165
10 milyon euro gibi bir maliyet üzerinden transferi konuşulan futbolcu.
maliyeti bu kadar yüksek olunca argümanlar da ortadan ikiye ayrılıyor: futbolcunun kalitesi/potansiyeli ve kulüp kasasından çıkacak 10 milyon euro. hangi argüman sizin önceliğiniz ise değerlendirmeye oradan başlıyorsunuz haliyle. burada kulübün maddi anlamda geleceği ile geleceği parlak olduğuna inanılan bir yıldız adayı transferi ihtimali söz konusu. benim futbolcunun yeteneklerine dair pek bir kuşkum yok açıkçası, gerçekten burada daha önce paylaşılan kariyer istatistikleri çoğu şeyi ortaya koyuyor zaten. yaşının da genç olması, gelişmeye müsait olması anlamına geliyor.
fakat burada benim de en büyük çekincem devreye giriyor. genç yaşta büyük paralara transfer yapan "yıldız adayı" oyuncuların gelişiminin aniden durup geriye gittiği örnekleri defalarca gördük. hem beklentiyi kaldıramama, hem eleştirilerden etkilenme, yedek kaldığında veya oyundan çıktığında agresifleşme, takım başarısız giderken kendini salma veya teknik direktörü küçük görmeye başlamak gibi futbol yeteneğiyle değil tamamen sporcu psikolojisiyle ilgili olan handikaplar yaşayabildiklerini gördük. hem kendi altyapımızdan yetişen ve sonrasında a takıma daha tam hazır olmadan giren oyuncuların hem de farklı takımlara çift rakamlı milyon euro'larla transferi gerçekleşen potansiyellerin zamanla sıradanlaşıp orta sıra takımlarına kadar düştüğü örnekler hafızalarda.
bu transfer için şu kesinlikle açık: oyuncu bu psikolojik eşiği aşabilecek olgunlukta bir kişiliğe sahipse çalışkanlığı ve oyun hırsı, "ben artık yıldızım" egosunun önüne geçecekse 10 milyon euro pahalı da olsa zarar edeceğimiz bir transfer olmayacaktır büyük bir şansız sakatlık durumu olmadığı sürece. bu ego ve psikoloji yönetimi emre mor gibi bir potansiyeli 1-2 senede nasıl vasat altı bir futbolcuya dönüştürdü hepimiz gördük, kötü misal emsal olmaz fakat batuhan karadeniz de bunlardan birisi. bizim ülkemiz potansiyel yeteneklerin yönetimi konusunda oldukça dezavantajlı bir ülke. basın bir yandan, kendi taraftarları bir yandan, rakip taraftarlar bir yandan futbolcunun üzerinde eksilmeyen bir baskı oluşturuyor. arda turan'ın aşk hayatı günlerce konuşuldu, sakatlığı sık seks yapmasına bağlandı vs. bu gibi dış faktörler bu yatırımı baltalayabiliyor maalesef.
bir yere varmayacak gibi görünen bu entry'mi şunu belirterek noktalamak istiyorum. kendi kanaatim 10 milyon euro'dan biraz aşağıya veya bonuslarla 10 milyon euro'ya tamamlanan (sonraki satıştan pay gibi) bir satın alma daha mantıklı geliyor. oyuncunun mevcut durumu geleceği için kesinlikle iştah kabartıyor fakat bazen bir sakatlık bile bir yatırımın çöpe gitmesine neden olabiliyor. finansal açıdan rahat olan takımlar bunu yapabiliyor elbette, bu riskleri çok sayıda alıyor ve yarısı dahi tutsa yatırımın tamamı hanelerine artı olarak yazıyor. fakat biz tek atımlık kurşunumuzu nişan alıyoruz, ıskalarsak vay halimize.
maliyeti bu kadar yüksek olunca argümanlar da ortadan ikiye ayrılıyor: futbolcunun kalitesi/potansiyeli ve kulüp kasasından çıkacak 10 milyon euro. hangi argüman sizin önceliğiniz ise değerlendirmeye oradan başlıyorsunuz haliyle. burada kulübün maddi anlamda geleceği ile geleceği parlak olduğuna inanılan bir yıldız adayı transferi ihtimali söz konusu. benim futbolcunun yeteneklerine dair pek bir kuşkum yok açıkçası, gerçekten burada daha önce paylaşılan kariyer istatistikleri çoğu şeyi ortaya koyuyor zaten. yaşının da genç olması, gelişmeye müsait olması anlamına geliyor.
fakat burada benim de en büyük çekincem devreye giriyor. genç yaşta büyük paralara transfer yapan "yıldız adayı" oyuncuların gelişiminin aniden durup geriye gittiği örnekleri defalarca gördük. hem beklentiyi kaldıramama, hem eleştirilerden etkilenme, yedek kaldığında veya oyundan çıktığında agresifleşme, takım başarısız giderken kendini salma veya teknik direktörü küçük görmeye başlamak gibi futbol yeteneğiyle değil tamamen sporcu psikolojisiyle ilgili olan handikaplar yaşayabildiklerini gördük. hem kendi altyapımızdan yetişen ve sonrasında a takıma daha tam hazır olmadan giren oyuncuların hem de farklı takımlara çift rakamlı milyon euro'larla transferi gerçekleşen potansiyellerin zamanla sıradanlaşıp orta sıra takımlarına kadar düştüğü örnekler hafızalarda.
bu transfer için şu kesinlikle açık: oyuncu bu psikolojik eşiği aşabilecek olgunlukta bir kişiliğe sahipse çalışkanlığı ve oyun hırsı, "ben artık yıldızım" egosunun önüne geçecekse 10 milyon euro pahalı da olsa zarar edeceğimiz bir transfer olmayacaktır büyük bir şansız sakatlık durumu olmadığı sürece. bu ego ve psikoloji yönetimi emre mor gibi bir potansiyeli 1-2 senede nasıl vasat altı bir futbolcuya dönüştürdü hepimiz gördük, kötü misal emsal olmaz fakat batuhan karadeniz de bunlardan birisi. bizim ülkemiz potansiyel yeteneklerin yönetimi konusunda oldukça dezavantajlı bir ülke. basın bir yandan, kendi taraftarları bir yandan, rakip taraftarlar bir yandan futbolcunun üzerinde eksilmeyen bir baskı oluşturuyor. arda turan'ın aşk hayatı günlerce konuşuldu, sakatlığı sık seks yapmasına bağlandı vs. bu gibi dış faktörler bu yatırımı baltalayabiliyor maalesef.
bir yere varmayacak gibi görünen bu entry'mi şunu belirterek noktalamak istiyorum. kendi kanaatim 10 milyon euro'dan biraz aşağıya veya bonuslarla 10 milyon euro'ya tamamlanan (sonraki satıştan pay gibi) bir satın alma daha mantıklı geliyor. oyuncunun mevcut durumu geleceği için kesinlikle iştah kabartıyor fakat bazen bir sakatlık bile bir yatırımın çöpe gitmesine neden olabiliyor. finansal açıdan rahat olan takımlar bunu yapabiliyor elbette, bu riskleri çok sayıda alıyor ve yarısı dahi tutsa yatırımın tamamı hanelerine artı olarak yazıyor. fakat biz tek atımlık kurşunumuzu nişan alıyoruz, ıskalarsak vay halimize.
