75
twitter muazzam bir icat. bazı insanların ne kadar da anlamadıkları şeylere yorum yaptıklarını görüyorsunuz. bütün çıplaklığıyla ülke insanını sürüyor önünüze.
voleybol da çok oyuncu değişikliği yapılmaz. genelde 6 + 1 libero bazen de kenardan sokacağınız 1 kişiyle oynanır. bu takım bu genel düsturun tam tersi bir takım. ikidebir bir şeyler deneyen bir takım. buna alıştılar ve bize voleybola dair harika bir şey sundular.
peki bu maçta ne oldu? hande neden ilk set çıktı son set girdi? tuğba niye üst üste sayı almasına rağmen çıktı? neden kaybettik? twitter bunları merak edenlerin değil, 3 tane maç izleyerek bunu tenkit edenlerin yeri. teşekkürler twitter ne zaman ülke adına umutlansam bana ülkemi hatırlatıp yerime oturtuyorusun.
bakın bu takım haddini çok aşan bir oyun oynuyor. voleybolda en zor şey savunma yapmaktır. bizim takımımız da top bitirme konusunda çok sıkıntı bir takım. haliyle en temelde vurmanız gereken yerden rakibi vuramamak sizin maç kazanmanızı o kadar zora sokan bir şey ki. köşeleri kuvvetli değil. meryem kuvvetli ancak istikrar şüpheli (bütün kariyeri açısından). ebrar coşarsa çok iyi ama çok toy. 4 numaraları bu kadar kuvvetsiz bir takımın bunları yapması o kadar muazzam bir şey ki. bir daha tekrarlıyorum bu takımın kağıt üstündeki vaadi kesinlikle buralar değil.
hani dedik ya savunma en zor şeydir diye ve biz buraya ateş edemiyoruz diye. bizim hata lüksümüz çok az. hayır eda'nın kaçırdığı 3 servis de basit hataya girmez. iyi servis atmak için aldığınız riskin sonucudur o. iyi servis demişken buna gelelim. madem savunma zor ve teknik olarak her servis rakibe bir hücum etme şansı vermek demek. o zaman iyi servis atmak zorundasınız. biz çok öldürücü bir servis takımı değiliz ama istikrarlı olarak rakibi güvenli alanından çıkartan servisler atan bir takımız. zaten iyi blok yapan bir takım haline geldik. bu ikisi birleşince olimpiyatın en iyi blok yapan takımını çıkardık. muazzam bir silahımız oldu (eski rus takımları gibi). kolay bitiremiyoruz dedik ya, bunun sonucu olarak da iyi servis karşılamak zorundayız. bıraktım kötü servis karşılamayı üst üste çok vasat olduğumuzda dahi sıkıntı yaşıyoruz (guidetti zaten oldum olası servis karşılama hatası yapan oyuncuyu -ona yakın oyuncusu varsa- değiştirir). biz bir direnç takımıyız. uzak doğuluların voleyboluna yakın bir voleybol oynuyoruz. bakın ne avrupa ne amerika ne de brezilya bu tarz sorunlarla uğraşmıyor. uzak doğuluların derdidir bu ve kendilerine göre bir oyun planını çok uzun zamandır oynuyorlar. bakın ne kadar çok hücum varyetesi yaptılar. babamların zamanından kalma bir hücum varyetesi mevcut onlarda. diğer takımların buna ihtiyacı kalmıyor.
bu arada iyi servis karşıladığımızı orta oyuncularımızdan bulduğumuz sayılardan da anlayabilirsiniz. neredeyse maç başına 22-23 sayı orta oyuncularımızdan aldık. bu normalin çok üstünde bir sayı.
bu maçta hande neden hemen çıkartıldı? file üstünde muazzam olmasa da kuvvetli hande. bizim bu eksikliğimizi kapatabildiği için servis karşılaması sorunlu olsa da onu oyunda tutuyorduk. ama kore, kolay kazandığımızı zannettiğimiz (bu maçta kolay biten tek set kore'nin aldığı ilk set) sette dahi öyle iyi servis attı ki hande'yi tutamadık (hele hele iyi savunma yapıyor olmasına rağmen). tuğba oyuna girdi ve bir ateş koydu. cansu akıllı hem tuğba'nın bu ateşini gördü hem de rakibin meryem'e geleceğini bildiği için inatla tuğba'yı kullandı. bu da sonuç verdi. ancak daha fazlası gelmeyecekti ondan. bu tarz hamleler anlık sonuç verir ve kriz anlarında etkilidir. lakin bu tarz hamlelerle maçı bitiremezsiniz. bunun hasını da son yıllarda bize güldeniz gösterirdi. servis çıkmadığı zaman oyuna atılırdı. akıllı da bir sporcu olduğu için rakip ona alışana kadar sayısını yapar sonra çıkardı. 5. set gibi pis bir setin sonunda asına dönmek zorundasın. (bu arada 5. set çok tehlikelidir.)
