447
sağlık sorunları nedeni ile gidemediğim maçtır.
basketbolda sahadan ünal aysal'ın takımı sahaya çıkarmadığı sezondan sonra basketbola maçlarına gitmeye ara vermiştim. türk spor tarihinin en billurlu hareketidir.
öyle bir ara verdim ki artık tv den de izlemiyordum. bir gün öyle tv'de gezinirken pınar karşıyaka deplasman maçına rast geldim ve izlemeye başladım. tabi ergin hocama galiz küfürler ediliyor ve ben bunu kendime yediremedim.
iç saha rövanşına hemen bilet aldım. o maçın imtikamını almamız ve hocamızı yanlız bırakmamız gerekiyordu. orandan finale kadar tüm maçlara bilet aldım. teker teker koya koya ilerledik. güzel tribünler yaptık. gırtlak patlattık. en son final öncesi çıkan kısa dönem kombinelerden alıp yerimi garantiledim.
fakat maçtan 10 gün önce karaciğer yağlanması sebebi ile çok zor bir dönem geçirdim. yaklaşık yedi gün sadece kustum. artık bitmiştim. bu maça da gitmem lazımdı ama bende tv den de izlemeye derman bulabilecekmiydim bilmiyordum. çok istediğim finale o atmosfere gidemeyecektim. aslında giderdim de ailemi ikna edemedim.
daha sonra bende kalan bileti öyle birine vermeliydim ki bu maçı muhakkak kazanmamız gerekiyordu. almanya'da yaşıyan eski tribüncülerden bir abimiz bilet bulamadığını fakat prensip gereği karaborsadanda bilet alamayacağı için gidemeyeceğini yazmıştı. yurt dışında olmasına rağmen maçlara gelmiş, hatta daha önceki sezonlarda tekerlekli sandalye maçlarına finallerine bile gitmiş bir abimiz.
bunu görünce hemen bunun tesadüf olmadığını bir sebebi olduğunu anladım. bir şekilde kendisine ulaşıp biletimi ona verebileceğimi ve bundan kendim gitmiş kadar mutluluk duyacağımı ona ilettim.
bileti bir arkadaşım vasıtasıyla maç günü ona ulaştırdım. artık tek eksik zaferdi. onuda bileğimizin hakkı ile aldık.
orada olamamak bende bir yaradır. ama o abimin orada olmasına vesile olmakta bir o kadar mutluluk kaynağıdır.
o gün o parkede mücadele eden tüm sporcularımıza, teknik ekibe ve muhteşem taraftara müteşekkirim.
basketbolda sahadan ünal aysal'ın takımı sahaya çıkarmadığı sezondan sonra basketbola maçlarına gitmeye ara vermiştim. türk spor tarihinin en billurlu hareketidir.
öyle bir ara verdim ki artık tv den de izlemiyordum. bir gün öyle tv'de gezinirken pınar karşıyaka deplasman maçına rast geldim ve izlemeye başladım. tabi ergin hocama galiz küfürler ediliyor ve ben bunu kendime yediremedim.
iç saha rövanşına hemen bilet aldım. o maçın imtikamını almamız ve hocamızı yanlız bırakmamız gerekiyordu. orandan finale kadar tüm maçlara bilet aldım. teker teker koya koya ilerledik. güzel tribünler yaptık. gırtlak patlattık. en son final öncesi çıkan kısa dönem kombinelerden alıp yerimi garantiledim.
fakat maçtan 10 gün önce karaciğer yağlanması sebebi ile çok zor bir dönem geçirdim. yaklaşık yedi gün sadece kustum. artık bitmiştim. bu maça da gitmem lazımdı ama bende tv den de izlemeye derman bulabilecekmiydim bilmiyordum. çok istediğim finale o atmosfere gidemeyecektim. aslında giderdim de ailemi ikna edemedim.
daha sonra bende kalan bileti öyle birine vermeliydim ki bu maçı muhakkak kazanmamız gerekiyordu. almanya'da yaşıyan eski tribüncülerden bir abimiz bilet bulamadığını fakat prensip gereği karaborsadanda bilet alamayacağı için gidemeyeceğini yazmıştı. yurt dışında olmasına rağmen maçlara gelmiş, hatta daha önceki sezonlarda tekerlekli sandalye maçlarına finallerine bile gitmiş bir abimiz.
bunu görünce hemen bunun tesadüf olmadığını bir sebebi olduğunu anladım. bir şekilde kendisine ulaşıp biletimi ona verebileceğimi ve bundan kendim gitmiş kadar mutluluk duyacağımı ona ilettim.
bileti bir arkadaşım vasıtasıyla maç günü ona ulaştırdım. artık tek eksik zaferdi. onuda bileğimizin hakkı ile aldık.
orada olamamak bende bir yaradır. ama o abimin orada olmasına vesile olmakta bir o kadar mutluluk kaynağıdır.
o gün o parkede mücadele eden tüm sporcularımıza, teknik ekibe ve muhteşem taraftara müteşekkirim.