299
(bkz: #2910366) kaleyi okan kocuk’a değil berk balaban’a teslim etmeliyiz diye yazmıştım. bunu yazarken berk’in okan kocuk‘tan daha fazla hata yapmayacağına da kefil olmuştum.
açık yüreklilikle yazıyorum berk gaziantep’in attığı ilk golü yemezdi ve son dakikadaki o hatayı yapmazdı. tabi bunlar tahmine dayalı yargılar ama futbol da, her yönüyle his ve güven duygularının ağır bastığı bir gösteri sanatı.
okan kocuk o topu arkadaşı yerde yattığı için eliyle ya da degajla orta sahaya yakın bir noktadan dışarı atsaydı ne olacaktı biliyor musunuz? taçı mecburen bize kullanacaklardı ve o anda da hakem maçı bitirmek zorunda kalacaktı.
alper ulusoy beşiktaş fanatiği bir hakemdir bunu biliyoruz ama dünkü maçta yaptığı hatalar, öyle taraftarlıkla izah edilebilecek hatalar değildi. hatta hata bile değildi. açık ve net bir şekilde kasıtlı kararlardı. ama şimdi hakem kasten bunları yaptı diye okan kocuk’un, fatih hoca’nın yaptığı fahiş hataları da görmezlikten gelmeyelim.
sevgili hocam, ahmet çalık’tan ve selçuk inan’dan ne bekliyorsun. allah rızası için bu soruya bir cevap ver duyalım. vallahi de billahi de duyarsam belki yüreğim ferahlar diye soruyorum. bu iki futbolcuya güveniyorum diyorsan istatistikler buna engel, daha iyisi elimde yok diyorsan ömer bayram var, linnes var, taylan antalyalı var hatta genç stoperlerimiz var.
ahmet çalık’a asla güvenmediğimi, saatli bomba olduğunu, bir stoper için oldukça ağır kaldığını yazdım ve dün bir kez daha gördük ki yerden göğe kadar haklıymışım. tek kritik pozisyonda ağırlığı yüzünden önce topu kaçırdı sonra da son adamı düşürerek kırmızı kart gördü. sevgili hocam unutma, bir stoper için en önemli özellik kritik pozisyonlarda verdiği reflekslerdir. yoksa topu alıp sağa sola pas vermeyi herkes yapabilir. bu tür kritik pozisyonlarda ahmet çalık’ın notunun sıfır olduğunu anlayamadıysan söyleyecek bir şeyim olamaz size. dünkü pozisyonda belki belhanda’ya suç yükleyebilirsin ama bence tek kusurlu ahmet çalık. çünkü ahmet çalık belhanda’nın geri pasını, önündeki bir arkadaşıyla birlikte geç farkediyor ve kesemiyor topu sonra da rakibini düşürmek zorunda kalıyor. orada örneğin donk ya da luyindama olsaydı o top ilk anda keserdi. hatta genç stoperimiz emin bayram bile o kadar geç kalmazdı.
gelelim şu selçuk inan konusuna. bu sezon oyuna girdiği altı maçın beşinde puan kaybetmişiz sadece 3-0 ilerdeyken oyuna girdiği bir maçı kazanmışız. puan kaybettiğimiz maçların üçünde de selçuk inan girdiğinde iki farklı öndeyken puan kaybetmişiz. taraftarın %99’u selçuk inan’dan nefret ediyor ama siz taraftarla inatlaşmaktan bıkmadınız. ne diyebilirim ki, selçuk inan’ı da nefret objesi haline getirmekten nasıl bir fayda umuyorsun anlayamıyorum.
son olarak şunları söyleyeyim; fatih hoca’nın ıq’sunun türkiye’deki hocaların ortalamasının üzerinde olduğunu düşünüyorum ama avrupa ortalamasının altında maalesef. zaten ülke futbolunun seviyesinin çok düşük olmasının ana nedeni de hocalardaki bu iq seviye düşüklüğü. başından beri fatih hoca’ya destek verdim ve bu desteğim bir şampiyonluk kaybedilse de bitmeyecek ama kendisinin uyarılması gerektiği de bir gerçek. semih kaya ve oğulcan transferlerinin galatasaray’a ne katacağını da sırası gelmişken sormak istiyorum. evet hocam bu çocuklara vereceğin para galatasaray’ın parası değil mi? bir kuruşun dahi çok önemli olduğu bir zaman diliminde bu çocuklara vereceğin para’nın galatasaray’a getirisi ne olacaktır. semih kaya takıntın da selçuk inan, hatta sabri sarıoğlu takıntın gibi bir şey mi? lütfen artık mantıklı ol ve bu ahmet çalık, selçuk inan, semih kaya, oğulcan gibi takıntılardan kurtul. lütfen...
