275
kısa bir değerlendirme yapalım;
çok iyi başladık maça ama çok şansız bir gol yedik. o gole yapacak çok da bir şey yok, hızlı geldiler, alpaslan topa dokunmasına rağmen top adamın önünde kaldı, iyi orta kesti, luyindama belki vurdurmayabilirdi daha iyi pozisyon alıp ama sonuçta futbolda her şeyi eksiksiz yapamazsınız 90 dakika boyunca, adam da ama şans ama bilerek iyi vurdu, muslera da kımıldayamadı. bu önemli değil, önemli olan golü yedikten sonraki 10 15 dakika. orada neredeyse 2'yi yiyecekti galatasaray. oyunu tamamen verdi rakibe, dağıldı. bunun, hele hele böyle bir rakibe karşı olmaması lazım. bu neden olduysa bunun üzerine konuşup tekrarlanmamasını sağlamak lazım.
ikinci yarıda barış'ın girmesi ve o kanadı çok zorlamasıyla zaten sağlı sollu gittik rakibin üzerine. e onlar da çapı belli bir takım, biz cesaret verdiğimiz için o öz güvenle iyi oynadılar belirli bölümlerde. baskıyı yeyince hata yapmaları kaçınılmazdı. maç sırasında da yazdım, rakibin üzerine sağlı sollu gidince onlar da garip goller yiyorlar işte, o golleri yemek bir tek bize özgü değil.
golü yedikten sonra 15 dakika bocalamak, van aanholt'un savunmada bence aksaması ve kerem'in kötü oyununa yönelik sözlükteki abartı tepkiler dün gecenin olumsuz taraflarıydı.
olumlu yanlar ise; takım halinde iştahlı, özverili ve hızlı oyun, bazı oyuncuların üst düzey bireysel performansları (boey, alpaslan, barış, diagne), hocanın oyuna yerinde ve doğru müdahalesi..
bir de şöyle bir genel notum var ki bu durum 3 sezondur çok eleştirdiğim takıma dair umutlarımı yeşertiyor; fatih hoca maç önündeki ve sonundaki basın toplantılarında bana geçen yıllara kıyasla daha rahat ve saha içi odaklı görünüyor. bu çok güzel bir şey. saha dışı konuları yönetime bırakıp tamamen sahaya odaklanmış gibi. umarım hiç değişmez bu.
çok iyi başladık maça ama çok şansız bir gol yedik. o gole yapacak çok da bir şey yok, hızlı geldiler, alpaslan topa dokunmasına rağmen top adamın önünde kaldı, iyi orta kesti, luyindama belki vurdurmayabilirdi daha iyi pozisyon alıp ama sonuçta futbolda her şeyi eksiksiz yapamazsınız 90 dakika boyunca, adam da ama şans ama bilerek iyi vurdu, muslera da kımıldayamadı. bu önemli değil, önemli olan golü yedikten sonraki 10 15 dakika. orada neredeyse 2'yi yiyecekti galatasaray. oyunu tamamen verdi rakibe, dağıldı. bunun, hele hele böyle bir rakibe karşı olmaması lazım. bu neden olduysa bunun üzerine konuşup tekrarlanmamasını sağlamak lazım.
ikinci yarıda barış'ın girmesi ve o kanadı çok zorlamasıyla zaten sağlı sollu gittik rakibin üzerine. e onlar da çapı belli bir takım, biz cesaret verdiğimiz için o öz güvenle iyi oynadılar belirli bölümlerde. baskıyı yeyince hata yapmaları kaçınılmazdı. maç sırasında da yazdım, rakibin üzerine sağlı sollu gidince onlar da garip goller yiyorlar işte, o golleri yemek bir tek bize özgü değil.
golü yedikten sonra 15 dakika bocalamak, van aanholt'un savunmada bence aksaması ve kerem'in kötü oyununa yönelik sözlükteki abartı tepkiler dün gecenin olumsuz taraflarıydı.
olumlu yanlar ise; takım halinde iştahlı, özverili ve hızlı oyun, bazı oyuncuların üst düzey bireysel performansları (boey, alpaslan, barış, diagne), hocanın oyuna yerinde ve doğru müdahalesi..
bir de şöyle bir genel notum var ki bu durum 3 sezondur çok eleştirdiğim takıma dair umutlarımı yeşertiyor; fatih hoca maç önündeki ve sonundaki basın toplantılarında bana geçen yıllara kıyasla daha rahat ve saha içi odaklı görünüyor. bu çok güzel bir şey. saha dışı konuları yönetime bırakıp tamamen sahaya odaklanmış gibi. umarım hiç değişmez bu.
