90
yayıncı kuruluşta hakem kararlarını yorumluyor ama iddia ediyorum kurallardan habersiz. ülkenin kaderi mi bu, yoksa idrak ve kabiliyetleri bu kadar sınırlı zavallıları bizi cezalandırmak için mi gönderiyor allah bilemiyorum. hani bazı insanlar için derler ya, sen bana allah’ın cezası mısın diye. ahmet çakar, deniz çoban ve bünyamin gezer için de aynı şeyi düşünüyorum. bunlar türk milletine allah’ın cezası olsa gerek.
deniz çoban’a geleceğim ama önce şu ahmet çakar ve bünyamin gezer için bir iki cümle edeyim. bünyamin gezer, pozisyonları değerlendirirken faul yapan futbolcunun kastını ön plana çıkarıyor. burada diyor futbolcunun kastı topla oynamak faul yapmak değil. kastın açık ve zımni (gizli) kast olmak üzere ikiye ayrıldığından habersiz. bütün değerlendirmeleri bu açıdan yanlış ve kafa karıştırıcı oluyor. bu adam trt spor’da yorumculuk yapıyor. ahmet çakar ise valencia’nın koluyla oynamak suretiyle aldığı topu her hafta gündeme getirip hakemleri fenerbahçe lehine baskı altına almaya çalışıyor. defalarca söyledik, valencia o topu koluyla oynamadan göğsü ile o açıya gönderemez bu fizik kurallarına aykırı. fakat tetikçilik yapan ahmet çakar bu ve bunun gibi birçok pozisyonu hatalı değerlendirerek futbolseverleri provake ediyor.
gelelim deniz çoban’a. futbol bilgisi, kural bilgisi sıfır diyeceğim ama abartmış olmamak için yutkunuyorum. bu arkadaş kendisini yorumcu yapan fanatik bjkli güntekin onay yüzünden olacak pozisyonları galatasaray’a göre yorumluyor. karar galatasaray’ın lehine ise yanlış, aleyhine ise doğru diyor. gerçekten abartmıyorum izleyin göreceksiniz. en son oynadığımız maçı ele alalım. gökhan karadeniz’in ikinci sarıyı gördüğü pozisyon için “bu faul bile değil” diyor. allah cezanı versin adam sen kafayı mı sıyırdın. koşu halindeki oyuncuyu hem itiyor hem de koşu alanını daraltıyor ve topla oynama niyeti kesinlikle yok. üstelik ümit vadeden bir atak. arka soldan ve sağdan iki galatasaraylı atağa çıkmış önlerinde ise iki rakip var. yani faul yapılmasa üçe-iki kalacaklar ve gol atma ihtimali çok yüksek. adam bunu bile inkar ediyor. böyle pozisyonlarda sarı verileceğini dağdaki çoban bile biliyor ama bein’deki çoban bilmiyor. konu burada kalsa yine iyi, devamında diyor ki; bu kart öncesinde hatay 2-0 mağlup bu karttan sonra artık mücadele isteği kalır mı takımın. hayret adam hakemliği bırakıp hatay’ın avukatlığına (aslında güntekin onay’ın arzularının avukatlığına) soyunuyor. bu adama düdük astıranlara teşekkür ediyorum. güya kendisi bıraktı hakemliği ama öyle değil bırakmasa da yetersizlik nedeniyle astıracaklardı düdüğü. adamı yetersiz diye hakemlikten atıyorlar ama yayıncı kuruluş adamı alıp hakem yorumcusu yapıyor. gündüz tuvaleti tutturamayanları askerde topçu yapmak gibi bir şey bu.
yine bir korner pozisyonunda donk’un ve marcao’nun pozisyonları var. donk’un hareketi için penaltı diyor. halbuki donk orada oyuncunun beline elini koyuyor ama oyuncu itilmiş gibi kendini ileri savuruyor. bu pozisyon penaltı ise vay geldi türk futbolunun başına. türkiye'de el ense çekenlere bile penaltı verilmiyor. aynı pozisyonda marcao’nun düşürülüşü ise bayağı bir itme sonucu oluyor. diyor ki bu faul öncekinden daha hafif. görüntüler yalanlıyor adamı ama adamın kalbi nefretle mühürlü görmek istemiyor.
tekrar ediyorum; en iyileri erman toroğlu “işte neyse” kalibresinde olmak kaydıyla basında pozisyonları yorumlayan eski hakemlerin hiçbir kuralları bilmiyor. yorumları güncel değil. eski bilgilerini unutmuş, güncel kuralları da anlamamışlar. ama her akşam ekranlara çıkıp gençleri provake ediyorlar.
