58
galatasaray seçim tarihine bakacak olursak en büyük çekişmeye sahne olacak genel kurul toplantısı. eşref bey in ve yiğit bey in listesinde ve tarafında çok yakın arkadaşlarım ve dostlarım var. ancak benim tek adayım burak elmas. sebebi ise vermiş olduğu vaatler. bu vaatleri gerçekleştirirse efsane başkan olur ama gerçekleştiremez ise bu taraftar kendisine tenekeyi bağlar. kulübün bana göre gelmiş geçmiş en büyük başkanı ünal aysal ı bile gönderdi bu camia.
burak elmas her ne kadar favorim olsa da, seçimi kazanmasını çok istesem de, ne kendisi ne de diğer adaylar hayal ettiğim galatasaray başkan adayı değil. galatasarayın başına geçecek adamın sokakta sallanan galatasaray bayrağına bile sahip çıkması gerekmektedir.
#2766651 numaralı entry de yazılmış olan cümlelerin kaçını geliştirebilir, kaçını değiştirebilir bilemem. ama benim gördüğüm hiçbir başkan adayı ekonomik kaygısı olmayan, siyasi otoriteye boyun eğmeyecek kişiler değil. hatta ve hatta cebinden çıkarıp kulübe 10 lira bağışlayacak bir aday da yok.
mesela şirket anlamında en ciddi rakibimiz fenerbahçede, geçmişte kulüp borçlanmasın diye, nihat özdemirin cebinden futbolcu satın aldığı bilinir. kulüpte kongre olduğunda, basketbolun mali yükünü ülkere, voleybolun mali yükünü bekoya, stadın inşaatını (1999 yılında) " sende bir tuğla koy" projesiyle iş adamlarına bölüştürdüğüne de şahit olduk. bizde genelde kulüptekiler toplandığında sünger tepside pilav yiyor. nedense fenerbahçede zenginler, zengin oldukları için kulübe başkan oluyor. galatasarayda başkan adayları ise zengin olmak için kulübe başkan olmak istiyor gibi geliyor bana. buradan çıkarılacak sonuç sağlanan, sunulan ve yaratılan imkanları ele alırsak fenerbahçe galatasaraydan şirket anlamında kat kat daha iyi yönetiliyor. örnek; fenerium, fbtv, sponsorlar, taraftar dernekleri vs. fenerbahçede kulübün başına ali koç u değil, iphone un şarj aletinide koysan şirket düzeni değişmez.
mesela beyoğlu merkezli bir kulüp olmamıza rağmen sportif faaliyetleri beyoğlunda gerçekleştirecek bir tesisimiz yok. mesela zamanında kasımpaşanın şimdiki stadyumunun arazisini satın alarak oraya basketbol salonunu en azından yapabilir ve maçları orada oynayabilirdik. iş işten geçti artık ! başkan adaylarının hiçbiri bunu düşünememiş. bu ve bunun gibi fikirler benim gibi galatasaray için sineğin yağını çıkaran, aç kalırsa ekmeğe sürüp yiyen delilerden çıkar. ne yazıkki karargahtan çok uzaklara itildik ve artık bir kağıthane temsilcisiyiz. geçmişteki yönetimlerimiz sağ olsun.
sayın başkan adayları şunu unutmayın. türkiyenin en kötü, en plansız, en amatör yönetilen kulübüne başkan olacaksınız . hiçbirinizin 1-5 ya da 10 senelik planlarla geldiğini düşünmüyorum. uzun vadeli sponsorluklar, sosyal nitelikli kalıcı projeler ya da galatasarayı son 10 yılda aldığı başarılardan daha fazla başarıya ulaştıracağınızada inanmıyorum. özellikle aklı başında hiçbir yabancı firmanın, dünyanın neredeyse ekonomik dalgalanmanın en üst seviyede olduğu bir ülkenin takımına yüklü miktarlarda sponsor olacağınıda kesinlikle düşünmüyorum. o yüzden bu sponsorlukları fazla dillendirmeyin ilerde "hani sponsorluklar" diye hesap sorarlar adama.
türkiye futbol ligine baktığınızda 20 takım içerisinde sözünü kabul ettiremeyecek tek camia haline geldi galatasaray. çünkü korkak ve güçsüz insanlar tarafından yönetiliyor son 7(boşluğu siz doldurun) senedir. başta dediğim gibi, "sokakta asılan galatasaray bayrağına bile sahip çıkan bir başkan" hayali kuruyorum.
artık değişmeliyiz. ben "evladım hayırsız olursa, ben ölünce herşeyim galatasarayın olsun" mantığı ile bakıyorum hayata. vaad ettiğiniz ya da edeceğiniz hiçbir mesele umurumda bile değil. önce galatasarayın haklarını savunun. kendi içinizde kavga etmeyip artık galatasaray için pragmatik düşünmeye başlayın. 100 senedir bu kulübü oy verme hakkı olmayan galatasaraylılar taşıyor. kulüpte yer alan sporcusundan, kürek takımın kullandığı küreğe kadar herşeyin bedelini, galatasaraya karşılıksız bir şekilde bağlı olan galatasaray taraftarı ödüyor.
gerçekten galatasarayın çıkarları için mücade edecek olan aday kazansın. her şey galatasaray için.
burak elmas her ne kadar favorim olsa da, seçimi kazanmasını çok istesem de, ne kendisi ne de diğer adaylar hayal ettiğim galatasaray başkan adayı değil. galatasarayın başına geçecek adamın sokakta sallanan galatasaray bayrağına bile sahip çıkması gerekmektedir.
