558
8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı öncesi aklıma gelen maç. özellikle ilk yarısı bir acayipti. rakip ligin zirve 4'lüsündeki sivas, ilk 10 dakikada fırtına gibi başlamışlar, golü atmışlar, arkalarında seyirci desteği... sonrasında öyle bir oyun oynamıştık ki kalan dakikalarda. fenerlisi beşiktaşlısı dahil herkesin dilinde "bunlar acayip top oynuyor, yine şampiyon olacaklar" lafları vardı. kanıt;
https://eksisozluk.com/...46318?a=nice&p=1
bu maçtaki ve 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı'ndaki futbol bizim son 6.5 yıldaki zirvemizdi diyebilirim. maç belki berabere bitmişti ama hepimiz gurur duymuştuk oynadığımız futbolla. umudumuz tavan yapmıştı, içinde kadıköy serisini bitiren maçın da olduğu 8 maçlık galibiyet serisi, takımda ası-yedeği fark etmeksizin herkesin formda olması, sahada oynadığımız futbolun ligin çok üstünde olması derken hedefimizi şampiyonluğu alıp, seri-lemina-onyekuru'yu kadroda tutup, aynı futbolu avrupa'nın zirve organizasyonunda oynamaya dikmiştik. açıkçası o dönem oynadığımız futbolla avrupa'da da rahatça başarıya erişebilirdik (psg-leipzig-manu'lu grupta başakşehir'den daha başarılı olurduk mesela). sivas deplasmanı deyip geçmemek lazım, hem sivas o dönemde özellikle üstüne gelen rakiplere karşı çok tehlikeli bir takımdı, hem de rakipten bağımsız çok iyi bir futbolumuz vardı.
sonrası malum, önce pandemi vurdu; sonra sakatlıklar ve hastalıklar (hoca ve başkan). sonra felaket geçen bir transfer dönemi ile birlikte bu oyunu oynayan kadronun bozulması (onyekuru-seri-lemina-mariano-donk-hatta muslera eksik).
ama bu maçı hatırlamak benim için hala umutlanma sebebi. süper lig 2019-2020 sezonu'nun rezalet ötesi geçen ilk yarısından sonra bu maçın ve 15 mart 2020 galatasaray beşiktaş maçı'nın da içinde bulunduğu 10 lig maçındaki oyuna dönebilmiş olmamız çok önemli. bu gösteriyor ki, fatih hoca kısa sürede takımın çehresini olumlu yönde 180 derece değiştirebiliyor. fatih terim 2. yarılarda her zaman daha iyi top oynatır, 1-2 sezon hariç 2. yarılarda hep daha çok puan toplamıştır. bu sebeplerden dolayı yarıştan kopmamış olmamız ve gerekli 2-3 takviyenin yapılması şartıyla ocak sonrası yine bu seviyede bir oyun oynayabileceğimiz inancı taşıyorum. elbette o sistemde oynayamayız, mariano yerine omar var, donk yerine luyindama var, lemina yerine taylan var. seri ve onyekuru gelse bile aynı oyunu oynayamayız. ama 1 adet seri (yedeği taylan), 1 adet onyekuru (yedeği arda) ve 1 adet sağlam sol iç (yedeği ömer) ve belhanda (yedeği etebo), forvette babel, maçına göre feghouli ya da emre kılınç ile güzel, iyi işleyen bir yapı kurmamız olası. umarım bunu sağlarız.
şunu da söylemek gerekir ki bu maç bizim için bir zirve maçı değildi. zaten sivas deplasmanında 1 puan çıkarmak bizim için zirve olacaksa kulübü kapatalım*. bu maç bizim oyun olarak doğru yolda olduğumuzu gösteren, bu yolda yılmadan devam edersek istediğimiz seviyeye ulaşabileceğimizi gösteren bir maçtı. benim için sembolik bir anlam taşıyan bir maçtı bu sebeplerden dolayı. ve utanmalıyız ki son 20 yıldır şu futbolu oynadığımız anadolu deplasmanları bile sayılı. son 7 yıldır bu maç kadar iyi oynadığımız 2-3 deplasman ya vardır ya yoktur hatta. bu da acı gerçek maalesef.
edit: bu arada bu maçla ilgili en rahatsız olduğum nokta sofiane feghouli'nin bu maç performansının beğenilmemesiydi. hala twitter'da görüyorum, skor 1-2 iken kaçırdığı golü paylaşıp feghouli'ye söven tipleri. oyun içi katkısının ve liderliğinin tavan yapmasını geçtim, adam bu maçta 1 gol 1 asist yaptı, 2 tane de net gol pozisyonu hazırladı. geçen senenin tartışmasız en iyi feghouli performansıydı. her maç o oyunu oynasa bu senenin de 1 numaralı şampiyonluk favorisi oluruz*.
