923
covid-19 salgını sebebiyle önce yarıda kalan, sonra da iptal edilen 2019-2020 sezonunu 19 maçta 16 galibiyet 3 mağlubiyet ile tamamlayan takım. federasyonun avrupa kupalarına katıım konusunda aldığı kararlar doğrultusunda 2020-2021 sezonunda euroleague women'e katılım hakkı kazanmıştı 2 sezonluk aranın ardından...
hal böyle iken 2020 yazında var olan ışıl alben - bria hartley - victoria macaulay - tilbe şenyürek dörtlüsünü benzer ayarda bir isimle beşe tamamlayıp 1-2 de yedek oyuncuyu mevcut rotasyonuna ekleyip potansiyelini daha da kuvvetlendirmesi bekleniyordu...
daha doğrusu galatasaray basketbolunu tanımayan, aklı başında ve mantık sahibi insanlar bunu bekliyordu...
peki gerçekte ne oldu?
efsane kaptanı ışıl alben ve tilbe şenyürek aylarca eski sözleşmelerindeki opsiyonu kullanıp yeni sözleşme imzalanacağı vaadiyle bekletildiler. defalarca indirim talebi yapılan kaptan her seferinde kabul etmesine rağmen bir türlü sözleşme imzalanmadı. ikisi de ne bir muhatap ne de bir cevap bulamayınca gelecek sezon için güçlü hamleler yapan botaş'a gittiler göz göre göre...
hartley'in ve macaulay'ın sözleşmeleri zaten birer yıllıktı. macaulay'la ilgili bir haber yok. hartley de fransa'da bir takımla imza aşamasına gelmiş durumda.
ve haftalardır kendisine "ışıl-tilbe-hartley ile devam edeceğiz. sen diğer mevkiler için oyuncu izle, değerlendirme yap" denilen takım koçu işin böyle olmadığını haberler patlayınca öğreniyor.
var olan pandemi, futbol takımı ve başkanın rahatsızlığı gündemi arasında kamuoyunun çoğu "ışıl nasıl galatasaray'dan gider" reaksiyonuyla olaya müdahil olmaya çalışıyor. herkes kıt kanaat bilgisiyle bir suçlu aramaya çalışıyor. ancak işin aslını çok az insan biliyor...
ortada görülenden çok daha büyük bir ihanet ve hesaplaşma var aslında...
filmi 2017-2018 sezonuna sarmak lazım. marina maljkovic baş antrenör. efe güven ve nevriye yılmaz yardımcı antrenör. özge alev de idari menajer. o sezon fenerbahçe'den ayrılan ama sevdiceği vandersloot'tan ayrı kalmak istemediği için galatasaray'a menajeri vasıtasıyla teklif eden quigley hariç transferlerin tamamı tagar spor menajerlik firmasının oyuncuları. peki bu detayın önemi ne? tagar spor ceren ateş'in menajerlik firması. ceren ateş de hem nevriye yılmaz hem de özge alev ile sıkı dost.
o sezon ortası takımın durumu çok kötü. 14 takımlı ligde 10. sıraya kadar düşülmüş. ocak-şubat dönemi gibi komisyon iddiaları patlıyor. yalçınkaya'nın bu şirketten yapılan transferlerden komisyon aldığı söyleniyor. ancak kadın basketbol kamuoyunun dar olması ve de belgelenmesi pek kolay olmayan bir durum olması sebebiyle söylentiler belli bir yerde kesiliyor.
tam o dönemde yapılan baskın seçimde mustafa cengiz dursun özbek'i geçerek yeni başkan oluyor. bu yönetim değişikliği sonrası, ekimdeki sezon açılışından beri ilk defa bir ödeme yapılması imkanı doğuyor. ancak ortaya çıkan kaynak tüm alacakların ödenmesi için yeterli değil. bu noktada ışıl alben devreye giriyor, yeni seçilen yönetime "kızların ödemelerini tam yapın, ben paramın galatasaray'da kalmayacağını biliyorum ama onları mağdur etmeyelim" diyor. o şekilde takımın kalanının tüm alacakları ödenebiliyor. zaten ligde 10. sırada olan, euroleague'de 2. olması gereken grubu güç bela 6. tamamlayıp eurocup'a geçen takm oralardan toparlanıp eurocup'ı bir kez daha kaldırıyor.
