3
bu bölgeye eğer yabancı bir oyuncu transferi yapılırsa galatasaray'ın hem kadro yapısını ve oyun tarzını, hem bundan sonraki zamana ait stratejisini ve vizyonunu belirlemesi açısından gayet önemli bir transfer olacaktır. eğer bu transfer de hücuma yönelik bir oyuncudan yana yapılacak olursa elimizdekilerden birinden vazgeçmek zorunda olacağımız gayet açıktır. jo transferine yer açmak için linderoth'un takımla ilişkisinin kesilmiş olması güçlü bir ihtimal. leo franco, elano ve keita'nın feda edilebileceğini hiç sanmıyorum. o halde nonda, kewell ya da baros'tan birinin seçilmesi gerekiyor. ihtimaller üzerinde biraz düşünecek olursak;
1- nonda: benim açımdan gerçekleşmesi en muhtemel seçenek nonda'dır. son zamanlarda formsuz, taraftarlar arasında güvenini büyük oranda kaybetmiş durumda ve sezon sonunda sözleşmesi sona eriyor. tek sorun baros'un uzun sürmesi muhtemel sakatlığı ve jo'nun da kayıt edilememesi sebebiyle avrupa maçlarında forvet için tek opsiyon olarak kalmasıdır. eğer nonda feda edilirken, bu bölge kewell ya da yine asıl bölgesi forvet olmayan bir başka oyuncunun bu bölgeye yerleştirilmesi planlanıyorsa, avrupa için "gittiği yere kadar gideriz" tarzında bir anlayışı benimsemişiz izlenimine kapılacağım, ki bu galatasaraylıların çok da kolay sindirebilecekleri bir durum değildir diye düşünüyorum.
2- baros: oyun sistemine son derece uyan ve özverili bir oyuncu. sakatlığının bir süre daha sürecek olması (ki ne kadar olduğu konusunda bir sürü şey söylenmekte her gün) ve sonrasındaki form tutmasüreci bu sezon çok da fazla faydalanamayacağımız anlamına geliyor. ancak linderoth'a iki yıl tahammül eden galatasaray, ona çok şey veren ve kimyasının uyuştuğu baros'u bu sakatlıktan dolayı feda edecek değildir. olsa olsa sözleşmesi bir süreliğine askıya alınabilir ve yeni transfer de buradan doğacak boşlukla gelebilir.
3- kewell: yükselen formu ve davranışlarıyla taraftarın sevgilisi. ancak ailesinin türkiye'de yaşamaya çok sempatik bakmaması ve taliplerinin her geçen gün artması onu elde tutmayı zorlaştırıyor. kewell'in sözleşmesinin sezon sonuda biteceğini hatırlatmama sanırım gerek yok. eğer kewell ile sözleşmesinin uzatılması konusunda yapılan görüşmeler olumsuz sonuçlanmış ve kewell takımdan kesinlikle ayrılacağını belirtmişse, ayrılığı biraz daha öne çekerek onu yerine ve bölgesine bir transfer yapılabilir. ancak bu durum hagi'den sonra ilk defa bir oyuncuyu fenomen haline taraftarın hiç hoşuna gitmeyecektir. ayrıca karakteri, davranışları, disiplini ve azmiyle altyapıdaki gençlere "rol model" olan bir oyuncudan babahsediyoruz. bu anlamda kaybı sadece sahada yaptıklarıyla sınırlı kalmayacaktır.
son olarak transfer yapılacak bölgeye değinmekte de fayda var. eğer kewell gitmeyecekse, giovanni dos santos'un gelmesinin hiç bir anlamı yok. benim beklentim orta sahanın yuvarlağı civarında oynayan bir oyuncu transferinden yana. hücumcularımızı saymaya sanırım gerek yok. ama orta sahada oyunun her iki yönünü de oynayan oyuncu bulmakta maalesef zorlanıyoruz (takım ikiye ayrılmış durumda. ya savunmacı ya da hücumcu) ayhan, mehmet topal, mustafa ve barış gayretlerini ne kadar takdir etsek de sadece mücadele ediyorlar. savunmayla hücum arasında bağlantı kurabilecek, topa basabilecek, drippling yapabilecek ve doğru paslar atabilecek bir oyuncuya ihtiyacımız var. ("lampard ya da xabi alonso" dediğinizi duyar gibiyim. haldun abi varken hiçbir şey imkansız değil ama en azından bu transfer döneminde bu oyuncuların 1-2 gömlek altına da razı olabilirim.. yeter ki ortalamanın üzerinde hem savunma hem de hücum becerileri bulunsun.)
