• 55
    kimse kimseyi sevmek zorunda falan değil ama fatih terim'i sevmediği için her konuyu işine geldiği gibi ele alan insanlar var.

    geçen ay yani 2021 haziran ayında onyekuru bonservisiyle alınsa; bu ''fatih terim'i sevmeyen'' yazarların büyük bir kısmı kerem'in önünün kesildiğinden dert yanacaktı. geçen sezonu iyi bitirmişti, milli takıma kadar yükselmişti ama yine yedek kalacak kaç kurtar kendini oğlum diyeceklerdi. onyekuru alınmadı, kerem'e güvenildi ve ilk maçından onyekuru diye dert yanmaya başladı bir kısmı.

    veya geçen sezon 20-21 sezonunda şampiyon olsak; yani beşiktaş'ın fazladan bir maçta puan kaybetmesi veya bizim bir maçta fazladan puan almamız yetiyordu. muhtemelen sezonun sonunu nasıl iyi getirdiğimizden bahsedilecek, burdan scott piri'ye büyük bir pay çıkarılacak, hatta belki riera'ya falan da pay çıkarılacaktı. şampiyon olamadık ve hoca liyakatsız oldu. şampiyon olunsa övüleceklerdi çünkü bir şampiyonluk hikayesi ve anlatısı olacak burdan da onlara övgü gelecekti.

    yani bu arkadaşların bir kısmı aynı fenerlilerin fatih terim'e yorumlarında yaptığı gibi her olayı işine geldiği yerden ele alıp yorumluyor. 2019 ocak ayında fatih terim, ozan kabak'la kalacak diye poz paylaştıktan sonra 5 gün sonra habersiz bir şekilde satıldı. satılması doğruydu yanlıştı orda değilim. böyle bir şey oldu mu oldu. bu arkadaşlar belhanda'ya 10 küsür milyonluk teklife fatih terim izin vermediği için satılmadığına inanıyor. neden? çünkü işine öyle geliyor. başka türlü haklı çıkamaz. haklı çıkmak için işine gelene inanır işine gelene inanmaz.

    bu kulübün 20 milyon euro bonservise harcayacak parası olsa haziran ayında gedson - halil - berkan üçlüsü takımla kampa katılırdı. al sana genç yapılanma. para yok süreç uzuyor. bonservise para harcayamadıkça free veya kiralık çekiyorsun. bonservis harcayamadıkça maaş yükün artıyor. geçen sezon 2-3 tane oyuncuyu takıma monte ediyorsun onları tutamıyorsun, en pahalısı 10 milyon euro. sonra niye psv gibi değiliz. adam sattığı oyuncunun bir benzerine gerekirse 10 - 15 milyon ödeyip getirip koyuyor. oyun organizasyonu devam ettiriyor. sen her sene yeniden bir şey kuruyorsun.

    hiç kimseyi almasan mesela 1 sene ömer bayram solbek oynasın desen bunu ne kimseye anlatabilirsin ne ikna edebilirsin. milletin ağzına sıçarlar. bir sene sabri sağbek oynasın dendi ne olduğunu hatırlayın. taraftar sezon başlamadan sezonu bitirttirdi. mecburen 7-8 tane genç oyuncuya bonservis ödeyemeceğin için aanholt tarzı adam bakılıyor zannediyorum.

    psv falan tamamen organizsyon sürekliliği sağlaması ile ilgili. yoksa cocu fener'e geldi ilk yarıyı bitiremedi. adamlar bir oyun oturtuyor, o oyunda giden oyuncusunun yerine hemen benzerini gerekirse 20 milyon euro ödeyip koyuyor, altyapısı da çalışıyor, ülkenin genel olarak altyapısı çalışıyor. o takım sürekli sürekli her sezon başı yeni bir şey kurmak zorunda kalmıyor. bizimle arasındaki fark bu. geçen seneden oyununu aynen devam ettiriyor adam. buna uygun zemini ve mali yapısı var. sende bu olmuyor. ne yapsan ne yapılsa millete anlatamazsın.

    yani mesela 2021 ocak ayında ''iyi ki irfan değil de gedson'u aldık'' dendi. okey. gedson covid, maç eksiği derken son 10 hafta ancak form tuttu. son 10 hafta o gedson'la bir oyun ve kalite yakaladın. takım 4/10 oynarken 6.5/10 oynamaya başladı. ''iyi ki'' ama sezon sonu kontratı bitti ve kulübüne döndü. temmuz 20 oldu adam ortada yok. alabilecek misin? alamazsan benzer kalitede ve yaşta profilde bir oyuncu alabilecek misin? alamazsan o oyun ve kalite eşiği nasıl süreklilik sağlayacak? farklı profil bir adam getirirsen yeni bir oyun ve süreç gerekecek çünkü. anlatmaya çalıştığım bu. psv'dir, benfica'dır bunu sağlayacak mali yapısı ve organizasyon devamlılığı var. sende var mı? ''genç alman'' hoca getirmek istiyorlar 3 yıldır senden kat kat fazla para harcayan, türkiye'nin en zengin adamının yönettiği fener bile getiremiyor da adam gelse 30 milyon euro bonservis harcamak isteyecek ve sende hak vereceksin. o zaman bugün neyden hangi denklemde neden dert yanılıyor?
App Store'dan indirin Google Play'den alın