yine tam da o dönemde ışıl alben ve nevriye yılmaz arasında bir olay oluyor. bu olaydan da detay sızmıyor. ancak biri fenerbahçe diğeri galatasaray'da oynarken bile çok samimi olan ikilinin arası bozuluyor. kısa bir süre sonra, üstelik tam da kötü başlayan sezonda işler yoluna girmek üzereyken özge alev ve nevriye yılmaz görevden ayrılıyor ya da ayrılmaları isteniyor. mustafa cengiz yönetimi o dönem pek çok şubede benzer değişiklikler yaptığı için dışardan çok göze batmıyor...
ancak bu son 3 paragraftaki olayların arasında en fazla 1 aylık bir süre var. bu olayların birbiriyle bağlantılı olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yok...
2018 yazı geliyor. eurocup zaferi sonrası kulüp televizyonunda programa çıkıp yeni sezon planları anlattırılan marina maljkovic ile var olan sözleşmenin feshedildiği haberi geliyor aniden. daha sonra ışıl alben ile ilgili, milli takım formalı profil resmi yapınca "galatasaray'dan ayrılacağı için değiştirdi" temalı haberler bir anda gündemi sallıyor. 2015'te dinamo kursk dönüşü imzaladığı 2+1 yıllık sözleşme o sezon sonu bitmişti. defalarca haber göndermesine rağmen kendisine 3 aya yakın süre boyunca dönüş yapılmadığı, bu sebepten ayrılma noktasına geldiği haberleri gündemi sallıyor. kamuoyu ayaklanınca mustafa cengiz devreye giriyor ve yeni bir sözleşme imzalanıyor.
2018-2019 sezonunda takımın başına efe güven getiriliyor. nevriye yılmaz ve özge alev bir şekilde sezona başlasalar da yanılmıyorsam kasım-aralık aylarını göremiyorlar. o sezon takım çoğu maçı 10-11 kişiyle oynuyan takım 6. sıradan girdiği playofflarda 3. sıradan gelen hatay'ı yeniyor. bu son 7 yılda ligde playoff çeyrek finalinde ilk dört dışından bir takımın tur atladığı ilk eşleşme oluyor. metro enerji'de ilk maçı kazanarak başladığı seride alperi ve eda'yı da kaybetmesine rağmen 5. maçı görmeyi başarıyor takım. ama son dakikalarda hem yorgunuk hem kalite farkı seriyi fenerbahçe'ye getiriyor.
bu arada takım takviyelere rağmen eksik kurulmuş bir kadroyla başlıyor. beklentilerin üstüne çıkınca, takım da sahada "1-2 takviyeyle daha da yol alırım" diye bağırınca transfer beklentisi doğuyor. koç bunu basın toplantılarında falan dillendiriyor. ömer yalçınkaya vasıtasıyla başkana da iletiyor, ya da ilettiğini sanıyor. oysa bu talepler ömer yalçınkaya tarafından "transfere gerek yok" şeklinde başkana iletiliyor...
2019 yazında nevriye yılmaz erkek genç takımına yardımcı koç yapılıp tekraran şubeye sokuluyor bir şekilde. bu yaz dönen muhabbetlerden sonra 200 bin lira gibi o seviye için uçuk bir maaş bağlandığı ortaya çıkıyor. "düşmese bari" diye başladığı sezonda finalin kapısından dönen kadroya bria hartley, tilbe şenyürek, dragana stankovic ve monica cuic takviyesi yapılıyor. hartley fenerbahçe'den ayrıldığı ama istanbul'da kalmak istediği için geliyor. tilbe doğuştan fenerli gibi takılmasına rağmen sezon sonu günah keçisi ilan edilip kadro dışı bırakılınca alperi'nin varlığıyla, kaptanın telkinleriyle ve taraftarın zaten daha önceden de yaptığı baskıya daha fazla dayanamayıp geliyor. cuic de zaten yolu türkiye'den geçtiği için bir şekilde bağlantı kurulup ikna ediliyor.
