240
şampiyonluğu belirleyen en önemli x faktördür. galatasaray futbol takımını bildim bileli hiçbir zaman çok iyi duran top kullanan bir takım olamadık. burada kastettiğim hagi, lincoln, sneijder, selçuk gibi frikik ustaları değil çünkü dönem dönem frikikten doğrudan çok fazla goller bulduk. benim kastettiğim bu futbolcular döneminde dahi orta-kafa-gol tarzı gollerin eksikliği. korner veya sağdan soldan yapılan ortalarda gol bulma yönünden ligin hep alt sıralarında yer aldık. özellikle fenerbahçe'nin her dönem duran toptan kafayla gol atan savunma oyuncularına imrenmişimdir. gökhan gönül, luciano, lugano, johnson gibi futbolcuların çok fazla maç aldığını hatırlıyorum. bizde hiçbir zaman böyle savunmacılar olmadı.
bir ghezzal'ın lige ne kadar etki ettiği ortada. kime sorsan herhalde en büyük meziyetinin duran top olduğunu söyler. özellikle büyük takımsan kapanan takımlara karşı akan oyundan ziyade duran topla gol bulmak çok daha kolay. çalışılmadığını düşünmüyorum ancak çalışma yönteminin yanlış olduğunu düşünüyorum. belki de fatih terim'in en büyük eksikliği bu alandadır. çünkü son çeyrek asırın neredeyse yarısında hoca var. ligin belki de her sezon en fazla korner kazanan birkaç takımından biri olmamıza rağmen onu bile hala yıllardır beceremiyoruz ve 10 kornerin neredeyse 7-8 tanesi ön direğe gidiyor.
biz barcelona ya da manchester city değiliz hiçbir zaman duran topları paslaşarak kullanmıyoruz. orta saha çizgisini biraz geçince duran top olsa hemen stoperler falan ileri gidiyor orta açma derdine düşüyoruz. çok fazla böyle sezon hatırlıyorum. hem muazzam bir zaman kaybı hem de sıfır netice. madem bu işi beceremiyoruz o zaman pasla çıkalım, doğrudan hiçbir zaman kullanmayalım ama ne pasla çıkıyoruz ne netice alabiliyoruz. bu kadar kötü kullanmaya başarmak da büyük beceri ister. normalde bu kadar fazla duran topta ya kafa vurursun ya birine çarpar ya da kendi kalesine falan attırırsın ama bizde hiçbirisi yok.
genel kanının aksine hakan çalhanoğlu'nun futbolunu hiç beğenmem ancak sırf şu derdimize belki ilaç olur diye gelmesini çok istedim. hakan olmazsa ahmet olsun, mehmet olsun ancak sırf bir futbolcuyu duran top üzerinden transfer edelim. ne kadar kötü oynarsa oynasın sahada tutalım, "bak şimdi bir duran top olur, bir orta keser, gol buluruz." diyelim. yahu bu takımda yıllarca sabri sarıoğlu duran top kullandı şaka gibi güler misin ağlar mısın? yazdıkça üzülüyorum sanırım en fazla dertlediğim konulardan birisi bu. inşallah biz de bir gün duran top vermekten korkulan bir takım oluruz.
bir ghezzal'ın lige ne kadar etki ettiği ortada. kime sorsan herhalde en büyük meziyetinin duran top olduğunu söyler. özellikle büyük takımsan kapanan takımlara karşı akan oyundan ziyade duran topla gol bulmak çok daha kolay. çalışılmadığını düşünmüyorum ancak çalışma yönteminin yanlış olduğunu düşünüyorum. belki de fatih terim'in en büyük eksikliği bu alandadır. çünkü son çeyrek asırın neredeyse yarısında hoca var. ligin belki de her sezon en fazla korner kazanan birkaç takımından biri olmamıza rağmen onu bile hala yıllardır beceremiyoruz ve 10 kornerin neredeyse 7-8 tanesi ön direğe gidiyor.
biz barcelona ya da manchester city değiliz hiçbir zaman duran topları paslaşarak kullanmıyoruz. orta saha çizgisini biraz geçince duran top olsa hemen stoperler falan ileri gidiyor orta açma derdine düşüyoruz. çok fazla böyle sezon hatırlıyorum. hem muazzam bir zaman kaybı hem de sıfır netice. madem bu işi beceremiyoruz o zaman pasla çıkalım, doğrudan hiçbir zaman kullanmayalım ama ne pasla çıkıyoruz ne netice alabiliyoruz. bu kadar kötü kullanmaya başarmak da büyük beceri ister. normalde bu kadar fazla duran topta ya kafa vurursun ya birine çarpar ya da kendi kalesine falan attırırsın ama bizde hiçbirisi yok.
genel kanının aksine hakan çalhanoğlu'nun futbolunu hiç beğenmem ancak sırf şu derdimize belki ilaç olur diye gelmesini çok istedim. hakan olmazsa ahmet olsun, mehmet olsun ancak sırf bir futbolcuyu duran top üzerinden transfer edelim. ne kadar kötü oynarsa oynasın sahada tutalım, "bak şimdi bir duran top olur, bir orta keser, gol buluruz." diyelim. yahu bu takımda yıllarca sabri sarıoğlu duran top kullandı şaka gibi güler misin ağlar mısın? yazdıkça üzülüyorum sanırım en fazla dertlediğim konulardan birisi bu. inşallah biz de bir gün duran top vermekten korkulan bir takım oluruz.
