• 245
    avrupa ile makasın her anlamda açıldığını kabul ettiğimiz (!) bir diğer maç.
    bu maç özelinde takımdan beklediğim (ki 11'de 3 yeni transfer de oynadı) şuydu, psv bize ilk maçta neyi yaptıysa biz de onu bu takıma yapalım. tabii görülen yine ve yeniden mıy mıy top oldu.

    yukarıda renktaşlarım takım iyi oynadı falan dediler; lakin oynadığımız takımın seviyesi, bizim süper liginin ilk 5-10'u ayarında.
    fatih hoca başkanla kavga etti, adam gitti, yerine yeni başkan geldi.
    transfer lazım dendi. iyi ya da kötü 7-8 transfer yapıldı.
    takımda fizik açıdan en çok göze çarpan üç isimden ikisinin yeni transfer olması zaten olayı özetliyor.

    ben burada ömer bayram, ardaya vs kızmıyorum. çünkü bu adamların görevi ve yapabilecekleri belli. ömer'le sözleşme uzatmasak, bu yabancı kuralı garabetinden dolayı yine bir yerli adam almamız gerekiyordu, ki piyasada boşta olan iyi yerlileri de aldık. bu nedenle bu adamlar iyi ya da kötü, az ya da çok oynayacaklar.

    ancak ve ancak, 4 senedir takımın başında 30 küsür avrupa maçına çıkmış ve sadece 4 galibiyet alabilmiş bir takımda hocanın da sorumlu olduğunu lütfen atlamayalım. lakin hoca, iki maçtır muhammed'e sallamaya başlıyor, ona buna laf ediyor. yazı dağınık oldu, lakin şunu da ekleyeyim. psv'den 5 yediğimiz, ancak adamların 10 falan atabileceği bir maç sonraıs, hoca şöyle olacak böyle olacak diyerek 21 yaşındaki keçiörenden alınan elemanı 11'e koydu, 45'de babeli attı. demek ki çocuk psv'ye karşı yetersiz (hocanın gözünde). ve aynı eleman dün oynanan maçta oyuna giremedi. *. olay tamamen mantıksızlık silsilesi. bu çocuk, ardanın bu takıma karşı 45 dakikada oynadığı futbolu oynayamayacaksa biz niye aldık.

    özetle, takımın temel sıkıntısı takım yönetimidir. transferler, başkan, yönetim, mali disiplin hikaye. fatih hoca maalesef 3 senedir gösterdiği başarısızlığı 4. seneye de taşıyacak gibi duruyor. umarım ben yanılırım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın