• 27
    spikerlik konusunda bir çok ülkenin spikerini tanıyan, bilen çok kişi var sanırım. hatta zevke göre isim isim takip edilen bir hobi olması gerek, yoksa son zamanlarda özellikle dozu artan "türk spikerleri" gömme trendinin başka açıklaması olamaz. mesela ingiliz spikerlere ara ara bakıyorum ve daha sakin ve pozisyonu çok abartmadan anlatıyorlar. ancak yorumcular genelde şahsi fikirlerini söylemekten pek çekinmiyorlar, o yüzden çok da tarafsızlık derdi olmuyor. peki alman spikerlerin ne gibi farklıları vardır? ispanyollar, italyanlar, portekizliler, fransızlar, güney amerika'dakiler nasıllar? ne gibi farklılıları vardır? kıyas yapalım da türk spikerleri ona göre yorumlayalım, öğrenelim, bilgilenelim. bir de takdir edersiniz ki bu kadar kıyas için o dile az çok hakim olmalı ve maç esnasında dikkat edilmeli. yoksa genel geçer bilgilerle bakarsak mesela arap spikerler bağırmayı seviyor, çok gürültülü anlatıyor deriz. ancak bu ne kadar gerçeği anlatıyor bilemeyiz.

    ayrıca leş kelimesi de hakaret gibi geliyor. kötü dersin, beğenmezsin eyvallah da leş tabiri nefret içeriyor bence. leşin kelime anlamına bakarsak daha da açığa çıkıyor. mesela şöyle diyebiliriz, spikerlerden beklentin nedir? nasıl anlatmalı, nelere dikkat etmeli, eksiklikleri nelerdir? bunları söylemek hem yapıcı bir eleştiri olur hem de hakaretten kaçınmış oluruz.

    şahsen ben maç izlerken maçın akışına odaklanıyorum. spiker isimleri doğru telaffuz ettiği sürece benim açımdan sıkıntı yok. tabii bazen isimler yanlış söylenip capslik duruma gelinebiliyor ancak bu kaç senelik emeği bir maçta silip atmayı gerektirmiyor. maalesef linç kültürü bizde de fazlasıyla mevcut.

    bir de avrupa maçları oynadığımız zamanlarda türk takımlarını destekleme rahatlığından dolayı bazen taraftar moduna girebiliyorlar. sahada süper maçlar dönmedikçe spikerden pek bir şey ummamak lazım. euro 2020'de türkiye maçları oynanırken de spikerlere çok laf ediliyordu ancak sahada oynama namına bir emare gösteren takımımız bile yoktu. spikerler de ister istemez taraftarın modunu yükseltmek için cebelleşmek zorunda kalıyor. özellikle övdüğümüz eski spikerlere bakın, çoğunu aldığımız büyük galibiyetleri anlattığı için seviyoruz. futbolun doğası budur, o sezon büyük başarı geldiyse en beğenilmemiş forma bile efsane olur, retro olarak dolaplarda yerini alır. takım ve maçlar ne kadar iyiyse çevresindeki etmenler de o kadar sempatik gelir. mesela euro 2008 maçlarını düşünün, o atmosfer ve heyecandan dolayı spikerler fazlasıyla motive anlatıyorlardı. maç iyi gittikçe taraftar da motive olur, adrenalinin etkisiyle eksiklikler minimal hissedilir ve sonunda gelen başarı ile peri masalı yazılmış olur. artık her şey mükemmeldir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın