didier drogba

1978 yılında doğan fildişili efsane forvet. galatasaray'da oynamasını en çok istediğim oyuncuydu. sadece futbolculuğu değil karakteriyle de gerçek bir efsanedir. son 20 yılda dünya futbolunda pivot santrafor denilince akla gelen ilk isimlerdendi. rakip stoperlerle boğuşur , takım arkadaşlarına alan açar, oynadığı takım sanki 1 kişi fazlaymış gibi hissettirirdi. okul takımında forvet oynadığım zamanlarda her golden sonra drogba sevinci yapardım. sonra 2013 senesini kışında drogba'nın bize geleceği haberleri çıkmaya başladı. her gün dua ettiğimi hatırlıyorum. sonra drogba geldi, akhisar maçında oyuna girdi burak'in indirdiği topta golü attı. hala o golden sonra nasıl sevindiğimi tam hatırlamıyorum hiç alışmamışız ki hayallerimizin gerçek olmasına. birkaç dakika kendime gelememiştim. benzer bir hissi de real maçında atıığı golde yaşadım. amrabat içeri kestiği anda abim fırlayıp gol olacak lan diye bağırmıştı. o an abime bakınca golü tam göremedim. gözüme gelen ilk görüntü drogba'nın tribünlere doğru koşmasıydı. hayatımın en mutlu anlarından biri olduğuna eminim çünkü bir anda kendimizi balkonda en büyük cimbom diye bağırıken bulmuştuk. aklımızı yitirmiştik sanki. futbol tarihinin en iyi forvetlerinden biriydi ve ne mutlu ki bizim takımımızda da oynadı. drogba adını görünce hala yüzümde bir tebessüm oluşur . teşekkürler drogba bir çocuğun en büyük hayalini gerçekleştirdiğin için.