https://eksisozluk.com/...46318?a=nice&p=1
bu maçtaki ve 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı'ndaki futbol bizim son 6.5 yıldaki zirvemizdi diyebilirim. maç belki berabere bitmişti ama hepimiz gurur duymuştuk oynadığımız futbolla. umudumuz tavan yapmıştı, içinde kadıköy serisini bitiren maçın da olduğu 8 maçlık galibiyet serisi, takımda ası-yedeği fark etmeksizin herkesin formda olması, sahada oynadığımız futbolun ligin çok üstünde olması derken hedefimizi şampiyonluğu alıp, seri-lemina-onyekuru'yu kadroda tutup, aynı futbolu avrupa'nın zirve organizasyonunda oynamaya dikmiştik. açıkçası o dönem oynadığımız futbolla avrupa'da da rahatça başarıya erişebilirdik (psg-leipzig-manu'lu grupta başakşehir'den daha başarılı olurduk mesela). sivas deplasmanı deyip geçmemek lazım, hem sivas o dönemde özellikle üstüne gelen rakiplere karşı çok tehlikeli bir takımdı, hem de rakipten bağımsız çok iyi bir futbolumuz vardı.
sonrası malum, önce pandemi vurdu; sonra sakatlıklar ve hastalıklar (hoca ve başkan). sonra felaket geçen bir transfer dönemi ile birlikte bu oyunu oynayan kadronun bozulması (onyekuru-seri-lemina-mariano-donk-hatta muslera eksik).
ama bu maçı hatırlamak benim için hala umutlanma sebebi. süper lig 2019-2020 sezonu'nun rezalet ötesi geçen ilk yarısından sonra bu maçın ve 15 mart 2020 galatasaray beşiktaş maçı'nın da içinde bulunduğu 10 lig maçındaki oyuna dönebilmiş olmamız çok önemli. bu gösteriyor ki, fatih hoca kısa sürede takımın çehresini olumlu yönde 180 derece değiştirebiliyor. fatih terim 2. yarılarda her zaman daha iyi top oynatır, 1-2 sezon hariç 2. yarılarda hep daha çok puan toplamıştır. bu sebeplerden dolayı yarıştan kopmamış olmamız ve gerekli 2-3 takviyenin yapılması şartıyla ocak sonrası yine bu seviyede bir oyun oynayabileceğimiz inancı taşıyorum. elbette o sistemde oynayamayız, mariano yerine omar var, donk yerine luyindama var, lemina yerine taylan var. seri ve onyekuru gelse bile aynı oyunu oynayamayız. ama 1 adet seri (yedeği taylan), 1 adet onyekuru (yedeği arda) ve 1 adet sağlam sol iç (yedeği ömer) ve belhanda (yedeği etebo), forvette babel, maçına göre feghouli ya da emre kılınç ile güzel, iyi işleyen bir yapı kurmamız olası. umarım bunu sağlarız.
şunu da söylemek gerekir ki bu maç bizim için bir zirve maçı değildi. zaten sivas deplasmanında 1 puan çıkarmak bizim için zirve olacaksa kulübü kapatalım*. bu maç bizim oyun olarak doğru yolda olduğumuzu gösteren, bu yolda yılmadan devam edersek istediğimiz seviyeye ulaşabileceğimizi gösteren bir maçtı. benim için sembolik bir anlam taşıyan bir maçtı bu sebeplerden dolayı. ve utanmalıyız ki son 20 yıldır şu futbolu oynadığımız anadolu deplasmanları bile sayılı. son 7 yıldır bu maç kadar iyi oynadığımız 2-3 deplasman ya vardır ya yoktur hatta. bu da acı gerçek maalesef.
edit: bu arada bu maçla ilgili en rahatsız olduğum nokta sofiane feghouli'nin bu maç performansının beğenilmemesiydi. hala twitter'da görüyorum, skor 1-2 iken kaçırdığı golü paylaşıp feghouli'ye söven tipleri. oyun içi katkısının ve liderliğinin tavan yapmasını geçtim, adam bu maçta 1 gol 1 asist yaptı, 2 tane de net gol pozisyonu hazırladı. geçen senenin tartışmasız en iyi feghouli performansıydı. her maç o oyunu oynasa bu senenin de 1 numaralı şampiyonluk favorisi oluruz*.