58
belki de galatasaray tarihinin fiyat/performans anlamında en önemli oyuncularından biriydi. istanbulspor'dan bonservis bedeli ödenmeden transfer edildiğinde burun kıvrılmış, hatta yanlış hatırlamıyorsam dönemin teknik direktörü hagi tarafından kadroda istenmediği söylenerek malatyaspor'a kiralanmıştı.
o sezon türkiye kupası kazanılmış olsa da, ligde işler beklenildiği gibi gitmediği için, fırtınalı bir biçimde rumen çalıştırıcı ile yollar ayrılmış ve yerine belçika futbolunun efsanevi sağ beki eric gerets göreve gelmişti. flavio conceicao 'nun gönderilmesi sonrası orta sahada doğan boşluk için rota yine sözleşmeli oyuncumuz saidou'ya çevrilmişti. zaten ekonomik anlamda sıkıntılı bir süreçten geçerken, en maliyetsiz hamle de bu yönde olacaktı. fakat kamerunlu oyuncu, geçtiğimiz yıl malatya'da harika bir sezon geçirmiş olsa da galatasaray'da kendisine hala şüphe ile bakılmasına engel olamıyordu, taa ki lig başlayana kadar.
belçika'lı teknik adam eric gerets, hücum felsefesini benimsemiş, '4 yesek bile 5 atarız' mantığıyla, topla tüfekle hücum edecek bir kurgu oturtmaya çalışmıştı. 4-4-2, baklava düzeniyle oynayan takımda, orta sahanın savunma görevi sadece saidou'nun üzerine bindirilmişti. savunma bloğundan sonra rakibi bozma, kovalama, top kapma, alan kapatma görevi sadece saidou'nun üzerindeydi. adeta koca takımın hamalığını yapan kamerunlu oyuncu, pozisyon bilgisi, temiz ve çabuk oyunu, konsantrasyonu ve devamlılığı ile o sezon kazanılan şampiyonlukta kesinlikle en kilit rolü üstlenen oyuncu olmuştu. yalnız başına koca orta sahayı ayakta tutan, topu da gayet basit ve çabuk bir şekilde takım arkadaşlarına aktaran saidou, adeta profesyonellik dersi veriyordu.
sanırım bir sezon önce hakettiği saygının gösterilmediğini düşünen saidou, bir yıl boyunca gıkını bile çıkartmadan aslanlar gibi topunu oynamış, takımının şampiyonluğunda büyük rol oynamış ve sezon sonu da 'hadi bana eyvallah' diyerekden, galatasaray'dan daha büyük bir kulüp olduğunu söylediği fransa'nın nantes takımına transfer olmuştu. hoş, o nantes, bir sezon sonra küme düşmüştü.
ayrılış şeklini hiç tasvip etmesem de, galatasaray'a müthiş hizmet etmiş, bu formanın unutulmaz oyuncularından olmuştur benim nazarımda. daha sonraki yıllarda kayserispor'da kariyerine devam eden saidou mükemmel derecede türkçe konuşabilmesiyle de ayrıca takdirimi kazanmıştır.
o sezon türkiye kupası kazanılmış olsa da, ligde işler beklenildiği gibi gitmediği için, fırtınalı bir biçimde rumen çalıştırıcı ile yollar ayrılmış ve yerine belçika futbolunun efsanevi sağ beki eric gerets göreve gelmişti. flavio conceicao 'nun gönderilmesi sonrası orta sahada doğan boşluk için rota yine sözleşmeli oyuncumuz saidou'ya çevrilmişti. zaten ekonomik anlamda sıkıntılı bir süreçten geçerken, en maliyetsiz hamle de bu yönde olacaktı. fakat kamerunlu oyuncu, geçtiğimiz yıl malatya'da harika bir sezon geçirmiş olsa da galatasaray'da kendisine hala şüphe ile bakılmasına engel olamıyordu, taa ki lig başlayana kadar.
belçika'lı teknik adam eric gerets, hücum felsefesini benimsemiş, '4 yesek bile 5 atarız' mantığıyla, topla tüfekle hücum edecek bir kurgu oturtmaya çalışmıştı. 4-4-2, baklava düzeniyle oynayan takımda, orta sahanın savunma görevi sadece saidou'nun üzerine bindirilmişti. savunma bloğundan sonra rakibi bozma, kovalama, top kapma, alan kapatma görevi sadece saidou'nun üzerindeydi. adeta koca takımın hamalığını yapan kamerunlu oyuncu, pozisyon bilgisi, temiz ve çabuk oyunu, konsantrasyonu ve devamlılığı ile o sezon kazanılan şampiyonlukta kesinlikle en kilit rolü üstlenen oyuncu olmuştu. yalnız başına koca orta sahayı ayakta tutan, topu da gayet basit ve çabuk bir şekilde takım arkadaşlarına aktaran saidou, adeta profesyonellik dersi veriyordu.
sanırım bir sezon önce hakettiği saygının gösterilmediğini düşünen saidou, bir yıl boyunca gıkını bile çıkartmadan aslanlar gibi topunu oynamış, takımının şampiyonluğunda büyük rol oynamış ve sezon sonu da 'hadi bana eyvallah' diyerekden, galatasaray'dan daha büyük bir kulüp olduğunu söylediği fransa'nın nantes takımına transfer olmuştu. hoş, o nantes, bir sezon sonra küme düşmüştü.
ayrılış şeklini hiç tasvip etmesem de, galatasaray'a müthiş hizmet etmiş, bu formanın unutulmaz oyuncularından olmuştur benim nazarımda. daha sonraki yıllarda kayserispor'da kariyerine devam eden saidou mükemmel derecede türkçe konuşabilmesiyle de ayrıca takdirimi kazanmıştır.