar kopuyorsa ona ben ancak saygı duyar ve halletmesini beklerim. yahu biraz empati be kardeşim. biraz empati be. biraz zaman verin ulan çocuğa! biraz zaman. bırakın abi, desteğinizi olun bu genç adama. zamanla üstesinden elbette gelecektir. zaman zaman zaman.
