31
vasat kelimesinin yanlis manada kullanildigini tahmin ediyorum baska yazarlar dile getirmislerdir. o yuzden bu kisma cok girmeyecegim.
takimimzin bence buyuk sorunlarindan bir tanesi vasatinin belli olmamasi. bir seyleri gelistirebilmenin, bence, ilk sartlarindan birisi vasatini bulmak ve kabullenmektir. bir takimda, sistemde 15 tane vasat, 5 vasat alti, 5 vasat ustu birim olursa oranin iyi isleyecegini ongorebilirsiniz. ancak bizde, ne yonetimde, ne medyada, ne de taraftar kisminda bunu pek goremiyoruz. herkesin dilinde uefayi kazanan kadro, ancak transfer yapilacagi zaman 'bizim o zamanlardan bildigimiz falcao ise galatasaray sampi' modundayiz. o kadronun transfer olduklari zamandaki tepkileri bilemiyorum ama soyle gozumu kapayinca simdi transfer olsalar nasil tepkiler olur tahmin edebiliyorum. futbol degisti vs. argumanlarla gelmeyelim lutfen, oz kaynaktan daha degerli bir sey hicbir takim icin yoktur. biz gundelik mucadeleler icerisinde oyle buyuk potansiyel harciyoruz ki, bu potansiyelin tarifi mumkun degil. yani 80 milyonluk ulkeden degil 3 buyuk takima, avrupanin tamamina yetecek potansiyel cikar. bu is buradan kolay yoldan para kazanmaya calisan tipleri kenara koymaya ve ayni zamanda da buyuk kluplerin iyi niyetle adil bir atmosfer olusturmalarina bakar. ancak deveye boynun neden egri demisler mevzusu bu, canim ulkem benim.
bunun bir kultur olmasi gerekirken, kulturun bunu kotu bir seymis gibi gostermesi buyuk bir problemdir bence. mesela en basitinden altyapiyi ele alalim. altyapida asil yaklasim ne olmalidir? bir vasat belirleyip oyuncu uretiminin devamliligini saglamak mi yoksa 8-9 senede bir yildiz cikarmak mi? yahu devamlilik saglansa zaten 8-9 senede en az bir tane kalburustu oyuncu cikar zaten. bunu yapmak icin ne gerekir? taraftar vasati kabullenmeli, vasati istemeli, buna sahip cikmali, yonetici bunu tesvik etmeli, profesyonel buna yonelik sistem kurmali. sistem=vasat desek bile yeridir. hatta o cok begendigimiz ama yeri gelince de burnumuza koymadigimiz avrupa takimlarinin cogunda durum boyledir. burada ortalamaya ovgu anlami cikmaz, aksine galatasaray degerleriyle hamasetten uzak bir kultur istemektir sadece. gerci saha ici ile alakali yayin yapan kanallar bile izlenmezken bu istek bos bir hayalden oteye gecmeyecek naiflikte kaliyor, ancak hayallerimizi de satmadik ya.
belki imkansiz bir seyi istemek bu. belki de bunu yapabilme ihtimali olan tek kisi fatih terim oldugundan insanlar umutla ondan devamli bir seyler bekliyorlar. acikcasi benim de hocadan beklentim ve simdiye kadar yaptigini dusundugum sey bu. marcao, kerem, taylan, emre kilinc, mustafa mohammed, onyekuru, ogulcan, bunlar cepte. bunlar iste vasat tam olarak. omer bayram vasat alti, ama asker. arda turan su anda vasat alti, ama akil. muslera vasat ustu, kaptan, cimento. riera, vasat, ornek yapilanma denemesi. selcuk vasat. hakan balta vasat, necati ates vasat, tercuman mert vasat, emre utkucan vasat, levent sahin vasat, scot piri vasat. ben hocanin surdurulebilir galatasaray derdi oldugunu, ben hocanin potansiyeli gordugu 2000 senesi de dahil bunun pesinde kostugunu dusunuyorum. bu yuzden isini tamamlasin, dursun buralarda istiyorum.
gundemimiz hep vasat disi seyler, dolayisiyla vasata yapilan yatirimin sesi cikmiyor. ben ne zaman hocanin bir videosunu izlesem aklinda bunlarin oldugunu goruyorum. ancak haber olan sey bunlar olmuyor. komplo teorileri, asiri guzellemeler, asiri yermeler. asiri bunaliyoruz kardesim bu ortamdan.. guzel bir vasat tutturulan scout ekibi bile ya asiri ovuluyor ya asiri yeriliyor.
ben de bu durumla alakali sikayet ederken asiriya kacmis olabilirim, ancak asiriligin gerekli oldugu yerler de vardir ve bu buna guzel bir ornektir. asirilik hakkimi vasati kazanmak icin kullaniyorum. vasatimiz belirginlestigi gun, ben sevinecegim.
haykirdik ama duymadi hic kimse, vasat cimbomun pesindeyiz her yerde..