ışıl alben - bria hartley- monica cuic - victoria macaulay -tilbe şenyürek beşi sezona başlıyor. ama 23 ekim 2019 acs sepsi sic galatasaray kadın basketbol maçında cuic sakatlanıyor. ertesi gün yapılan kontrollerde çapraz bağlarının koptuğu görülüyor ve doğal olarak sezonu kapatıyor. cuic'in yokluğunda hoca sürekli yeni bir şeyler denemek zorunda kalıyor. gerek sakatlık sonrası, gerek devre arasında iki kere daha yönetime transfer için haber gönderiyor. daha doğrusu gönderdiğini sanıyor. ömer yalçınkaya bu talebi yine "transfer istemiyoruz gerek yok" şeklinde iletiyor.
eurocup'ta 3 galibiyet 3 mağlubiyetle grupta kalıyor takım. ligde ise ışıl-bria-macaulay üçlüsünün her maç 35+ dakika oynaması, tilbe'nin kendi kariyerinin en iyi sezonunu yaşaması, dragana stankovic'in çoğu maçta kenardan gelip yaptığı 10+ sayılık katkı ve genç oyuncuların da rotasyona verdiği destekle ligi 2. sırada götürüyor. seyircisiz oynanan 14 mart 2020 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçını da kazanan takım 19 maçta 16 galibiyet 3 mağlubiyete yükseliyor. sonra da covid-19 arası sebebiyle önce maçlara ara veriliyor, sonra da federasyon sezonu sona erdiriyor...
efe güven yaş gruplarında geçmiş kariyerinin ilk a takım deneyiminde çok iyi bir iş çıkarıyor, aynı şekilde saygıyı hakeden bir takım yaratmayı başarıyor. pek çok maçta rakip hocaları "coaching" olarak dövmeyi biliyor. ligde oynayan, kenarda izleyen, staff/yönetici olan, habercilik yapan taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanıyor.
ömer yalçınkaya hariç...
ligin en başarılı koçu genel menajerine ne yaparsa yapsın yaranamıyor. talepleri yönetime iletilmiyor, kulislerde aleyhinde konuşmalar yapılıp nevriye yılmaz'ın daha iyi bir iş çıkarabileceği dillendiriliyor. bunların bir kısmı koçun da kulağına gidiyor ama koç galatasaraylılık ve işine olan saygısı sebebiyle görevini yapmaya devam ediyor. layığıyla da yapıyor işin aslı...
covid-19 arasında fenerbahçe yeni kadrosunu oluşturuyor. botaş, çukurova, hatay gibi takımlar aynı şekilde transferler yapıp kadrolarını şekilendiriyor. galatasaray ise klasik ölü sessizliği ile başlıyor. kulislerde ışıl-tilbe-hartley ile devam edileceği konuşuluyor. koç efe güven'e de genel menajer tarafından aynı şekilde iletilip kadronun geri kalanına takviye için fikir üretmesi söyleniyor. 15 haziran'da kaptan ışıl bir veda mesajı yayınlayarak botaş'a imza attığını duyuruyor. tilbe de ertesi günü aynısını yapıyor. koç efe güven de tüm camia gibi olayı evinde haberlerden öğreniyor.
sonradan ortaya çıkıyor ki aslında hartley'e hiç teklif götürülmemiş. ışıl'a 5-6 kere indirim talebiyle sözleşme tekrar gönderilmiş, ışıl da her seferinde kabul etmiş. en son %37 oranında, 520 bin liralık bir indirimi dahi kabul etmiş. ancak bir türlü o sözleşme geri gelmeyince muhatabın kim olduğu da bulunamayınca canına tak etmiş, botaş'a imzayı atmış. tilbe de indirim yapılması içi 1+1 şeklinde olan sözleşmesinin +1'inden feragat etmiş ancak yeni sözleşme bir türlü gönderilmeyince o da çareyi botaş'a gitmekte görmüş. sporculara başkan mustafa cengiz'in sağlık durumu bahane edilmiş, başkan'a da sporcularla görüşmelerin yolunda gittiği söylenmiş.
