3
baros ve kewell'ın uzun süreli sakatlıkları sonrasında avrupa da harıl harıl kanatlarda oynayabilecek oyuncu arayan (dos santos, ryan babel), jo'nun avrupa kupalarında mücadele edemeyecek olması ve nonda'nın da istikrarsız formu yüzünden de bir golcüye ihtiyacı olan galatasaray'ın transferden sorumlu yöneticisine haddim de olmadan yazdığım öneri mektubudur...
sevgili başkan yardımcımız haldun üstünel
biliyoruz ki uzunca bir süredir avrupa'da transfer peşindesin. başta baros'un yokluğunda iyi bir hücum oyuncusu transfer etmekti amacın ancak onun yokluğunda alternatif olması için transfer edilen jo alves'in avrupa kupalarında oynayamayacak olması ve harry kewell'ın da hiç hesapta yokken sezonun çok büyük bir bölümünü kaçırmasına neden olacak sakatlığı biliyorum ki tüm bu transfer stratejisini altüst etti, elini kolunu bağladı. tüm bunlara avrupa kupalarında oynama hakkı bulunun bir tek nonda'nın olması ve onun da iç açıcı bir performans sergileyememesi ve dolu olan yabancı kontenjanı da eklenince gerçekten de ortaya içinde çıkılmaz, sihirbazlık numarası gerektiren bir durum çıkıyor. iznin olursa sana bir takım önerilerim olacak bu transfer dönemiyle alakalı olarak.
1) julio clement baptista: brezilya milli takımı ve bu aralara formasını da giydiği roma'dan bildiğimiz üzere fizik açıdan müthiş güçlü, mücadeleci ve gol yollarına iyi sarkarak iş bitirici bir görüntü sergileyen ideal bir hücum silahı. gerek milli takımda gerekse kulübünde zaman zaman hücum kanatlarında görev aldığı gibi forvet arkası ve kimi zaman da hedef santrafor olarak görev yaptığını görebiliriz. hatta öyle bir futbol geçmişi vardır ki silk çıkışını yaptığı sevilla'da ön libero pozisyonunda parlamış, bu mevkiide oynadığı halde la liga gibi bir arenada 23 gol atarak büyük de sükse yapmıştır. hücumun farklı bölgelerinde oynayabilecek kanat özellikli bir oyuncu ve hedef santrafor arayan galatasaray da bana göre ciddi bir orta alan sorunu da var üstelik. bu bağlamda kariyeri ve yetenekleriyle baptista sorunlu olan her bölgemizde ortalamanın üzerinde iş yapabilecek bir oyuncu gibi duruyor. özellikle ligin ikinci yarısında geniş roma kadrosunda kendisine yer bulup yaz aylarında da brezilya milli takımıyla güney afrika'da yer almak isteyecektir. eğer roma'da kendisine bu şans yeteri kadar verilmeyecekse sezon sonuna kadar oynayabileceği bir takıma kiralanmak kendi kariyer açısından da hayırlı olabilir.
2) eidur smari gudjohnsen: özellikle son yıllarda sergilediği barcelona kariyerinde ne kadar yönlü bir oyuncu olduğu aşikardır gudjohnsen'in. günümüz ideal santraforu olmasının yanında üst düzey taktiksel bilgisi ve mücadeleci yapısıyla gerektiği zaman orta alanın ortasında, istenildiği zaman da kanatlarda faydalanabileceğiniz çok önemli bir silah. oyun görüşü, liderliği ve tecrübesiyle santrafordan savunmaya kadar her bölgede rahatlıkla görev verebileceğiniz bir saha içi askeri. baros'dan çok kewell'ın eksikliğini yaratacağı lider özellikli oyuncu tanımına cuk oturabilir ve her manada bu kısa dönem için işimizi görebilir. monaco'yu yakından takip edemesem de dışarıdan izleyebildiğim kadarıyla yeterince forma bulamıyor fransız ekibinde. şu dönemde galatasaray'a gelmek hem onun hem de galatasaray için olumlu bir birleşim çıkartabilir ortaya.
3) rafael van der vaart : sezon başı real madrid'in satışa koyduğu hollanda futbolunun son dönemdeki en büyük yeteneklerinden. gerçek pozisyonu forvet arkası, oyun kurucu olarak bilinse de özellikle ajax kariyerinde sol açıkta da oynamışlığı olan bir oyuncudur. aynı zamanda kariyeri boyuncu da çok iyi gol istatistikleri de yakalamıştır van der vaart. yaratıcılığı, liderlik özelliklerinin yanında kale önündeki bitiriciliğini de eklereyerek çok rahat sonuca giden bir oyuncu imajı çizmektedir. hedef santrafor değilse bile atacağı gollerle hedeflere emin adımlarla gitmenize yardımcı olabilir. avrupa futbolunun gole en yatkın orta saha oyuncularından biri olması ve kanatlarda da görev yapabilmesi bu tercihi mantıklı kılabilir. baptista örneğinde olduğu gibi dünya kupası kadrosun yer alabilmesi için düzenli olarak oynaması gerekiyor ve bunu real madrid'de ne kadar yakalayabilir orası muamma.
4) martin petrov : bulgaristan futbolunun hristo stoichkov'dan bu yana yetiştirdiği en önemli oyunculardan biridir petrov. alman ekibi wolfsburg'da yaptığı müthiş çıkışın ardından ispanyol devi atletico madrid'e, oradan da manchester city' tranfer olarak şimdilerde kariyerini orada sürdürmektedir. özellikle almanya macerasında sol kanattaki rüzgar gibi hızı, sol ayağıyla sert ve isabetli yaptığı müthiş kavisli ortaları ve attığı hareketli veya hareketsiz müthiş şutlarıyla ünlenmiş bir isim. hem sol açıkta hem de forvette kullanabileceğiniz gerçek bir silah. 31 yaşına basmış olması ve manchester city'nin agresif transfer politikası onu gözden çıkartmalarına sebep olabilir.
tabii tüm bu isimleri zikrederken avrupa kupalarında oynayabilme durumlarını da çok iyi bilemiyorum, prosedüre çok hakim değilim maalesef. lakin bildiğim birşey var ki; elinizde sadece tek bir yabancı kontenjanı açabilecekken ve aslına hem bir golcüye hem de kanatlarda da alternatif isimlere ihtiyaç duyarken hedefteki isimlerin, transferi düşünülen oyuncuların çok yönlü ve birden fazla pozisyonun oyuncuları olması en makul seçenektir. böylece bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz. bu bağlamda dikkat edilmesi, el altında tutulması gereken naçizane bir öneri olarak sunuyorum tüm bunları...
sevgili başkan yardımcımız haldun üstünel
biliyoruz ki uzunca bir süredir avrupa'da transfer peşindesin. başta baros'un yokluğunda iyi bir hücum oyuncusu transfer etmekti amacın ancak onun yokluğunda alternatif olması için transfer edilen jo alves'in avrupa kupalarında oynayamayacak olması ve harry kewell'ın da hiç hesapta yokken sezonun çok büyük bir bölümünü kaçırmasına neden olacak sakatlığı biliyorum ki tüm bu transfer stratejisini altüst etti, elini kolunu bağladı. tüm bunlara avrupa kupalarında oynama hakkı bulunun bir tek nonda'nın olması ve onun da iç açıcı bir performans sergileyememesi ve dolu olan yabancı kontenjanı da eklenince gerçekten de ortaya içinde çıkılmaz, sihirbazlık numarası gerektiren bir durum çıkıyor. iznin olursa sana bir takım önerilerim olacak bu transfer dönemiyle alakalı olarak.
1) julio clement baptista: brezilya milli takımı ve bu aralara formasını da giydiği roma'dan bildiğimiz üzere fizik açıdan müthiş güçlü, mücadeleci ve gol yollarına iyi sarkarak iş bitirici bir görüntü sergileyen ideal bir hücum silahı. gerek milli takımda gerekse kulübünde zaman zaman hücum kanatlarında görev aldığı gibi forvet arkası ve kimi zaman da hedef santrafor olarak görev yaptığını görebiliriz. hatta öyle bir futbol geçmişi vardır ki silk çıkışını yaptığı sevilla'da ön libero pozisyonunda parlamış, bu mevkiide oynadığı halde la liga gibi bir arenada 23 gol atarak büyük de sükse yapmıştır. hücumun farklı bölgelerinde oynayabilecek kanat özellikli bir oyuncu ve hedef santrafor arayan galatasaray da bana göre ciddi bir orta alan sorunu da var üstelik. bu bağlamda kariyeri ve yetenekleriyle baptista sorunlu olan her bölgemizde ortalamanın üzerinde iş yapabilecek bir oyuncu gibi duruyor. özellikle ligin ikinci yarısında geniş roma kadrosunda kendisine yer bulup yaz aylarında da brezilya milli takımıyla güney afrika'da yer almak isteyecektir. eğer roma'da kendisine bu şans yeteri kadar verilmeyecekse sezon sonuna kadar oynayabileceği bir takıma kiralanmak kendi kariyer açısından da hayırlı olabilir.
