• 333
    dün oynanan 21 nisan 2021 galatasaray trabzonspor maçı sonrası önce bu twiti atmıştır:
    https://twitter.com/.../1384933274481565697

    sonrasında da bununla bir "düzenleme / fikri savunma" gibi bir şey yapmıştır:
    https://twitter.com/.../1385013728383574019

    şimdi, fikrimiz hür mü? peki.

    sayın şirin, fikrimiz hürse bir iki kelam da biz edelim müsade edersen.

    ben 32 yaşında birisiyim. 2006'da bulunduğum şehirde girdim ufaktan içerisinde ultraslan dediğiniz o yapının, 2008'de iyi kötü görevler edinmeye başladım, 2011'de de il koordinatörlüğü yaptım. bu sırada gittim 2 yıl konya selçuk üniversitesi'nde üniversite okudum, orada da ua üni içerisinde çalıştım elimizden gelip zamanımız yettiğince.

    2011 - 2013 arası iki yıl bulunduğum şehirde il koordinatörlüğü yaptım, sonrasında genç kardeşlerimize devredip işe güce baktık ama onlara da yardımı hiç esirgemedik doğal olarak.

    sonra, ne hikmettir anlamadığım bir şekilde dursun aydın özbek yönetimi döneminde ultraslan dediğiniz oluşum tribünde biraz biraz bölünme işlerine kalkıştı. 8 aralık 2015 galatasaray - astana maçında olanlardan siz haberdar değiliz zannedersiniz, bizim hepsinden haberimiz var. hatta insanlar haberdar olsun diye ultraslan twitlerinin altına yazı yazdım, engellendim.

    evet. 2006'dan başlayan emek sürecimde 2015'te ben, ultraslan içinden gelen birisi, yöneticilik yapmış birisi engellendim. hatta sonrasında (galiba facebook'ta, o zaman twitter kullanmıyordu diye hatırlıyorum danış karakaş, yanılıyor da olabilirim bilmiyorum) yazdıklarım üzerine danış karakaş beni aramıştı, konuşmuştuk. konunun büyümemesi gerektiğini, tribünde de kapandığını falan anlatmıştı bana. geçmiş zaman bire bir hatırlamak zor tabi dialogları.

    şimdi ben buraya kadar olan kısmı neden anlattım? şunun için:

    ultraslan, kusura bakmayın ama 2006'da benim içerisine dahil olduğum ultraslan değil.
    hatta şu andaki ultraslan, benim 2013'te içerisinden ayrıldığım ultraslan da değil.

    çünkü ultraslan sahip olduğu gücü, bu gücü nasıl kullanabileceğini, nasıl etkili olabileceğini anladığı andan ve bunu kullanmaya başladığı andan itibaren bir taraftar grubu olarak değil, galatasaray içerisinde "paralel bir yapı" olarak çalışmaya başladı.

    buna yalan diyecek olan söylesin: bir taraftar grubu lideri nasıl çıkıp da "fatih terim'i ben ve ultraslan getirdik" diyebilir? nedir maaşını mı cebinizden verdiniz? teknik direktörlük koltuğuna siz mi oturttunuz hocayı? gönderilen teknik adamın tazminatını falan mı verdiniz? hayır nedir, gerçekten anlamıyorum. varsa anlayan gelsin anlatsın bana, bir "taraftar grubu" nasıl olur da teknik adam değiştirir ve "x'i biz getirdik" diyebilir? bunun farklı söylenişi "biz olmasak x bugün burada olmazdı" olmuyor mu?

    bilmiyorum hangi küçük dağlar sizin eseriniz, hangi doğa olayları sizin sayenizde yaşanıyor ancak fatih terim 3 kere gitmiş 4 kere gelmiş bir teknik adamdır. kendisi gelmek istediğinde teknik direktörlük koltuğunda kim olduğu önemli olmadan gelir, gitmek istediğinde başkan - futbolcu - taraftar vs. kimseyi umursamadan gider. kısacası hoca isterse gelir, hoca isterse gider. bu kadar. bu matematikteki 2+2=4 kadar basit bir denklemdir ancak siz "biz olmasak o artı oraya gelmezdi" bile diyebilecek seviyede görüyorsunuz galiba kendinizi.

    bak ne hatırladım şimdi, 12 mart 2013'te oynanan schalke 04 - galatasaray maçı biletleri ile ilgili yaptığınız tezahüratı hatırlıyor musunuz?

    "haydi söyle, her maçına gelmedik mi?
    haydi söyle, uğruna can vermedik mi?
    haydi söyle kimler gidiyor schalke'ye?
    haydi söyle!"

    bunu sürekli tekrar ederdiniz. o kadar ki o sezon şampiyon olduk biz, 2012 - 2013 sezonu ki harika bir sezondu. siz son maça kadar her maç (iç saha - deplasman fark etmeden) inatla bunu söylediniz, inatla. nedenini ben biliyorum, benim gibi düşünenler de biliyor. zaten benim bırakmamda biraz bunun da etkisi vardı. ben inatla galatasaray için çabalamaya, bir şeyler yapmaya çalışırken bir 90 dakikanın biletlerinin tüm sezondan, gelecek şampiyonluktan, takımı desteklemekten neden daha önemli olduğunu bulamamıştım belki de kendi kafamda o zamanlarda.

    neyse, olan oldu biten bitti giden gitti. geçti üstünden pek çok zaman, benim ultraslan'ı bildiğimi zannettiğim zamanlardan.

    hani demişsiniz ya, "fikri hür" diye, fikri hür olarak yazıyorum bu yazıyı.

    benim yıllarca emek verdiğim ultraslan'ın maalesef önünü siz ve sizin zihniyetiniz kapatmaktasınız. ultraslan'ın önünü açmak için sizden son bir hizmet beklemek de, bir galatasaray taraftarı olarak benim hakkım. çünkü taraftar grubumuzun bu kadar yozlaşmış, bu kadar amacından uzaklamış, bu kadar siyaset ile iç içe girmiş bir şekle bürünmesini ben kabul edemiyorum.

    hadi selametle.
App Store'dan indirin Google Play'den alın