(bkz: 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep maçı)
açık yüreklilikle yazıyorum berk gaziantep’in attığı ilk golü yemezdi ve son dakikadaki o hatayı yapmazdı. tabi bunlar tahmine dayalı yargılar ama futbol da, her yönüyle his ve güven duygularının ağır bastığı bir gösteri sanatı.
okan kocuk o topu arkadaşı yerde yattığı için eliyle ya da degajla orta sahaya yakın bir noktadan dışarı atsaydı ne olacaktı biliyor musunuz? taçı mecburen bize kullanacaklardı ve o anda da hakem maçı bitirmek zorunda kalacaktı.
alper ulusoy beşiktaş fanatiği bir hakemdir bunu biliyoruz ama dünkü maçta yaptığı hatalar, öyle taraftarlıkla izah edilebilecek hatalar değildi. hatta hata bile değildi. açık ve net bir şekilde kasıtlı kararlardı. ama şimdi hakem kasten bunları yaptı diye okan kocuk’un, fatih hoca’nın yaptığı fahiş hataları da görmezlikten gelmeyelim.
sevgili hocam, ahmet çalık’tan ve selçuk inan’dan ne bekliyorsun. allah rızası için bu soruya bir cevap ver duyalım. vallahi de billahi de duyarsam belki yüreğim ferahlar diye soruyorum. bu iki futbolcuya güveniyorum diyorsan istatistikler buna engel, daha iyisi elimde yok diyorsan ömer bayram var, linnes var, taylan antalyalı var hatta genç stoperlerimiz var.
ahmet çalık’a asla güvenmediğimi, saatli bomba olduğunu, bir stoper için oldukça ağır kaldığını yazdım ve dün bir kez daha gördük ki yerden göğe kadar haklıymışım. tek kritik pozisyonda ağırlığı yüzünden önce topu kaçırdı sonra da son adamı düşürerek kırmızı kart gördü. sevgili hocam unutma, bir stoper için en önemli özellik kritik pozisyonlarda verdiği reflekslerdir. yoksa topu alıp sağa sola pas vermeyi herkes yapabilir. bu tür kritik pozisyonlarda ahmet çalık’ın notunun sıfır olduğunu anlayamadıysan söyleyecek bir şeyim olamaz size. dünkü pozisyonda belki belhanda’ya suç yükleyebilirsin ama bence tek kusurlu ahmet çalık. çünkü ahmet çalık belhanda’nın geri pasını, önündeki bir arkadaşıyla birlikte geç farkediyor ve kesemiyor topu sonra da rakibini düşürmek zorunda kalıyor. orada örneğin donk ya da luyindama olsaydı o top ilk anda keserdi. hatta genç stoperimiz emin bayram bile o kadar geç kalmazdı.
gelelim şu selçuk inan konusuna. bu sezon oyuna girdiği altı maçın beşinde puan kaybetmişiz sadece 3-0 ilerdeyken oyuna girdiği bir maçı kazanmışız. puan kaybettiğimiz maçların üçünde de selçuk inan girdiğinde iki farklı öndeyken puan kaybetmişiz. taraftarın %99’u selçuk inan’dan nefret ediyor ama siz taraftarla inatlaşmaktan bıkmadınız. ne diyebilirim ki, selçuk inan’ı da nefret objesi haline getirmekten nasıl bir fayda umuyorsun anlayamıyorum.
son olarak şunları söyleyeyim; fatih hoca’nın ıq’sunun türkiye’deki hocaların ortalamasının üzerinde olduğunu düşünüyorum ama avrupa ortalamasının altında maalesef. zaten ülke futbolunun seviyesinin çok düşük olmasının ana nedeni de hocalardaki bu iq seviye düşüklüğü. başından beri fatih hoca’ya destek verdim ve bu desteğim bir şampiyonluk kaybedilse de bitmeyecek ama kendisinin uyarılması gerektiği de bir gerçek. semih kaya ve oğulcan transferlerinin galatasaray’a ne katacağını da sırası gelmişken sormak istiyorum. evet hocam bu çocuklara vereceğin para galatasaray’ın parası değil mi? bir kuruşun dahi çok önemli olduğu bir zaman diliminde bu çocuklara vereceğin para’nın galatasaray’a getirisi ne olacaktır. semih kaya takıntın da selçuk inan, hatta sabri sarıoğlu takıntın gibi bir şey mi? lütfen artık mantıklı ol ve bu ahmet çalık, selçuk inan, semih kaya, oğulcan gibi takıntılardan kurtul. lütfen...
(bkz: 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep maçı)