1- nonda: benim açımdan gerçekleşmesi en muhtemel seçenek nonda'dır. son zamanlarda formsuz, taraftarlar arasında güvenini büyük oranda kaybetmiş durumda ve sezon sonunda sözleşmesi sona eriyor. tek sorun baros'un uzun sürmesi muhtemel sakatlığı ve jo'nun da kayıt edilememesi sebebiyle avrupa maçlarında forvet için tek opsiyon olarak kalmasıdır. eğer nonda feda edilirken, bu bölge kewell ya da yine asıl bölgesi forvet olmayan bir başka oyuncunun bu bölgeye yerleştirilmesi planlanıyorsa, avrupa için "gittiği yere kadar gideriz" tarzında bir anlayışı benimsemişiz izlenimine kapılacağım, ki bu galatasaraylıların çok da kolay sindirebilecekleri bir durum değildir diye düşünüyorum.
2- baros: oyun sistemine son derece uyan ve özverili bir oyuncu. sakatlığının bir süre daha sürecek olması (ki ne kadar olduğu konusunda bir sürü şey söylenmekte her gün) ve sonrasındaki form tutmasüreci bu sezon çok da fazla faydalanamayacağımız anlamına geliyor. ancak linderoth'a iki yıl tahammül eden galatasaray, ona çok şey veren ve kimyasının uyuştuğu baros'u bu sakatlıktan dolayı feda edecek değildir. olsa olsa sözleşmesi bir süreliğine askıya alınabilir ve yeni transfer de buradan doğacak boşlukla gelebilir.
3- kewell: yükselen formu ve davranışlarıyla taraftarın sevgilisi. ancak ailesinin türkiye'de yaşamaya çok sempatik bakmaması ve taliplerinin her geçen gün artması onu elde tutmayı zorlaştırıyor. kewell'in sözleşmesinin sezon sonuda biteceğini hatırlatmama sanırım gerek yok. eğer kewell ile sözleşmesinin uzatılması konusunda yapılan görüşmeler olumsuz sonuçlanmış ve kewell takımdan kesinlikle ayrılacağını belirtmişse, ayrılığı biraz daha öne çekerek onu yerine ve bölgesine bir transfer yapılabilir. ancak bu durum hagi'den sonra ilk defa bir oyuncuyu fenomen haline taraftarın hiç hoşuna gitmeyecektir. ayrıca karakteri, davranışları, disiplini ve azmiyle altyapıdaki gençlere "rol model" olan bir oyuncudan babahsediyoruz. bu anlamda kaybı sadece sahada yaptıklarıyla sınırlı kalmayacaktır.
son olarak transfer yapılacak bölgeye değinmekte de fayda var. eğer kewell gitmeyecekse, giovanni dos santos'un gelmesinin hiç bir anlamı yok. benim beklentim orta sahanın yuvarlağı civarında oynayan bir oyuncu transferinden yana. hücumcularımızı saymaya sanırım gerek yok. ama orta sahada oyunun her iki yönünü de oynayan oyuncu bulmakta maalesef zorlanıyoruz (takım ikiye ayrılmış durumda. ya savunmacı ya da hücumcu) ayhan, mehmet topal, mustafa ve barış gayretlerini ne kadar takdir etsek de sadece mücadele ediyorlar. savunmayla hücum arasında bağlantı kurabilecek, topa basabilecek, drippling yapabilecek ve doğru paslar atabilecek bir oyuncuya ihtiyacımız var. ("lampard ya da xabi alonso" dediğinizi duyar gibiyim. haldun abi varken hiçbir şey imkansız değil ama en azından bu transfer döneminde bu oyuncuların 1-2 gömlek altına da razı olabilirim.. yeter ki ortalamanın üzerinde hem savunma hem de hücum becerileri bulunsun.)