*vasat cimbom: 1992'den gelerek 2000'de uefa'yi alan ekip.
edit: imla ve anlatim bozukluklari.
takimimzin bence buyuk sorunlarindan bir tanesi vasatinin belli olmamasi. bir seyleri gelistirebilmenin, bence, ilk sartlarindan birisi vasatini bulmak ve kabullenmektir. bir takimda, sistemde 15 tane vasat, 5 vasat alti, 5 vasat ustu birim olursa oranin iyi isleyecegini ongorebilirsiniz. ancak bizde, ne yonetimde, ne medyada, ne de taraftar kisminda bunu pek goremiyoruz. herkesin dilinde uefayi kazanan kadro, ancak transfer yapilacagi zaman 'bizim o zamanlardan bildigimiz falcao ise galatasaray sampi' modundayiz. o kadronun transfer olduklari zamandaki tepkileri bilemiyorum ama soyle gozumu kapayinca simdi transfer olsalar nasil tepkiler olur tahmin edebiliyorum. futbol degisti vs. argumanlarla gelmeyelim lutfen, oz kaynaktan daha degerli bir sey hicbir takim icin yoktur. biz gundelik mucadeleler icerisinde oyle buyuk potansiyel harciyoruz ki, bu potansiyelin tarifi mumkun degil. yani 80 milyonluk ulkeden degil 3 buyuk takima, avrupanin tamamina yetecek potansiyel cikar. bu is buradan kolay yoldan para kazanmaya calisan tipleri kenara koymaya ve ayni zamanda da buyuk kluplerin iyi niyetle adil bir atmosfer olusturmalarina bakar. ancak deveye boynun neden egri demisler mevzusu bu, canim ulkem benim.
bunun bir kultur olmasi gerekirken, kulturun bunu kotu bir seymis gibi gostermesi buyuk bir problemdir bence. mesela en basitinden altyapiyi ele alalim. altyapida asil yaklasim ne olmalidir? bir vasat belirleyip oyuncu uretiminin devamliligini saglamak mi yoksa 8-9 senede bir yildiz cikarmak mi? yahu devamlilik saglansa zaten 8-9 senede en az bir tane kalburustu oyuncu cikar zaten. bunu yapmak icin ne gerekir? taraftar vasati kabullenmeli, vasati istemeli, buna sahip cikmali, yonetici bunu tesvik etmeli, profesyonel buna yonelik sistem kurmali. sistem=vasat desek bile yeridir. hatta o cok begendigimiz ama yeri gelince de burnumuza koymadigimiz avrupa takimlarinin cogunda durum boyledir. burada ortalamaya ovgu anlami cikmaz, aksine galatasaray degerleriyle hamasetten uzak bir kultur istemektir sadece. gerci saha ici ile alakali yayin yapan kanallar bile izlenmezken bu istek bos bir hayalden oteye gecmeyecek naiflikte kaliyor, ancak hayallerimizi de satmadik ya.
belki imkansiz bir seyi istemek bu. belki de bunu yapabilme ihtimali olan tek kisi fatih terim oldugundan insanlar umutla ondan devamli bir seyler bekliyorlar. acikcasi benim de hocadan beklentim ve simdiye kadar yaptigini dusundugum sey bu. marcao, kerem, taylan, emre kilinc, mustafa mohammed, onyekuru, ogulcan, bunlar cepte. bunlar iste vasat tam olarak. omer bayram vasat alti, ama asker. arda turan su anda vasat alti, ama akil. muslera vasat ustu, kaptan, cimento. riera, vasat, ornek yapilanma denemesi. selcuk vasat. hakan balta vasat, necati ates vasat, tercuman mert vasat, emre utkucan vasat, levent sahin vasat, scot piri vasat. ben hocanin surdurulebilir galatasaray derdi oldugunu, ben hocanin potansiyeli gordugu 2000 senesi de dahil bunun pesinde kostugunu dusunuyorum. bu yuzden isini tamamlasin, dursun buralarda istiyorum.
gundemimiz hep vasat disi seyler, dolayisiyla vasata yapilan yatirimin sesi cikmiyor. ben ne zaman hocanin bir videosunu izlesem aklinda bunlarin oldugunu goruyorum. ancak haber olan sey bunlar olmuyor. komplo teorileri, asiri guzellemeler, asiri yermeler. asiri bunaliyoruz kardesim bu ortamdan.. guzel bir vasat tutturulan scout ekibi bile ya asiri ovuluyor ya asiri yeriliyor.
ben de bu durumla alakali sikayet ederken asiriya kacmis olabilirim, ancak asiriligin gerekli oldugu yerler de vardir ve bu buna guzel bir ornektir. asirilik hakkimi vasati kazanmak icin kullaniyorum. vasatimiz belirginlestigi gun, ben sevinecegim.
haykirdik ama duymadi hic kimse, vasat cimbomun pesindeyiz her yerde..
*vasat cimbom: 1992'den gelerek 2000'de uefa'yi alan ekip.
edit: imla ve anlatim bozukluklari.