8
bu allahın belası maçtaydım ben. tıklım tıkış yeni açık'ın baca tarafındaydım ve hayatımda ilk ve son kez yalnız gittiğim maç da budur. maça beraber gitmeyi planladığım hatta maçtan 1-2 gün önce biletlerini beraber aldığımız ama son anda beni eken (şu anda hatırlayamadığım bi' sebeple-ki bileti olan maça gelmiyorsa ciddi bi' şeydir) arkadaşım sayesinde tek izlemiştim. aradan 24 seneye yakın bi' süre geçmiş ancak çok soğuk bi' hava ve buna karşın tribünlerde çılgın bir kalabalığın var olduğunu hatırlıyorum. normal, sıradan lig maçlarına bu kadar cefa çekerek girdiğimi bilmem o maça kadar.yine aklımda kaldığı ölçüde fena oynamadığımız bi' maçtı ama hagi'nin frikikten attığı golden sonra bi' türlü 2. golü bulamıyorduk. hiç istemesem de daha önceki çok acı tecrübelerime dayanarak maçın bitmesine 3-5 dakika önce stadyumdan çıktım. çıkmasam karşı tarafta oturduğum için sami yen'in önüne diğer yönlere gidenlere göre daha az sayıda konuşlanan bostancı arabalarına binmeme imkan yok. ekstradan 45 dakika-1 saat bekleyeceğim. neyse, güç bela bi' araç bulup bindim. ama aklım maçta kaldı.içimde de kötü bi' his... şimdiki gibi internet , cep telefonu şu bu da yok. aracın şoförü araçta tek adımlık yer kalmayacak şekilde doldurduktan sonra kalkmaya yakın maçın 1-1 bittiği haberi kulaktan kulağa yayıldı. teyit etmeden inanmak istemedim çünkü arada sırada şimdiki trollerin atalarına az da olsa denk gelmişliğim vardı bu tip ortamlarda. ancak tabii içten içe maçın böyle bittiğini de biliyorum ama işte bi umut eve girip teletex'ten bakana kadar bi' türlü inanmak istememiştim.