794
aklıma şöyle bir senaryo getiren futbolcudur;
futbolcuyum, malmo kulubüyle uzun pazarlıklar yapmışım ve kulüp beni ikna etmiş. 3 yıllık sözleşme imzalamışım. yeni takımımın taraftarı beni çok seviyor, yöneticilerse el üstünde tutuyorlar. medya transferimi flaş haber olarak vermiş. ' türk milli takımının ikinci kaptanı cnyvz malmo'de '; hakkımda çılgın haberler yapılmakda, herşey çok güzel. ailem isveç'i çok sevmiş, çocuklarım kar topu oynuyorlar. lig başlamış ve ben çok formdayım. orta sahada harika maçlar çıkarıyorum. tribünler adımı haykırıyor. derken şanssız bir şekilde sakatlanıyorum, o seneyi bir maç oynayıp on maç kaçırır vaziyette geçiriyorum. buna rağmen taraftarın ilgisi çok yoğun, kulüp üstüme titriyor. derken sene sonunda amansız bir hastalığa yakalanmışım ve kalça kemiğimde büyüme tespit edilmiş. adım müzmin sakata çıkmışken bu sakatlık çok kötü oluyor ama herkes arkamda bana destek oluyor. gerekli ameliyatı abd' de olup, isveç'e dönüyorum. iyileşme sürecinin ardından antrenmanlara başlıyorum ama sakatlıklar bir türlü yakamı bırakmıyor. derken sözleşmemin son senesinde yönetim beni ve menejerimi çağırıyor ve diyor ki; '' cnyvz seninle yollarımızı ayırmak istiyoruz. zaten sözleşmen sene sonu bitiyor gel şunu fesh edelim.''
tepkim ne olurdu biliyor musunuz, verin paramı gideyim arkadaş olurdu. benim sözleşmem garanti para değil mi, verin paramı paşa paşa atayım imzayı derdim. banane klüp beni baş tacı yaptıysa; banane taraftar sabrettiyse, adımı haykırdıysa, beni çok sevdilerse. 'bakmakla yükümlü olduğum bir ailem var verin arkadaş paramı' derdim. iyi ama oynamadın ki diyen olursa da alnını karışlardım. ben mi dedim onlara benle garanti sözleşme yapın diye.
yukardaki hikayeyi kendinizede uyarlayabilirsiniz. elin isveçlisi bizim babamımızın oğlu mu ki para bırakacakda gidecek. alacak tabi parasını.
futbolcuyum, malmo kulubüyle uzun pazarlıklar yapmışım ve kulüp beni ikna etmiş. 3 yıllık sözleşme imzalamışım. yeni takımımın taraftarı beni çok seviyor, yöneticilerse el üstünde tutuyorlar. medya transferimi flaş haber olarak vermiş. ' türk milli takımının ikinci kaptanı cnyvz malmo'de '; hakkımda çılgın haberler yapılmakda, herşey çok güzel. ailem isveç'i çok sevmiş, çocuklarım kar topu oynuyorlar. lig başlamış ve ben çok formdayım. orta sahada harika maçlar çıkarıyorum. tribünler adımı haykırıyor. derken şanssız bir şekilde sakatlanıyorum, o seneyi bir maç oynayıp on maç kaçırır vaziyette geçiriyorum. buna rağmen taraftarın ilgisi çok yoğun, kulüp üstüme titriyor. derken sene sonunda amansız bir hastalığa yakalanmışım ve kalça kemiğimde büyüme tespit edilmiş. adım müzmin sakata çıkmışken bu sakatlık çok kötü oluyor ama herkes arkamda bana destek oluyor. gerekli ameliyatı abd' de olup, isveç'e dönüyorum. iyileşme sürecinin ardından antrenmanlara başlıyorum ama sakatlıklar bir türlü yakamı bırakmıyor. derken sözleşmemin son senesinde yönetim beni ve menejerimi çağırıyor ve diyor ki; '' cnyvz seninle yollarımızı ayırmak istiyoruz. zaten sözleşmen sene sonu bitiyor gel şunu fesh edelim.''
tepkim ne olurdu biliyor musunuz, verin paramı gideyim arkadaş olurdu. benim sözleşmem garanti para değil mi, verin paramı paşa paşa atayım imzayı derdim. banane klüp beni baş tacı yaptıysa; banane taraftar sabrettiyse, adımı haykırdıysa, beni çok sevdilerse. 'bakmakla yükümlü olduğum bir ailem var verin arkadaş paramı' derdim. iyi ama oynamadın ki diyen olursa da alnını karışlardım. ben mi dedim onlara benle garanti sözleşme yapın diye.
yukardaki hikayeyi kendinizede uyarlayabilirsiniz. elin isveçlisi bizim babamımızın oğlu mu ki para bırakacakda gidecek. alacak tabi parasını.