2258
deveye sormuşlar boynun neden eğri diye, nerem doğru ki, demiş. federasyon da o misal bir tane düzgün, kitabına uygun işleri yok.
başkanı 2010-11 fenerbahçe'sinin asbaşkanı olan kurumun neresi doğru olabilir? normal şartlar altında şikeye karışmış herkesin aforoz edilmesi gerekir biz futbolun tepesine koydular bu adamı. bizimkiler de hala ibra ediyor, sesini çıkarmıyor, beyaz sayfa açıyor.
markalaşacağız, sabit font kullanacağız dediler. font dedikleri arial. akademisyenler dışında dünya üstünde kullananı yok bu fontun. ligde de herkes kafasına göre kullanıyor. fenerbahçe rounded versiyonunu kullanıyor, beşiktaş etrafına bir de çerçeve çekmiş, biz dümdüz basmışız arial'i. ligin ne sosyal medya hesabı var ne internet sitesi var. hele hele markalaşmaya bak hele...
var'ı getirdiler. normalde hakem hatalarını minimize etmesi gereken uygulamayla tartışmalı pozisyonların sayısında bir değişiklik olmadı. biraz bağlam değişti çünkü artık var denen meretin ne işe yaradığını da sorguluyoruz sürekli. üstelik almanya'da, ingiltere'de 15 saniyede çözülen pozisyonlar bizde maşallah 2-3 dakikayı buluyor monitörün başına geçen hakem erman toroğlu gibi oynat uğurcum deyip bir ileri bir geri izliyor pozisyonu ve ona rağmen yine sıkıntılı kararlar veriyor.
en yüksek satışı yaptık dedikleri yayın ihalesinden bir türlü taahhüt edilen parayı alamıyorlar. tekrar tekrar kur sabitleniyor, ödeme planı değiştiriliyor. bein ben türk lirası ile ödeme yapmak istiyorum diyor federasyon topu -hiçbir bağlayıcılığı olmayan- kulüpler birliği'ne atıyor. kardeşim çıkıp desenize anlaşmayı yaparken iyiydi, uyun diye. ne demeye sıyrılmaya çalışıyorsun? her boku kulüpler birliği'ne yıkıp sorumluluktan kaçmaya çalışıyor federasyon sürekli.
yabancı sınırlamasını yine düşürmeye çalışıp sonra kulüpler ne isterse o diye konuşuyorlar sonuç? bir yıllık erteleme. kalıcı bir çözüm bulmak akıllarına gelmiyor sürekli belirsizlik içindeyiz.
uefa'nın uyguladığı ffp varken bence gereksiz olan bir limit olayı getirdiler. sırf bankalar birliği anlaşmasına zorlamak içindi bana kalırsa ama o başka bir tartışma konusu. uygulayabildiler mi? limit getirdim dedikleri fenerbahçe ergen gibi "anana sor o limiti" dercesine 20 tane adam aldı. transfer sezonu açılmadan 5 dakika önceki mevcut haliyle bile limitin çok çok üstünde olan kulüp bir tek muriqi'yi satarak 20 tane adam alacak boşluğu nasıl buldu? bulmadı, bunu kendileri de söylüyor. limiti deleceğiz dediler açık açık. sonuç? en ufak yaptırım yok. ulan madem böyle uyduruk bir şey bu limit biz niye uyuyoruz buna? olmayacak mı bunun bir yaptırımı? transfer sezonu da bittiğine göre bu hafta içi limitleri bu sene erteledik diye açıklama yapsalar şaşırmam. atı alan üsküdar'ı geçti çünkü.
covid-19 sebepli aksamalardan dolayı bu sene transfer dönemi uzatıldı dünya çapında. ancak biz yine en erken kapatan olduk. avrupa'nın çoğu yerinde normal şartlar altında mayıs ayına kadar falan kulüpsüz futbolcuyu transfer edebiliyorsun. ayrıca fransa ve ispanya'da her sezon için kontenjanla sınırlandırılmış ülke içinden transfer yapma hakkın da var zor durumlar için. bizde hiçbiri yok.
