1468
böyle baskın karakterli stoperlere özlem duyuyorduk ki kendisi fena olmayan bir bonservisle takıma dahil oldu. çok iyi bir ikili yakaladığımızı ve beraber oynatıp seviyelerini iyice yukarı çekeceğimizi düşünürken geldi o talihsiz sakatlık. cüssesinin çok ötesinde olan atletizmi ile song'dan bu yana özlediğim spektaküler stoper oyuncumuz oldu. ayağı song'dan çok daha temiz, hatta marcao olmasaydı bu anlamda da çok beğenirdik. yerli stoperlerimizin topla arası o kadar kötüydü ki boss çölde vaha gibi geldi. marcao aralara çok iyi kurarken, boss da terse gayet isabetli atabiliyor. fiziksel gücüyle stoperleri sindiren nice forvete sahayı dar etmesi müthişti ama artık iyi oyuncuyu tutmak gibi bir romantizm bizim gibi takımlar için katlanılmayacak bir lüks. aldığın oyuncuyu beğendiğin, tutturduğun anda hemen alternetifini bulacaksın. piyasası oluştuğu anda güzelce ayrılıp, bulduğun alternatifi oraya hemen ekleyivereceksin. buzdağı gibi büyüttüğümüz borç stoklarını böyle yönetebiliriz. kötü yönetilen sadece kulüpler değil.
memleketimin borç stoku, riskliliği ve kırılganlığı kulüpleri oldukları açmazdan çok daha büyüğüne saplıyor. euro kuru hayal edilemeyecek seviyelere ulaştı. önüne defalarca geçen lig üçüncüsü olup şampiyonlar ligine kapağı atma şansını elinle kenara itersen elindeki değerli oyunculardan birkaçı ile yolları ayırman şart. euro ile gelir elde edmezsek yönetemeyiz. forma satmayla, yayın geliriyle olacak iş değil, şampiyonlar liginden euro kazanmak, oyuncu satışından net kazanç elde etmek şart.
memleketimin borç stoku, riskliliği ve kırılganlığı kulüpleri oldukları açmazdan çok daha büyüğüne saplıyor. euro kuru hayal edilemeyecek seviyelere ulaştı. önüne defalarca geçen lig üçüncüsü olup şampiyonlar ligine kapağı atma şansını elinle kenara itersen elindeki değerli oyunculardan birkaçı ile yolları ayırman şart. euro ile gelir elde edmezsek yönetemeyiz. forma satmayla, yayın geliriyle olacak iş değil, şampiyonlar liginden euro kazanmak, oyuncu satışından net kazanç elde etmek şart.