oysa ki içten içe bir bezdirme politikası uygulatmış sayın şube genel menajerimiz. günün sonunda da kazanan tarafta olmuş. kamuoyu galatasaray ilk 5'i kimle tamamlayacak diye düşünürken aslında o 4 oyuncunun kaybettiği ortaya çıktı.
yönetim kurulu acilen toplandı. şubeden sorumlu yöneticiler ömer yalçınkaya'nın görevden alınmasını istediler. yeğeni tarık günay'a havadan a takım sözleşmesi imzalanmış yusuf günay ve "ekonomist" kaan kançal karşı çıktılar. şubeden sorumlu iki yönetici görevlerinden istifa etti. yerlerine bir başkan yardımcısı, bir muhasip üye, bir de sportif a.ş. yönetim kurulu üyesinden oluşan bir ekip tayin edildi...
galatasaray taraftarı sevgilisini, takım kaptanını kaybetti.
ama hepsinden önemlisi bu takım emniyet sübabını kaybetti...
artık galatasaray üzerinden rant peşinde koşanlara arıza çıkaracak biri yok...
artık sırf sporcuları bezdirmek için maaşla eksik ödeneceğinde "beni boşverin kızları ödeyin" diyecek biri yok...
artık 2 kere bağlarını koparmış meltem'i "çapraz bağ kardeşim" diye oda arkadaşı yapacak, 15 yaş küçük eda'yı yaz boyu yanından bir gün bile ayırmayıp sahalara dönmesini sağlayacak biri yok...
artık galatasaray'ın menfaati uğruna herkesi karşısına alacak, kamuoyunu bu uğurda kullanıp şube yönetimine baskı yapacak biri de yok...
galatasaray kaybetti, galatasaraylılar kaybetti, komisyoncular kazandı...
herkesin gözü aydın...
hal böyle iken 2020 yazında var olan ışıl alben - bria hartley - victoria macaulay - tilbe şenyürek dörtlüsünü benzer ayarda bir isimle beşe tamamlayıp 1-2 de yedek oyuncuyu mevcut rotasyonuna ekleyip potansiyelini daha da kuvvetlendirmesi bekleniyordu...
daha doğrusu galatasaray basketbolunu tanımayan, aklı başında ve mantık sahibi insanlar bunu bekliyordu...
peki gerçekte ne oldu?
efsane kaptanı ışıl alben ve tilbe şenyürek aylarca eski sözleşmelerindeki opsiyonu kullanıp yeni sözleşme imzalanacağı vaadiyle bekletildiler. defalarca indirim talebi yapılan kaptan her seferinde kabul etmesine rağmen bir türlü sözleşme imzalanmadı. ikisi de ne bir muhatap ne de bir cevap bulamayınca gelecek sezon için güçlü hamleler yapan botaş'a gittiler göz göre göre...
hartley'in ve macaulay'ın sözleşmeleri zaten birer yıllıktı. macaulay'la ilgili bir haber yok. hartley de fransa'da bir takımla imza aşamasına gelmiş durumda.
ve haftalardır kendisine "ışıl-tilbe-hartley ile devam edeceğiz. sen diğer mevkiler için oyuncu izle, değerlendirme yap" denilen takım koçu işin böyle olmadığını haberler patlayınca öğreniyor.
var olan pandemi, futbol takımı ve başkanın rahatsızlığı gündemi arasında kamuoyunun çoğu "ışıl nasıl galatasaray'dan gider" reaksiyonuyla olaya müdahil olmaya çalışıyor. herkes kıt kanaat bilgisiyle bir suçlu aramaya çalışıyor. ancak işin aslını çok az insan biliyor...
