10
hasan hüseyin acar, mükemmel bir futbolcu fiziğine sahip değil ama çalımları, şutları ve mücadele gücü ile ben büyük takımlarda oynarım diyor. merkez orta saha oyuncusu olması nedeniyle mücadele gücü ile rakipleri orta sahada sindiriyor ve topla driplingi de çok iyi. şutları ise çok çok iyi ve şöyle söyleyeyim ceza alanı dışından o şutları atabilen bir futbolcu üç büyük takımda yok.
mensah ile birlikte orta sahada rakiplerine hem teknik, hem mücadele hem de topla adam eksiltme olarak mutlak üstünlük sağlıyorlar. kendisini tebrik etmekle birlikte şu ana kadar neden farkedilmedi, neden ilk onbirde oynayamadı (son bir kaç hafta hariç) çok ilginç. benim bu konuda bir tahminim var ve bunu diğer türk teknik direktörlere de örnek olması temennisiyle burada açıklamak istemiyorum. bizim türk teknik direktörler futbolcunun tipinden çok etkilenirler. tiplerini beğenmedikleri futbolculara hep soğuk bakarlar. o takıntıları nedeniyle futbolcunun yeteneklerini ve faydalı futbolunu görmezler/göremezler. hatta bu nedenle hep şunu iddia ederim; messi türkiye’de doğsaydı asla futbolcu olamazdı. çünkü onun kısa boyu, çelimsizliği ve hep çalım atması anlı şanlı hocalarımız tarafından zemmedilirdi. daha çocukken onun kişiliğini ezer, kendine olan güvenini paramparça ederlerdi. o da futbola küser belki de gider jokey olurdu.:) bu yazdıklarımı aşırı bulanlar olabilir ama ben çok samimiyim. tanıdığım tüm teknik direktörlerin, hatta tüm altyapı hocalarının bir ya da birden çok takıntısı vardı. hocalar o takıntıları aşamadıklarından futbolcu yetiştirme gibi bir misyon üstlenemezler.
bir iddiam da şudur: türkiye’de altyapılarda futbolcu yetiştirecek hoca yoktur. en azından ben tanımıyorum. yetişen futbolcuların tamamı kendi yetenekleri, kendi çalışmaları, menejerlerinin ya da başka bir futbolcunun yardım ve yönlendirmeleriyle futbolcu olurlar. bu da çok büyük bir iddia ama maalesef gerçek bu.
nereden geldik buraya. ha tamam hasan hüseyin acar demiştik. takoz diye tabir edilen bir tipe sahip ama yetenekleri itibariyle çok iyi bir futbolcu.
mensah ile birlikte orta sahada rakiplerine hem teknik, hem mücadele hem de topla adam eksiltme olarak mutlak üstünlük sağlıyorlar. kendisini tebrik etmekle birlikte şu ana kadar neden farkedilmedi, neden ilk onbirde oynayamadı (son bir kaç hafta hariç) çok ilginç. benim bu konuda bir tahminim var ve bunu diğer türk teknik direktörlere de örnek olması temennisiyle burada açıklamak istemiyorum. bizim türk teknik direktörler futbolcunun tipinden çok etkilenirler. tiplerini beğenmedikleri futbolculara hep soğuk bakarlar. o takıntıları nedeniyle futbolcunun yeteneklerini ve faydalı futbolunu görmezler/göremezler. hatta bu nedenle hep şunu iddia ederim; messi türkiye’de doğsaydı asla futbolcu olamazdı. çünkü onun kısa boyu, çelimsizliği ve hep çalım atması anlı şanlı hocalarımız tarafından zemmedilirdi. daha çocukken onun kişiliğini ezer, kendine olan güvenini paramparça ederlerdi. o da futbola küser belki de gider jokey olurdu.:) bu yazdıklarımı aşırı bulanlar olabilir ama ben çok samimiyim. tanıdığım tüm teknik direktörlerin, hatta tüm altyapı hocalarının bir ya da birden çok takıntısı vardı. hocalar o takıntıları aşamadıklarından futbolcu yetiştirme gibi bir misyon üstlenemezler.
bir iddiam da şudur: türkiye’de altyapılarda futbolcu yetiştirecek hoca yoktur. en azından ben tanımıyorum. yetişen futbolcuların tamamı kendi yetenekleri, kendi çalışmaları, menejerlerinin ya da başka bir futbolcunun yardım ve yönlendirmeleriyle futbolcu olurlar. bu da çok büyük bir iddia ama maalesef gerçek bu.
nereden geldik buraya. ha tamam hasan hüseyin acar demiştik. takoz diye tabir edilen bir tipe sahip ama yetenekleri itibariyle çok iyi bir futbolcu.