56
ben bunlardan biriyim. hatta bu üçlüyü izlediğim zamanlar futbolun teknik tarafına ilgimin arttığı döneme denk gelir. o zamanlar futbol romantikliği de yapıyordum. rijkaard teknik direktörümüz olduğunda inanılmaz sevinmiştim. kendisinin aşırı akıllı ve teknik açıdan inanılmaz biri olduğunu zannediyordum. bizim futbolcularımız onu anlamıyordu, takım bu yüzden başarısız olmuştu. sanırım o dönemde bu üçlü takımda bulunuyordu. tüm kabahat bu üçlüdeydi. özellikle mustafa sarp ve ayhan'ın sürekli beraber oynadıklarını hatırlıyorum. ama artık geçen onca yıl sonunda bu üçlüye duyulan nefreti çok ciddiye almıyorum. her biri aklımda sadece hoş anılar bıraktı. mustafa sarp'ın yabancı oyunculara saygılı ve sevgili yaklaşımı, barış özbek'in aşk hayatı ve seksi pozları, ayhan akman'ın sol ayağıyla otuz metreden sivas'a gol atması falan. aslında ilk ikisinin futbolla alakası olmadığını şimdi fark ettim. bu üçlüyü aynı anda düşünüp futbolla bir bağlantı kurmak zordur herhalde zaten.