ortada görülenden çok daha büyük bir ihanet ve hesaplaşma var aslında...
filmi 2017-2018 sezonuna sarmak lazım. marina maljkovic baş antrenör. efe güven ve nevriye yılmaz yardımcı antrenör. özge alev de idari menajer. o sezon fenerbahçe'den ayrılan ama sevdiceği vandersloot'tan ayrı kalmak istemediği için galatasaray'a menajeri vasıtasıyla teklif eden quigley hariç transferlerin tamamı tagar spor menajerlik firmasının oyuncuları. peki bu detayın önemi ne? tagar spor ceren ateş'in menajerlik firması. ceren ateş de hem nevriye yılmaz hem de özge alev ile sıkı dost.
o sezon ortası takımın durumu çok kötü. 14 takımlı ligde 10. sıraya kadar düşülmüş. ocak-şubat dönemi gibi komisyon iddiaları patlıyor. yalçınkaya'nın bu şirketten yapılan transferlerden komisyon aldığı söyleniyor. ancak kadın basketbol kamuoyunun dar olması ve de belgelenmesi pek kolay olmayan bir durum olması sebebiyle söylentiler belli bir yerde kesiliyor.
tam o dönemde yapılan baskın seçimde mustafa cengiz dursun özbek'i geçerek yeni başkan oluyor. bu yönetim değişikliği sonrası, ekimdeki sezon açılışından beri ilk defa bir ödeme yapılması imkanı doğuyor. ancak ortaya çıkan kaynak tüm alacakların ödenmesi için yeterli değil. bu noktada ışıl alben devreye giriyor, yeni seçilen yönetime "kızların ödemelerini tam yapın, ben paramın galatasaray'da kalmayacağını biliyorum ama onları mağdur etmeyelim" diyor. o şekilde takımın kalanının tüm alacakları ödenebiliyor. zaten ligde 10. sırada olan, euroleague'de 2. olması gereken grubu güç bela 6. tamamlayıp eurocup'a geçen takm oralardan toparlanıp eurocup'ı bir kez daha kaldırıyor.
yine tam da o dönemde ışıl alben ve nevriye yılmaz arasında bir olay oluyor. bu olaydan da detay sızmıyor. ancak biri fenerbahçe diğeri galatasaray'da oynarken bile çok samimi olan ikilinin arası bozuluyor. kısa bir süre sonra, üstelik tam da kötü başlayan sezonda işler yoluna girmek üzereyken özge alev ve nevriye yılmaz görevden ayrılıyor ya da ayrılmaları isteniyor. mustafa cengiz yönetimi o dönem pek çok şubede benzer değişiklikler yaptığı için dışardan çok göze batmıyor...
ancak bu son 3 paragraftaki olayların arasında en fazla 1 aylık bir süre var. bu olayların birbiriyle bağlantılı olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yok...
2018 yazı geliyor. eurocup zaferi sonrası kulüp televizyonunda programa çıkıp yeni sezon planları anlattırılan marina maljkovic ile var olan sözleşmenin feshedildiği haberi geliyor aniden. daha sonra ışıl alben ile ilgili, milli takım formalı profil resmi yapınca "galatasaray'dan ayrılacağı için değiştirdi" temalı haberler bir anda gündemi sallıyor. 2015'te dinamo kursk dönüşü imzaladığı 2+1 yıllık sözleşme o sezon sonu bitmişti. defalarca haber göndermesine rağmen kendisine 3 aya yakın süre boyunca dönüş yapılmadığı, bu sebepten ayrılma noktasına geldiği haberleri gündemi sallıyor. kamuoyu ayaklanınca mustafa cengiz devreye giriyor ve yeni bir sözleşme imzalanıyor.
