132
öncelikle iki oyuncunun meziyetleri farklıdır. ikisini aynı anda kadroda oynatabilirsiniz. misal şu an oynadığımız 4-1-4-1 sisteminde tek ön libero olarak fernandoyu koyup, orta ikiliden birini melo yapabilirsiniz. aynı şekilde fernandonun da önde oynadığı maçlar olmuştur. misal 2018 mayısında oynayıp 2-0 kazandığımız beşiktaş maçı. 1 gol 1 asistle tamamlamıştı o maçı. şu an atiba'nın oynadığı rolde kendisini görmüştük baya baya. gerçi her ikisi de beşiktaş'ı çok seviyordu ama neyse ):
ama madem kıyas yapıyoruz, birini seçme şansım olsa kesinlikle melo derdim. bi kere melo daha agresif, daha sağlıklı, daha topla dikine gidebilen bir adam. fernando ise daha çok pozisyon oyuncusu, ince işleri seviyor. melo ise dominant bi model. takım savunmasından santraforuna kadar herkesi etkileyip ateşleyebiliyor. alamet-i farikası olan diyagonal pas atma konusunda kusursuz. boyu daha kısa olmasına rağmen hava toplarında daha etkili. üstelik daha skorer.
futbol zevki açısından da melo daha önde. bir dönem sırf onu izlemek için tribüne giden adam vardı. takımın ruhuydu. hırsından topu yerdi. dominant olmasından mütevellit derbilerde ezilmedik ki onun eksikliğini çok çektik yıllarca. sırf dominasyon eksikliği yüzünden daha iyi kadrolarla gittiğimiz maçlarda bile fenerbahçe üstün oldu çünkü onlarda bu ihtiyacı karşılayacak topçular hep vardı. volkan, lugano, emre, ara sıra cristian baroni vs vs.. melo ise nerdeyse tek başına (elmander'in de hakkını yemeyeyim ama tek sezon doğru düzgün oynayabildi) karşı koydu. emreyi 40 dakikada attırdı ki o gece emre sinirden kendi kendini düzme durumuna gelmiştir eminim.
ayrıca evet, melo kendi kapasitesinin farkında değildi. 2010 dünya kupasında yaptığı aptalca hareketler yüzünden tam potansiyelini gösteremedi. değilse barca'da oynayamazdı ama sami khedira'yı top diye oynardı. baya baya mourinho'nun realinde oynayabilirdi yani. 2010 yılında sözlükte de herkes gömdüğü zaman yazmıştım, bu adam gömüldüğü kadar kötü bir oyuncu değil, baya baya bi topçu demiştim. çok şükür ki 1 2 sene sonra kendisinin yolları bizimle kesişti de orta saha gördük. değilse nereye geliyor öyle bir oyuncu. 25 milyon euro para saydı sanırım juventus. boşuna sayılmadı yani. hele ki o dönem için muazzam bir para. şimdikinin 60 70 milyon euro bandında olan bir ücret gibi düşünün. o sıralar daha yeni yeni çok uçuk meblağlar ödendiği bir dönemdi. neyse...
sözün özü: bir daha melo gibi bir oyuncuyu takımımızda görebilir miyiz bilmiyorum. kendisi bambaşka bir oyuncuydu. kıyas yapılmayacak kadar değerliydi...
ama madem kıyas yapıyoruz, birini seçme şansım olsa kesinlikle melo derdim. bi kere melo daha agresif, daha sağlıklı, daha topla dikine gidebilen bir adam. fernando ise daha çok pozisyon oyuncusu, ince işleri seviyor. melo ise dominant bi model. takım savunmasından santraforuna kadar herkesi etkileyip ateşleyebiliyor. alamet-i farikası olan diyagonal pas atma konusunda kusursuz. boyu daha kısa olmasına rağmen hava toplarında daha etkili. üstelik daha skorer.
futbol zevki açısından da melo daha önde. bir dönem sırf onu izlemek için tribüne giden adam vardı. takımın ruhuydu. hırsından topu yerdi. dominant olmasından mütevellit derbilerde ezilmedik ki onun eksikliğini çok çektik yıllarca. sırf dominasyon eksikliği yüzünden daha iyi kadrolarla gittiğimiz maçlarda bile fenerbahçe üstün oldu çünkü onlarda bu ihtiyacı karşılayacak topçular hep vardı. volkan, lugano, emre, ara sıra cristian baroni vs vs.. melo ise nerdeyse tek başına (elmander'in de hakkını yemeyeyim ama tek sezon doğru düzgün oynayabildi) karşı koydu. emreyi 40 dakikada attırdı ki o gece emre sinirden kendi kendini düzme durumuna gelmiştir eminim.
ayrıca evet, melo kendi kapasitesinin farkında değildi. 2010 dünya kupasında yaptığı aptalca hareketler yüzünden tam potansiyelini gösteremedi. değilse barca'da oynayamazdı ama sami khedira'yı top diye oynardı. baya baya mourinho'nun realinde oynayabilirdi yani. 2010 yılında sözlükte de herkes gömdüğü zaman yazmıştım, bu adam gömüldüğü kadar kötü bir oyuncu değil, baya baya bi topçu demiştim. çok şükür ki 1 2 sene sonra kendisinin yolları bizimle kesişti de orta saha gördük. değilse nereye geliyor öyle bir oyuncu. 25 milyon euro para saydı sanırım juventus. boşuna sayılmadı yani. hele ki o dönem için muazzam bir para. şimdikinin 60 70 milyon euro bandında olan bir ücret gibi düşünün. o sıralar daha yeni yeni çok uçuk meblağlar ödendiği bir dönemdi. neyse...
sözün özü: bir daha melo gibi bir oyuncuyu takımımızda görebilir miyiz bilmiyorum. kendisi bambaşka bir oyuncuydu. kıyas yapılmayacak kadar değerliydi...
