420
son on dakikayı izlemedim çünkü maç 3-1’e gideceğim diye bas-bas bağırıyordu. ben kapattıktan sonra
4-1 olmuş. okan kocuk hakkındaki fikrimi daha önce söylemiştim bir daha tekrarına gerek duymuyorum. sayz, boy, direnç, cesaret olarak yetersiz bir kaleci. ayrıca korkusu yüzünden okunuyor. korkan kaleci paratoner gibi golü çeker. bu bilimsel bir gerçektir.:)
daha önce de söyledim tekrar ediyorum kale berk balaban’ın hakkıydı. boy, dinamizm ve sayz olarak okan’dan iki gömlek daha üstün bir kaleci ancak fatih terim yaşlandıkça gençlere güveni yok oluyor. mustafa kapı olayını yeniden hatırlatmak istemiyorum ama en güzel örnek olduğundan hatırlatmak zorundayım. genç bir futbolcu galatasaray’dan kolay kolay ayrılmaz, ayrılmak istemez. demek ki o da benimle aynı fikirde ki terk etti galatasaray’ı.
ozan kabak’ın ilk maçı olan kasımpaşa maçında serdar aziz ile birlikte sağ stoper oynatılmasında nagatomo’nun büyük katkısı olduğunu herkes bilir çünkü basına da aksetmişti olay. isteyen internetten araştırıp bulabilir.
yani şunu söylemek istiyorum. fatih hoca genç yeteneklere şans verme konusunda asla 1996 model değil. aradan geçen 24 yılda hoca çok ama çok muhafazakarlaşmış. gençlere güveni çok azalmış. 1996 yılındaki fatih terim olsaydı muslera sakatlandıktan sonra kaleyi berk balaban’a, marcao sakatlandıktan sonra stoperi de emin bayram’a, ömer bayram saçmalamaya başladığı anda yunus akgün’e teslim ederdi formayı. hem de gözünü kırpmadan yapardı bunları.
geldik bu maça, alanya 2-1 önde, takım gol bulmakta zorlanıyor o hala mariano’yu çıkarıp şener’i, ömer bayram’ı çıkarıp j. durmaz’ı alıyor oyuna. yapması gereken ise berk balaban’ı ilk onbire koymak, emin bayramı mariano ile değişip stopere, donk’u santrafora koymak, ömer bayram’ı devre arasında çıkarıp yerine yunus akgün’ü koymak olmalıydı. (hatta yunus’u ilk onbire koymalıydı çünkü ömer bayram dört maçtır saçmalıyordu) ama dedim ya gençlerle ilgili en ufak bir risk almak istemediğinden aklına bile gelmiyor. tabi bunları sezon boyunca sık sık antrene ederek, gençleri antremanlarda hazırlayarak yapmalıydı. hiç antrene etmeden pat diye koyamazdı herhalde. bu arada antreman maçlarında berk balaban’ın daha iyi olduğunu da biliyorum. okan da iyi ama adam antremanlarda gösterdiği cesareti maçlarda gösteremiyor. yani sadece antreman topçusu kendileri.
okan kocuk kalede çok hata yapıyor demiyorum ama korkusu rakiplere cesaret veriyor adeta. bana hiç güven vermiyor. bana güven vermeyen kaleci takıma güven verebilir mi? okan kocuk, alt sıra takımlarda oynamalı, hem de uzun süre oynamalı ki gereken direnç ve cesareti kazanabilsin. ancak ben yine de sayz, boy, dinamizm ve cesaret olarak 1. sınıf bir kaleci olamayacağını düşünüyorum.
(bkz: 8 temmuz 2020 alanyaspor galatasaray maçı)
4-1 olmuş. okan kocuk hakkındaki fikrimi daha önce söylemiştim bir daha tekrarına gerek duymuyorum. sayz, boy, direnç, cesaret olarak yetersiz bir kaleci. ayrıca korkusu yüzünden okunuyor. korkan kaleci paratoner gibi golü çeker. bu bilimsel bir gerçektir.:)
daha önce de söyledim tekrar ediyorum kale berk balaban’ın hakkıydı. boy, dinamizm ve sayz olarak okan’dan iki gömlek daha üstün bir kaleci ancak fatih terim yaşlandıkça gençlere güveni yok oluyor. mustafa kapı olayını yeniden hatırlatmak istemiyorum ama en güzel örnek olduğundan hatırlatmak zorundayım. genç bir futbolcu galatasaray’dan kolay kolay ayrılmaz, ayrılmak istemez. demek ki o da benimle aynı fikirde ki terk etti galatasaray’ı.
ozan kabak’ın ilk maçı olan kasımpaşa maçında serdar aziz ile birlikte sağ stoper oynatılmasında nagatomo’nun büyük katkısı olduğunu herkes bilir çünkü basına da aksetmişti olay. isteyen internetten araştırıp bulabilir.
yani şunu söylemek istiyorum. fatih hoca genç yeteneklere şans verme konusunda asla 1996 model değil. aradan geçen 24 yılda hoca çok ama çok muhafazakarlaşmış. gençlere güveni çok azalmış. 1996 yılındaki fatih terim olsaydı muslera sakatlandıktan sonra kaleyi berk balaban’a, marcao sakatlandıktan sonra stoperi de emin bayram’a, ömer bayram saçmalamaya başladığı anda yunus akgün’e teslim ederdi formayı. hem de gözünü kırpmadan yapardı bunları.
geldik bu maça, alanya 2-1 önde, takım gol bulmakta zorlanıyor o hala mariano’yu çıkarıp şener’i, ömer bayram’ı çıkarıp j. durmaz’ı alıyor oyuna. yapması gereken ise berk balaban’ı ilk onbire koymak, emin bayramı mariano ile değişip stopere, donk’u santrafora koymak, ömer bayram’ı devre arasında çıkarıp yerine yunus akgün’ü koymak olmalıydı. (hatta yunus’u ilk onbire koymalıydı çünkü ömer bayram dört maçtır saçmalıyordu) ama dedim ya gençlerle ilgili en ufak bir risk almak istemediğinden aklına bile gelmiyor. tabi bunları sezon boyunca sık sık antrene ederek, gençleri antremanlarda hazırlayarak yapmalıydı. hiç antrene etmeden pat diye koyamazdı herhalde. bu arada antreman maçlarında berk balaban’ın daha iyi olduğunu da biliyorum. okan da iyi ama adam antremanlarda gösterdiği cesareti maçlarda gösteremiyor. yani sadece antreman topçusu kendileri.
okan kocuk kalede çok hata yapıyor demiyorum ama korkusu rakiplere cesaret veriyor adeta. bana hiç güven vermiyor. bana güven vermeyen kaleci takıma güven verebilir mi? okan kocuk, alt sıra takımlarda oynamalı, hem de uzun süre oynamalı ki gereken direnç ve cesareti kazanabilsin. ancak ben yine de sayz, boy, dinamizm ve cesaret olarak 1. sınıf bir kaleci olamayacağını düşünüyorum.
(bkz: 8 temmuz 2020 alanyaspor galatasaray maçı)
