• 1192
    kurbağanın biri öküz görmüş çayırda, bayılmış boyuna posuna. kendisine baksanız, boyu yumurta kadar ama kurbağa bu anlamaz ki ille de öküze benzeyecek. öküze bakmış kabarmış, kabardıkça şişmiş. ıkınmış, sıkınmış, gerilmiş... bir görseniz gerginlikten nefes alamayacak hale gelmiş. eşine sormuş:
    – nasıl hanım öküz kadar oldum mu ?
    hanımı şöyle bir sağdan bakmış, birde soldan:
    – nerdeee ? demiş.
    kurbağa daha da hırslanmış "al öyleyse" demiş. "şimdi nasılım?" hanım gülmüş :
    – vazgeç bu sevdadan demiş.
    bizimki iyice hiddetlenmiş.
    -sen dur hele bakalım demiş. şişmiş, bir daha biraz daha, biraz daha... derken çat diye çatlamış.

    galatasaray'ın da şampiyonlar ligi macerası tam olarak böyle 2 senedir. kendi seviyemizi juve, psg, united hatta daha ilerisinde zannederek hareket ediyoruz. artık 6. - 10. sıra arası ülke takımlarının şampiyonlar ligi'nde üst düzey bir başarı elde etmesi çok çok zor. değil şampiyonlar ligi uefa ligi için bile seviyemiz yerlerde kaç senedir mart ayını gören takımımız 1'i geçmiyor. bu kulvarlarda da başarı elde eden takımlar (ajax, benfica, totenham gibi) 3-4 sene bir yapılanma içine girip belli bir başarı elde etmeyi başarıyorlar. elimizde, dilimizde tüy bitti ancak halen transfer politikası izlerken yönetimi, teknik ekibi, taraftarıyla benzer yanlış politikayı istiyoruz, bu isteğimizden de şu ülke konjonktüründe bir türlü vazgeçemiyoruz.

    galatasaray son 6 senedir mütemadiyen hem takım sıralamasında hem uefa torbalarında ciddi gerileme yaşıyor. beşiktaş bizi geçti, fenerbahçe geçti, başakşehir geçecek çok yakın zamanda. şampiyonlar ligine kalamadığımızda uefa'yı da es geçmek de bu hale gelmemize sebep oldu. son 2 senedir tek yapmamız gereken salzburg gibi, prag gibi, ajax gibi kendi bütçesinde kavrulacak bir takım oluşturarak sonraki senelerde başarı için temel atmaktı bunu bile beceremedik. galatasaray maalesef gökhan zan'ın yıllar önce muhabire dediği gibi "uefa takımı değiliz cl takımıyız" konumunda değil. fact olan bu, galatasaray seviyesi maalesef bu! ancak bunları tersine çevirmek de bizim elimizde. bu sezon bir şekilde 3. bitirip en kötü uefa'da mutlaka gruplara kalıp hem mali maaş bütçesini düşürmeli hem de puan olarak biraz kendimizi öne atmalıyız. emin, taylan, ömer, birden fazla emre, okan, yunus gibi pırıl pırıl çocukları rotasyonda canlı tutabileceğimiz iyi bir takım omurgası hazırlamak hayal değil. neyse ki takımın başında fatih hoca var, taraftardan daha rasyonel ve ileriye dönük düşünebiliyor. zaten tek güvencem de o.

    kim ne derse desin şampiyonlar liginde skor anlamında rezil rüsva da olsak oradan gelecek paraya ihtiyaç var dolayısıyla bu sezonu ilk 3 sırada bitirmek hayati derecede önemli. 2 senedir bu kulvarda yediğimiz dayak da boşuna değil ben önümüzdeki seneden çok daha umutluyum. bu gerçekleşmese bile uefa gruplarına mutlaka kalınmalı ve en azından şubat ayını görebileceğimiz bir performans vermeliyiz. yani ya mali anlamda bizi rahatlatacak ya da puan anlamında bizi öne atacak bir yola girmeliyiz. olur da avrupa kupalarına katılamazsak inanılmaz zor birkaç sene önümüzde belirir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın