11
(bkz: simon kuper/#295705) no lu entry'i okuyunca (bu arada yazarına teşekkürler) aklıma geliveren bir bilgiyi yazayım.
siyah kaleci kazağı'nı dünyada ilk olarak giyip çıkan kalecidir. bu konu ile ilgili bir röpörtajında şöyle demişti;
(mealen) "futbol konusunda sürekli araştırmalar yapan bilimsel kurulumuz, rakip santraforların dikkattini dağıtacak ve onları demoralize edecek rengin siyah olduğuna karar verdiği için bu kazağı giydim."
evet.. şimdi bana kaynak göster derseniz gösteremem.. büyük ihtimal ile o yıllarda yayınlanan akşam gazetesinde okumuş olmalıyım. çünkü; yaşımın küçük olmasına rağmen okumayı çok erken yaşta, sözlükte hep sözünü ettiğim dayım'ın eve her gün getirdiği akşam gazetesi sayesinde sökmüştüm. o zamanların akşam gazetesi başta çetin altan olmak üzere tüm solcu yazarları bünyesinde barındırıp, futbol dahil olmak üzere sovyetler birliği'nin ekonomik siyasal başarılarının yanı sıra spor alanında ki başarılarından övgüyle bahseden tek gazete idi.
neyse;
sovyetlerin spor ve futbol üzerine böyle bir bilimsel çalışma biçimleri olduğunu daha o zaman anlamıştım. sonraları ben futbol'a ilgi duymaya başlayıp türkiye deki futbol'un durumunu gözlerimle her gördüğüm de hep bu küçük anektod aklıma gelmişti.
hele geçen yazdığım şu entry durumu daha rahat özetler diye düşünmekteyim;
(bkz: kaleci antrenörü/@zizonkovac)
siyah kaleci kazağı'nı dünyada ilk olarak giyip çıkan kalecidir. bu konu ile ilgili bir röpörtajında şöyle demişti;
(mealen) "futbol konusunda sürekli araştırmalar yapan bilimsel kurulumuz, rakip santraforların dikkattini dağıtacak ve onları demoralize edecek rengin siyah olduğuna karar verdiği için bu kazağı giydim."
evet.. şimdi bana kaynak göster derseniz gösteremem.. büyük ihtimal ile o yıllarda yayınlanan akşam gazetesinde okumuş olmalıyım. çünkü; yaşımın küçük olmasına rağmen okumayı çok erken yaşta, sözlükte hep sözünü ettiğim dayım'ın eve her gün getirdiği akşam gazetesi sayesinde sökmüştüm. o zamanların akşam gazetesi başta çetin altan olmak üzere tüm solcu yazarları bünyesinde barındırıp, futbol dahil olmak üzere sovyetler birliği'nin ekonomik siyasal başarılarının yanı sıra spor alanında ki başarılarından övgüyle bahseden tek gazete idi.
neyse;
sovyetlerin spor ve futbol üzerine böyle bir bilimsel çalışma biçimleri olduğunu daha o zaman anlamıştım. sonraları ben futbol'a ilgi duymaya başlayıp türkiye deki futbol'un durumunu gözlerimle her gördüğüm de hep bu küçük anektod aklıma gelmişti.
hele geçen yazdığım şu entry durumu daha rahat özetler diye düşünmekteyim;
(bkz: kaleci antrenörü/@zizonkovac)