686
ilk yarı bariz üstünlüğümüzün olduğu maç. kötü oynayan oyuncumuzun olmadığını düşünüyorum. özellikle mustafa, kılınç, etobo, marcao ve boss ilk yarı öne çıktı. ilk yarı üç tane de atabilirdik. ikinci yarı haliyle alanya ile daha önce oynadığımız maçlardaki olumusz grafik, yorgunluk ve maça fazla konsantre olmaktan kaynaklanan skoru koruma güdüsüyle zaten kalburüstü bir takım olan rakibimize üzerimizde baskı kurması için imkan tanıdık. burada da devreye takım savunması ve muslera girdi. ligin en zor deplasmanlarından birisini kayıpsız geçtik. liderlik, galibiyet serisi devam ederken ayrıca yediğimiz gol sayısı da hala 20'nin altında. ancak gelelim diğer meseleye. zaten öne geçmiş takımımızın verilmeyen penaltısı ve rakibin gole en yakın adamının atılmaması gerçeğine. zaten adil bir yönetim olsaydı ilk yarı iki gol atmış ve neredeyse maçın bir saatlik dilimini rakipten oyuncu sayısı fazla olarak oynayacaktık. bu da hem pas oyununa uygun takımımızın şu güzel zemini bulmuşken ekmeğine yağ sürecekti. prese dayalı oyun oynayan alanya yorulacak ve belki de daha fazla gol atacaktık. bu kadar etkiledi hakem kararları oyununu. her şeye rağmen şahane bir galibiyet oldu. bu yolun sonu şampiyonluk. malatya, trabzon, antep, kadıköy, başakşehir, rize deplasmanlarını kayıpsız atlatmış takım, yedide yedi yapmış ki fikstür incelendiği zaman bu serinin 12-13 maça çıkması olasılığı çıkmaması olasılığından daha yüksek.