2) eidur smari gudjohnsen: özellikle son yıllarda sergilediği barcelona kariyerinde ne kadar yönlü bir oyuncu olduğu aşikardır gudjohnsen'in. günümüz ideal santraforu olmasının yanında üst düzey taktiksel bilgisi ve mücadeleci yapısıyla gerektiği zaman orta alanın ortasında, istenildiği zaman da kanatlarda faydalanabileceğiniz çok önemli bir silah. oyun görüşü, liderliği ve tecrübesiyle santrafordan savunmaya kadar her bölgede rahatlıkla görev verebileceğiniz bir saha içi askeri. baros'dan çok kewell'ın eksikliğini yaratacağı lider özellikli oyuncu tanımına cuk oturabilir ve her manada bu kısa dönem için işimizi görebilir. monaco'yu yakından takip edemesem de dışarıdan izleyebildiğim kadarıyla yeterince forma bulamıyor fransız ekibinde. şu dönemde galatasaray'a gelmek hem onun hem de galatasaray için olumlu bir birleşim çıkartabilir ortaya.
3) rafael van der vaart : sezon başı real madrid'in satışa koyduğu hollanda futbolunun son dönemdeki en büyük yeteneklerinden. gerçek pozisyonu forvet arkası, oyun kurucu olarak bilinse de özellikle ajax kariyerinde sol açıkta da oynamışlığı olan bir oyuncudur. aynı zamanda kariyeri boyuncu da çok iyi gol istatistikleri de yakalamıştır van der vaart. yaratıcılığı, liderlik özelliklerinin yanında kale önündeki bitiriciliğini de eklereyerek çok rahat sonuca giden bir oyuncu imajı çizmektedir. hedef santrafor değilse bile atacağı gollerle hedeflere emin adımlarla gitmenize yardımcı olabilir. avrupa futbolunun gole en yatkın orta saha oyuncularından biri olması ve kanatlarda da görev yapabilmesi bu tercihi mantıklı kılabilir. baptista örneğinde olduğu gibi dünya kupası kadrosun yer alabilmesi için düzenli olarak oynaması gerekiyor ve bunu real madrid'de ne kadar yakalayabilir orası muamma.
4) martin petrov : bulgaristan futbolunun hristo stoichkov'dan bu yana yetiştirdiği en önemli oyunculardan biridir petrov. alman ekibi wolfsburg'da yaptığı müthiş çıkışın ardından ispanyol devi atletico madrid'e, oradan da manchester city' tranfer olarak şimdilerde kariyerini orada sürdürmektedir. özellikle almanya macerasında sol kanattaki rüzgar gibi hızı, sol ayağıyla sert ve isabetli yaptığı müthiş kavisli ortaları ve attığı hareketli veya hareketsiz müthiş şutlarıyla ünlenmiş bir isim. hem sol açıkta hem de forvette kullanabileceğiniz gerçek bir silah. 31 yaşına basmış olması ve manchester city'nin agresif transfer politikası onu gözden çıkartmalarına sebep olabilir.
tabii tüm bu isimleri zikrederken avrupa kupalarında oynayabilme durumlarını da çok iyi bilemiyorum, prosedüre çok hakim değilim maalesef. lakin bildiğim birşey var ki; elinizde sadece tek bir yabancı kontenjanı açabilecekken ve aslına hem bir golcüye hem de kanatlarda da alternatif isimlere ihtiyaç duyarken hedefteki isimlerin, transferi düşünülen oyuncuların çok yönlü ve birden fazla pozisyonun oyuncuları olması en makul seçenektir. böylece bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz. bu bağlamda dikkat edilmesi, el altında tutulması gereken naçizane bir öneri olarak sunuyorum tüm bunları...