haklı olarak guidetti şeyma'yı denedi. servis karşılamada ve arka alanı toparlamada en güvendiğimiz isim. yapamadı. özellikle de son set çok sıkıntı yaşadı. olabilir yapacak bir şey yok. bu kadar iyi servis atan bir takıma karşı çok zor şeyler bunlar. ha gidip de ekstra sayısını da aldı.
neyse her maç içi kararı teker teker yazmayacağım. meliha'yı da konuşuruz. çok alışık olunmayan pasörsüz kısımları da masaya yatırırız ve bunun üzerinden ben bir ton simge güzellemesi yazarım. ama şuan buna gerek yok.
çok üzücü bir maç oldu bizim için. rakibimiz bizden daha iyiydi. beni zaten korkutan bir rakipti (direnç takımımıza karşı yılları bu kültürle geçmiş bir ekol). üzücü kısmı ise 3. setin bize gelmesiydi. evet ortada bir setti ama iki kere biz seti kırma şansını kullanamadık. zaten 5. setler pis setlerdir (ki burada da maç geldi). haliyle bu durum kalp kırıyor. ancak biz geldikleri yer itibariyle daha da önemlisi geliş şekilleriyle çok değerli ve gurur verici bir takım izledik. inanın bu kızların buralara onların gençliklerinden başlayarak bir sürü çatlak, inatçı voleybol insanın direkt veya endirekt olarak çabasıyla oldu. bu devletin gram şu sporcular üzerinde hakkı yok aslında. hatta köstek oluyorlar. bu yüzden canınız sıkılsın, hakkınızdır. ama unutmayın ki muazzam bir takım izliyoruz.
voleybol da çok oyuncu değişikliği yapılmaz. genelde 6 + 1 libero bazen de kenardan sokacağınız 1 kişiyle oynanır. bu takım bu genel düsturun tam tersi bir takım. ikidebir bir şeyler deneyen bir takım. buna alıştılar ve bize voleybola dair harika bir şey sundular.
peki bu maçta ne oldu? hande neden ilk set çıktı son set girdi? tuğba niye üst üste sayı almasına rağmen çıktı? neden kaybettik? twitter bunları merak edenlerin değil, 3 tane maç izleyerek bunu tenkit edenlerin yeri. teşekkürler twitter ne zaman ülke adına umutlansam bana ülkemi hatırlatıp yerime oturtuyorusun.
bakın bu takım haddini çok aşan bir oyun oynuyor. voleybolda en zor şey savunma yapmaktır. bizim takımımız da top bitirme konusunda çok sıkıntı bir takım. haliyle en temelde vurmanız gereken yerden rakibi vuramamak sizin maç kazanmanızı o kadar zora sokan bir şey ki. köşeleri kuvvetli değil. meryem kuvvetli ancak istikrar şüpheli (bütün kariyeri açısından). ebrar coşarsa çok iyi ama çok toy. 4 numaraları bu kadar kuvvetsiz bir takımın bunları yapması o kadar muazzam bir şey ki. bir daha tekrarlıyorum bu takımın kağıt üstündeki vaadi kesinlikle buralar değil.
