501
son zamanlarda bir taraftar olarak tff’nin yaptıkları o kadar kanıma dokunur oldu ki içten içe farketsem de çok sert konuştuğumu, yapılanları bir temele dayandırarak kendimi haklı görebiliyordum. deplasman koltuklarına tezek koyanlara, covid döneminde stada izinsiz taraftar sokanlara az söylüyorum diyordum.
https://twitter.com/...314625191993344?s=19
bugün akşam eve dönerken radyoda dinledim ilgaz abi’nin söylediklerinin bir kısmını. ben bunları dinlerken kendi galatasaraylılığımdan utandım, tarzımı sorguladım. derbi akşamı yapılanların sorumluları bu söylenenlerden utanmıyorsa, istediğimiz kadar sövüp sayalım, istediğimiz kadar öfkelenelim, nefretimizi kusalım, değişmeyecek, utanmayacak.
ben bu adamı hakikaten çok seviyorum. bir galatasaraylı böyle konuşmalı, kendini böyle ifade etmeli, böyle örnek olmalı. ders alır almaz, karşındakine isyanını böyle de dile getirebilirsin.
özeleştirimi de yaparak, bu konuşmaların bizim sözlüğümüzün yazarlarının aklının bir köşesinde her zaman bulunması gerekiyor. ilgaz abi anlatırken sadece sesini yükseltti diye kaç kere özür diledi. bu anlayana büyük bir tokat zaten.
“duyduğum en kirli haz, azalsa biraz, nefret... ele geçirirken beni...”
buraya düşmemeliyiz. isyanı asla bırakmamalı ama her zaman terbiye sınırları içinde kalmalı...
“bu nasıl bi' duygu ki ele geçirir beni
ben kimim? derim ben...”
https://twitter.com/...314625191993344?s=19
bugün akşam eve dönerken radyoda dinledim ilgaz abi’nin söylediklerinin bir kısmını. ben bunları dinlerken kendi galatasaraylılığımdan utandım, tarzımı sorguladım. derbi akşamı yapılanların sorumluları bu söylenenlerden utanmıyorsa, istediğimiz kadar sövüp sayalım, istediğimiz kadar öfkelenelim, nefretimizi kusalım, değişmeyecek, utanmayacak.
ben bu adamı hakikaten çok seviyorum. bir galatasaraylı böyle konuşmalı, kendini böyle ifade etmeli, böyle örnek olmalı. ders alır almaz, karşındakine isyanını böyle de dile getirebilirsin.
özeleştirimi de yaparak, bu konuşmaların bizim sözlüğümüzün yazarlarının aklının bir köşesinde her zaman bulunması gerekiyor. ilgaz abi anlatırken sadece sesini yükseltti diye kaç kere özür diledi. bu anlayana büyük bir tokat zaten.
“duyduğum en kirli haz, azalsa biraz, nefret... ele geçirirken beni...”
buraya düşmemeliyiz. isyanı asla bırakmamalı ama her zaman terbiye sınırları içinde kalmalı...
“bu nasıl bi' duygu ki ele geçirir beni
ben kimim? derim ben...”