(bkz: 5 aralık 2020 galatasaray hatayspor maçı)
deniz çoban’a geleceğim ama önce şu ahmet çakar ve bünyamin gezer için bir iki cümle edeyim. bünyamin gezer, pozisyonları değerlendirirken faul yapan futbolcunun kastını ön plana çıkarıyor. burada diyor futbolcunun kastı topla oynamak faul yapmak değil. kastın açık ve zımni (gizli) kast olmak üzere ikiye ayrıldığından habersiz. bütün değerlendirmeleri bu açıdan yanlış ve kafa karıştırıcı oluyor. bu adam trt spor’da yorumculuk yapıyor. ahmet çakar ise valencia’nın koluyla oynamak suretiyle aldığı topu her hafta gündeme getirip hakemleri fenerbahçe lehine baskı altına almaya çalışıyor. defalarca söyledik, valencia o topu koluyla oynamadan göğsü ile o açıya gönderemez bu fizik kurallarına aykırı. fakat tetikçilik yapan ahmet çakar bu ve bunun gibi birçok pozisyonu hatalı değerlendirerek futbolseverleri provake ediyor.
gelelim deniz çoban’a. futbol bilgisi, kural bilgisi sıfır diyeceğim ama abartmış olmamak için yutkunuyorum. bu arkadaş kendisini yorumcu yapan fanatik bjkli güntekin onay yüzünden olacak pozisyonları galatasaray’a göre yorumluyor. karar galatasaray’ın lehine ise yanlış, aleyhine ise doğru diyor. gerçekten abartmıyorum izleyin göreceksiniz. en son oynadığımız maçı ele alalım. gökhan karadeniz’in ikinci sarıyı gördüğü pozisyon için “bu faul bile değil” diyor. allah cezanı versin adam sen kafayı mı sıyırdın. koşu halindeki oyuncuyu hem itiyor hem de koşu alanını daraltıyor ve topla oynama niyeti kesinlikle yok. üstelik ümit vadeden bir atak. arka soldan ve sağdan iki galatasaraylı atağa çıkmış önlerinde ise iki rakip var. yani faul yapılmasa üçe-iki kalacaklar ve gol atma ihtimali çok yüksek. adam bunu bile inkar ediyor. böyle pozisyonlarda sarı verileceğini dağdaki çoban bile biliyor ama bein’deki çoban bilmiyor. konu burada kalsa yine iyi, devamında diyor ki; bu kart öncesinde hatay 2-0 mağlup bu karttan sonra artık mücadele isteği kalır mı takımın. hayret adam hakemliği bırakıp hatay’ın avukatlığına (aslında güntekin onay’ın arzularının avukatlığına) soyunuyor. bu adama düdük astıranlara teşekkür ediyorum. güya kendisi bıraktı hakemliği ama öyle değil bırakmasa da yetersizlik nedeniyle astıracaklardı düdüğü. adamı yetersiz diye hakemlikten atıyorlar ama yayıncı kuruluş adamı alıp hakem yorumcusu yapıyor. gündüz tuvaleti tutturamayanları askerde topçu yapmak gibi bir şey bu.
yine bir korner pozisyonunda donk’un ve marcao’nun pozisyonları var. donk’un hareketi için penaltı diyor. halbuki donk orada oyuncunun beline elini koyuyor ama oyuncu itilmiş gibi kendini ileri savuruyor. bu pozisyon penaltı ise vay geldi türk futbolunun başına. türkiye'de el ense çekenlere bile penaltı verilmiyor. aynı pozisyonda marcao’nun düşürülüşü ise bayağı bir itme sonucu oluyor. diyor ki bu faul öncekinden daha hafif. görüntüler yalanlıyor adamı ama adamın kalbi nefretle mühürlü görmek istemiyor.
tekrar ediyorum; en iyileri erman toroğlu “işte neyse” kalibresinde olmak kaydıyla basında pozisyonları yorumlayan eski hakemlerin hiçbir kuralları bilmiyor. yorumları güncel değil. eski bilgilerini unutmuş, güncel kuralları da anlamamışlar. ama her akşam ekranlara çıkıp gençleri provake ediyorlar.
(bkz: 5 aralık 2020 galatasaray hatayspor maçı)