hani dedik ya savunma en zor şeydir diye ve biz buraya ateş edemiyoruz diye. bizim hata lüksümüz çok az. hayır eda'nın kaçırdığı 3 servis de basit hataya girmez. iyi servis atmak için aldığınız riskin sonucudur o. iyi servis demişken buna gelelim. madem savunma zor ve teknik olarak her servis rakibe bir hücum etme şansı vermek demek. o zaman iyi servis atmak zorundasınız. biz çok öldürücü bir servis takımı değiliz ama istikrarlı olarak rakibi güvenli alanından çıkartan servisler atan bir takımız. zaten iyi blok yapan bir takım haline geldik. bu ikisi birleşince olimpiyatın en iyi blok yapan takımını çıkardık. muazzam bir silahımız oldu (eski rus takımları gibi). kolay bitiremiyoruz dedik ya, bunun sonucu olarak da iyi servis karşılamak zorundayız. bıraktım kötü servis karşılamayı üst üste çok vasat olduğumuzda dahi sıkıntı yaşıyoruz (guidetti zaten oldum olası servis karşılama hatası yapan oyuncuyu -ona yakın oyuncusu varsa- değiştirir). biz bir direnç takımıyız. uzak doğuluların voleyboluna yakın bir voleybol oynuyoruz. bakın ne avrupa ne amerika ne de brezilya bu tarz sorunlarla uğraşmıyor. uzak doğuluların derdidir bu ve kendilerine göre bir oyun planını çok uzun zamandır oynuyorlar. bakın ne kadar çok hücum varyetesi yaptılar. babamların zamanından kalma bir hücum varyetesi mevcut onlarda. diğer takımların buna ihtiyacı kalmıyor.
bu arada iyi servis karşıladığımızı orta oyuncularımızdan bulduğumuz sayılardan da anlayabilirsiniz. neredeyse maç başına 22-23 sayı orta oyuncularımızdan aldık. bu normalin çok üstünde bir sayı.
bu maçta hande neden hemen çıkartıldı? file üstünde muazzam olmasa da kuvvetli hande. bizim bu eksikliğimizi kapatabildiği için servis karşılaması sorunlu olsa da onu oyunda tutuyorduk. ama kore, kolay kazandığımızı zannettiğimiz (bu maçta kolay biten tek set kore'nin aldığı ilk set) sette dahi öyle iyi servis attı ki hande'yi tutamadık (hele hele iyi savunma yapıyor olmasına rağmen). tuğba oyuna girdi ve bir ateş koydu. cansu akıllı hem tuğba'nın bu ateşini gördü hem de rakibin meryem'e geleceğini bildiği için inatla tuğba'yı kullandı. bu da sonuç verdi. ancak daha fazlası gelmeyecekti ondan. bu tarz hamleler anlık sonuç verir ve kriz anlarında etkilidir. lakin bu tarz hamlelerle maçı bitiremezsiniz. bunun hasını da son yıllarda bize güldeniz gösterirdi. servis çıkmadığı zaman oyuna atılırdı. akıllı da bir sporcu olduğu için rakip ona alışana kadar sayısını yapar sonra çıkardı. 5. set gibi pis bir setin sonunda asına dönmek zorundasın. (bu arada 5. set çok tehlikelidir.)
haklı olarak guidetti şeyma'yı denedi. servis karşılamada ve arka alanı toparlamada en güvendiğimiz isim. yapamadı. özellikle de son set çok sıkıntı yaşadı. olabilir yapacak bir şey yok. bu kadar iyi servis atan bir takıma karşı çok zor şeyler bunlar. ha gidip de ekstra sayısını da aldı.
neyse her maç içi kararı teker teker yazmayacağım. meliha'yı da konuşuruz. çok alışık olunmayan pasörsüz kısımları da masaya yatırırız ve bunun üzerinden ben bir ton simge güzellemesi yazarım. ama şuan buna gerek yok.
çok üzücü bir maç oldu bizim için. rakibimiz bizden daha iyiydi. beni zaten korkutan bir rakipti (direnç takımımıza karşı yılları bu kültürle geçmiş bir ekol). üzücü kısmı ise 3. setin bize gelmesiydi. evet ortada bir setti ama iki kere biz seti kırma şansını kullanamadık. zaten 5. setler pis setlerdir (ki burada da maç geldi). haliyle bu durum kalp kırıyor. ancak biz geldikleri yer itibariyle daha da önemlisi geliş şekilleriyle çok değerli ve gurur verici bir takım izledik. inanın bu kızların buralara onların gençliklerinden başlayarak bir sürü çatlak, inatçı voleybol insanın direkt veya endirekt olarak çabasıyla oldu. bu devletin gram şu sporcular üzerinde hakkı yok aslında. hatta köstek oluyorlar. bu yüzden canınız sıkılsın, hakkınızdır. ama unutmayın ki muazzam bir takım izliyoruz.