2018-2019 sezonunda takımın başına efe güven getiriliyor. nevriye yılmaz ve özge alev bir şekilde sezona başlasalar da yanılmıyorsam kasım-aralık aylarını göremiyorlar. o sezon takım çoğu maçı 10-11 kişiyle oynuyan takım 6. sıradan girdiği playofflarda 3. sıradan gelen hatay'ı yeniyor. bu son 7 yılda ligde playoff çeyrek finalinde ilk dört dışından bir takımın tur atladığı ilk eşleşme oluyor. metro enerji'de ilk maçı kazanarak başladığı seride alperi ve eda'yı da kaybetmesine rağmen 5. maçı görmeyi başarıyor takım. ama son dakikalarda hem yorgunuk hem kalite farkı seriyi fenerbahçe'ye getiriyor.
bu arada takım takviyelere rağmen eksik kurulmuş bir kadroyla başlıyor. beklentilerin üstüne çıkınca, takım da sahada "1-2 takviyeyle daha da yol alırım" diye bağırınca transfer beklentisi doğuyor. koç bunu basın toplantılarında falan dillendiriyor. ömer yalçınkaya vasıtasıyla başkana da iletiyor, ya da ilettiğini sanıyor. oysa bu talepler ömer yalçınkaya tarafından "transfere gerek yok" şeklinde başkana iletiliyor...
2019 yazında nevriye yılmaz erkek genç takımına yardımcı koç yapılıp tekraran şubeye sokuluyor bir şekilde. bu yaz dönen muhabbetlerden sonra 200 bin lira gibi o seviye için uçuk bir maaş bağlandığı ortaya çıkıyor. "düşmese bari" diye başladığı sezonda finalin kapısından dönen kadroya bria hartley, tilbe şenyürek, dragana stankovic ve monica cuic takviyesi yapılıyor. hartley fenerbahçe'den ayrıldığı ama istanbul'da kalmak istediği için geliyor. tilbe doğuştan fenerli gibi takılmasına rağmen sezon sonu günah keçisi ilan edilip kadro dışı bırakılınca alperi'nin varlığıyla, kaptanın telkinleriyle ve taraftarın zaten daha önceden de yaptığı baskıya daha fazla dayanamayıp geliyor. cuic de zaten yolu türkiye'den geçtiği için bir şekilde bağlantı kurulup ikna ediliyor.
ışıl alben - bria hartley- monica cuic - victoria macaulay -tilbe şenyürek beşi sezona başlıyor. ama 23 ekim 2019 acs sepsi sic galatasaray kadın basketbol maçında cuic sakatlanıyor. ertesi gün yapılan kontrollerde çapraz bağlarının koptuğu görülüyor ve doğal olarak sezonu kapatıyor. cuic'in yokluğunda hoca sürekli yeni bir şeyler denemek zorunda kalıyor. gerek sakatlık sonrası, gerek devre arasında iki kere daha yönetime transfer için haber gönderiyor. daha doğrusu gönderdiğini sanıyor. ömer yalçınkaya bu talebi yine "transfer istemiyoruz gerek yok" şeklinde iletiyor.
eurocup'ta 3 galibiyet 3 mağlubiyetle grupta kalıyor takım. ligde ise ışıl-bria-macaulay üçlüsünün her maç 35+ dakika oynaması, tilbe'nin kendi kariyerinin en iyi sezonunu yaşaması, dragana stankovic'in çoğu maçta kenardan gelip yaptığı 10+ sayılık katkı ve genç oyuncuların da rotasyona verdiği destekle ligi 2. sırada götürüyor. seyircisiz oynanan 14 mart 2020 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçını da kazanan takım 19 maçta 16 galibiyet 3 mağlubiyete yükseliyor. sonra da covid-19 arası sebebiyle önce maçlara ara veriliyor, sonra da federasyon sezonu sona erdiriyor...
efe güven yaş gruplarında geçmiş kariyerinin ilk a takım deneyiminde çok iyi bir iş çıkarıyor, aynı şekilde saygıyı hakeden bir takım yaratmayı başarıyor. pek çok maçta rakip hocaları "coaching" olarak dövmeyi biliyor. ligde oynayan, kenarda izleyen, staff/yönetici olan, habercilik yapan taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanıyor.