#2766651 numaralı entry de yazılmış olan cümlelerin kaçını geliştirebilir, kaçını değiştirebilir bilemem. ama benim gördüğüm hiçbir başkan adayı ekonomik kaygısı olmayan, siyasi otoriteye boyun eğmeyecek kişiler değil. hatta ve hatta cebinden çıkarıp kulübe 10 lira bağışlayacak bir aday da yok.
mesela şirket anlamında en ciddi rakibimiz fenerbahçede, geçmişte kulüp borçlanmasın diye, nihat özdemirin cebinden futbolcu satın aldığı bilinir. kulüpte kongre olduğunda, basketbolun mali yükünü ülkere, voleybolun mali yükünü bekoya, stadın inşaatını (1999 yılında) " sende bir tuğla koy" projesiyle iş adamlarına bölüştürdüğüne de şahit olduk. bizde genelde kulüptekiler toplandığında sünger tepside pilav yiyor. nedense fenerbahçede zenginler, zengin oldukları için kulübe başkan oluyor. galatasarayda başkan adayları ise zengin olmak için kulübe başkan olmak istiyor gibi geliyor bana. buradan çıkarılacak sonuç sağlanan, sunulan ve yaratılan imkanları ele alırsak fenerbahçe galatasaraydan şirket anlamında kat kat daha iyi yönetiliyor. örnek; fenerium, fbtv, sponsorlar, taraftar dernekleri vs. fenerbahçede kulübün başına ali koç u değil, iphone un şarj aletinide koysan şirket düzeni değişmez.
mesela beyoğlu merkezli bir kulüp olmamıza rağmen sportif faaliyetleri beyoğlunda gerçekleştirecek bir tesisimiz yok. mesela zamanında kasımpaşanın şimdiki stadyumunun arazisini satın alarak oraya basketbol salonunu en azından yapabilir ve maçları orada oynayabilirdik. iş işten geçti artık ! başkan adaylarının hiçbiri bunu düşünememiş. bu ve bunun gibi fikirler benim gibi galatasaray için sineğin yağını çıkaran, aç kalırsa ekmeğe sürüp yiyen delilerden çıkar. ne yazıkki karargahtan çok uzaklara itildik ve artık bir kağıthane temsilcisiyiz. geçmişteki yönetimlerimiz sağ olsun.
sayın başkan adayları şunu unutmayın. türkiyenin en kötü, en plansız, en amatör yönetilen kulübüne başkan olacaksınız . hiçbirinizin 1-5 ya da 10 senelik planlarla geldiğini düşünmüyorum. uzun vadeli sponsorluklar, sosyal nitelikli kalıcı projeler ya da galatasarayı son 10 yılda aldığı başarılardan daha fazla başarıya ulaştıracağınızada inanmıyorum. özellikle aklı başında hiçbir yabancı firmanın, dünyanın neredeyse ekonomik dalgalanmanın en üst seviyede olduğu bir ülkenin takımına yüklü miktarlarda sponsor olacağınıda kesinlikle düşünmüyorum. o yüzden bu sponsorlukları fazla dillendirmeyin ilerde "hani sponsorluklar" diye hesap sorarlar adama.
türkiye futbol ligine baktığınızda 20 takım içerisinde sözünü kabul ettiremeyecek tek camia haline geldi galatasaray. çünkü korkak ve güçsüz insanlar tarafından yönetiliyor son 7(boşluğu siz doldurun) senedir. başta dediğim gibi, "sokakta asılan galatasaray bayrağına bile sahip çıkan bir başkan" hayali kuruyorum.
artık değişmeliyiz. ben "evladım hayırsız olursa, ben ölünce herşeyim galatasarayın olsun" mantığı ile bakıyorum hayata. vaad ettiğiniz ya da edeceğiniz hiçbir mesele umurumda bile değil. önce galatasarayın haklarını savunun. kendi içinizde kavga etmeyip artık galatasaray için pragmatik düşünmeye başlayın. 100 senedir bu kulübü oy verme hakkı olmayan galatasaraylılar taşıyor. kulüpte yer alan sporcusundan, kürek takımın kullandığı küreğe kadar herşeyin bedelini, galatasaraya karşılıksız bir şekilde bağlı olan galatasaray taraftarı ödüyor.
gerçekten galatasarayın çıkarları için mücade edecek olan aday kazansın. her şey galatasaray için.