daha neler neler var, neresi doğru ki bu kurumun?
başkanı 2010-11 fenerbahçe'sinin asbaşkanı olan kurumun neresi doğru olabilir? normal şartlar altında şikeye karışmış herkesin aforoz edilmesi gerekir biz futbolun tepesine koydular bu adamı. bizimkiler de hala ibra ediyor, sesini çıkarmıyor, beyaz sayfa açıyor.
markalaşacağız, sabit font kullanacağız dediler. font dedikleri arial. akademisyenler dışında dünya üstünde kullananı yok bu fontun. ligde de herkes kafasına göre kullanıyor. fenerbahçe rounded versiyonunu kullanıyor, beşiktaş etrafına bir de çerçeve çekmiş, biz dümdüz basmışız arial'i. ligin ne sosyal medya hesabı var ne internet sitesi var. hele hele markalaşmaya bak hele...
var'ı getirdiler. normalde hakem hatalarını minimize etmesi gereken uygulamayla tartışmalı pozisyonların sayısında bir değişiklik olmadı. biraz bağlam değişti çünkü artık var denen meretin ne işe yaradığını da sorguluyoruz sürekli. üstelik almanya'da, ingiltere'de 15 saniyede çözülen pozisyonlar bizde maşallah 2-3 dakikayı buluyor monitörün başına geçen hakem erman toroğlu gibi oynat uğurcum deyip bir ileri bir geri izliyor pozisyonu ve ona rağmen yine sıkıntılı kararlar veriyor.
en yüksek satışı yaptık dedikleri yayın ihalesinden bir türlü taahhüt edilen parayı alamıyorlar. tekrar tekrar kur sabitleniyor, ödeme planı değiştiriliyor. bein ben türk lirası ile ödeme yapmak istiyorum diyor federasyon topu -hiçbir bağlayıcılığı olmayan- kulüpler birliği'ne atıyor. kardeşim çıkıp desenize anlaşmayı yaparken iyiydi, uyun diye. ne demeye sıyrılmaya çalışıyorsun? her boku kulüpler birliği'ne yıkıp sorumluluktan kaçmaya çalışıyor federasyon sürekli.
yabancı sınırlamasını yine düşürmeye çalışıp sonra kulüpler ne isterse o diye konuşuyorlar sonuç? bir yıllık erteleme. kalıcı bir çözüm bulmak akıllarına gelmiyor sürekli belirsizlik içindeyiz.
uefa'nın uyguladığı ffp varken bence gereksiz olan bir limit olayı getirdiler. sırf bankalar birliği anlaşmasına zorlamak içindi bana kalırsa ama o başka bir tartışma konusu. uygulayabildiler mi? limit getirdim dedikleri fenerbahçe ergen gibi "anana sor o limiti" dercesine 20 tane adam aldı. transfer sezonu açılmadan 5 dakika önceki mevcut haliyle bile limitin çok çok üstünde olan kulüp bir tek muriqi'yi satarak 20 tane adam alacak boşluğu nasıl buldu? bulmadı, bunu kendileri de söylüyor. limiti deleceğiz dediler açık açık. sonuç? en ufak yaptırım yok. ulan madem böyle uyduruk bir şey bu limit biz niye uyuyoruz buna? olmayacak mı bunun bir yaptırımı? transfer sezonu da bittiğine göre bu hafta içi limitleri bu sene erteledik diye açıklama yapsalar şaşırmam. atı alan üsküdar'ı geçti çünkü.
covid-19 sebepli aksamalardan dolayı bu sene transfer dönemi uzatıldı dünya çapında. ancak biz yine en erken kapatan olduk. avrupa'nın çoğu yerinde normal şartlar altında mayıs ayına kadar falan kulüpsüz futbolcuyu transfer edebiliyorsun. ayrıca fransa ve ispanya'da her sezon için kontenjanla sınırlandırılmış ülke içinden transfer yapma hakkın da var zor durumlar için. bizde hiçbiri yok.
daha neler neler var, neresi doğru ki bu kurumun?