ömer yalçınkaya hariç...
ligin en başarılı koçu genel menajerine ne yaparsa yapsın yaranamıyor. talepleri yönetime iletilmiyor, kulislerde aleyhinde konuşmalar yapılıp nevriye yılmaz'ın daha iyi bir iş çıkarabileceği dillendiriliyor. bunların bir kısmı koçun da kulağına gidiyor ama koç galatasaraylılık ve işine olan saygısı sebebiyle görevini yapmaya devam ediyor. layığıyla da yapıyor işin aslı...
covid-19 arasında fenerbahçe yeni kadrosunu oluşturuyor. botaş, çukurova, hatay gibi takımlar aynı şekilde transferler yapıp kadrolarını şekilendiriyor. galatasaray ise klasik ölü sessizliği ile başlıyor. kulislerde ışıl-tilbe-hartley ile devam edileceği konuşuluyor. koç efe güven'e de genel menajer tarafından aynı şekilde iletilip kadronun geri kalanına takviye için fikir üretmesi söyleniyor. 15 haziran'da kaptan ışıl bir veda mesajı yayınlayarak botaş'a imza attığını duyuruyor. tilbe de ertesi günü aynısını yapıyor. koç efe güven de tüm camia gibi olayı evinde haberlerden öğreniyor.
sonradan ortaya çıkıyor ki aslında hartley'e hiç teklif götürülmemiş. ışıl'a 5-6 kere indirim talebiyle sözleşme tekrar gönderilmiş, ışıl da her seferinde kabul etmiş. en son %37 oranında, 520 bin liralık bir indirimi dahi kabul etmiş. ancak bir türlü o sözleşme geri gelmeyince muhatabın kim olduğu da bulunamayınca canına tak etmiş, botaş'a imzayı atmış. tilbe de indirim yapılması içi 1+1 şeklinde olan sözleşmesinin +1'inden feragat etmiş ancak yeni sözleşme bir türlü gönderilmeyince o da çareyi botaş'a gitmekte görmüş. sporculara başkan mustafa cengiz'in sağlık durumu bahane edilmiş, başkan'a da sporcularla görüşmelerin yolunda gittiği söylenmiş.
oysa ki içten içe bir bezdirme politikası uygulatmış sayın şube genel menajerimiz. günün sonunda da kazanan tarafta olmuş. kamuoyu galatasaray ilk 5'i kimle tamamlayacak diye düşünürken aslında o 4 oyuncunun kaybettiği ortaya çıktı.
yönetim kurulu acilen toplandı. şubeden sorumlu yöneticiler ömer yalçınkaya'nın görevden alınmasını istediler. yeğeni tarık günay'a havadan a takım sözleşmesi imzalanmış yusuf günay ve "ekonomist" kaan kançal karşı çıktılar. şubeden sorumlu iki yönetici görevlerinden istifa etti. yerlerine bir başkan yardımcısı, bir muhasip üye, bir de sportif a.ş. yönetim kurulu üyesinden oluşan bir ekip tayin edildi...
galatasaray taraftarı sevgilisini, takım kaptanını kaybetti.
ama hepsinden önemlisi bu takım emniyet sübabını kaybetti...
artık galatasaray üzerinden rant peşinde koşanlara arıza çıkaracak biri yok...
artık sırf sporcuları bezdirmek için maaşla eksik ödeneceğinde "beni boşverin kızları ödeyin" diyecek biri yok...
artık 2 kere bağlarını koparmış meltem'i "çapraz bağ kardeşim" diye oda arkadaşı yapacak, 15 yaş küçük eda'yı yaz boyu yanından bir gün bile ayırmayıp sahalara dönmesini sağlayacak biri yok...
artık galatasaray'ın menfaati uğruna herkesi karşısına alacak, kamuoyunu bu uğurda kullanıp şube yönetimine baskı yapacak biri de yok...
galatasaray kaybetti, galatasaraylılar kaybetti, komisyoncular kazandı...
herkesin gözü aydın...