1097
2019 yazından beri, yaklaşık sekiz aydır, hikayesini ilmek ilmek sarı-kırmızıyla örüp sıfırdan zirveye yükselen futbolcumuz.
2019 yazındaki görüntü itibarı ile galatasaray, tartışmalı da olsa 30 gollü diagne ve sansasyonel transfer hedefi falcao ile zamanında burak ile, drogba ile veya gomis ile yaktığı forvet ateşinin sönmeye yüz tutmuş halini harlamaya, canlandırmaya çalışıyordu. haziran'ın son günlerinde, taraftarların gözünde çok da iyi bir yer edinmemiş olan adem büyük pek de sessiz bir şekilde galatasaray'a katılmıştı. o günlerde en itidalli davranan taraftar bile 'sabredelim bakalım' diyebiliyordu ancak. takımın as forveti olmayacaktı ya sonuçta, 75-80'de girer, belki 1-2 de gol atıp katkı yapardı. adem büyük o günlerde taraftarın gözünde en fazla bu kadardı.
lige kötü başladı galatasaray. denizli'ye yenilmiş, konya ile içeride berabere kalabilmişti, kayseri deplasmanında savaş meydanı gibi bir maç sonunda adem golünü atmış ve ligin ilk üç puanını aldırmıştı. attığı goldeki sevincini, hırsını görünce beni gerçekten etkilemişti ama hala üçüncü tercihti belki de mevkisinde. ligin devamı da hepimizin malumu, felaket senaryosundan halliceydi. şampiyonlar liginde yokları oynayan takımımız 4 maç sonucunda sadece 1 puan alabilmiş, gol sevinci dahi yaşayamamıştı. 5.maçta, adem belki de daha büyük bir faciayı önleyip bu sezonki şampiyonlar ligindeki ilk ve tek golümüze imzasını atmıştı. bu süreç boyunca adem hala soru işaretiydi, ama yine de kendini taraftara kabul ettirmeye başlamıştı, sıfır noktasında değildi artık.
ve bugün geldiğimiz noktada ligde konya, kayseri, kasımpaşa ve son olarak da malatyaspor ağlarını üst üste havalandıran; kupada rize ve alanya'yı boş geçmeyen; sadece attığı gollerle değil oyunun kendisine de yaptığı katkılarla, olgun tavır ve davranışlarıyla giydiği formanın hakkını veren biri olmuş durumda. kader ağlarını örüyor, en kritik viraja giriyor ve lige yeniden başlıyoruz. 32 yaşında, ülkenin en büyük camiasında kariyerine sıfır noktasından başlamış, muhtemel şampiyonluğun x faktör adayı olmuş adem, bundan fazlasını yapabilir mi? 23. haftada kadıköy'den, seneler sonra bir üç puan söküp alabilir, hikayesine bambaşka pasaj ekleyebilir mi? diyorum ya, kader ağlarını örüyor, sonucu bilemeyiz ama niyetimiz belli. adem abi, hikayende eksik birkaç sayfa var, haftaya yine aynı saatte buluşalım...
2019 yazındaki görüntü itibarı ile galatasaray, tartışmalı da olsa 30 gollü diagne ve sansasyonel transfer hedefi falcao ile zamanında burak ile, drogba ile veya gomis ile yaktığı forvet ateşinin sönmeye yüz tutmuş halini harlamaya, canlandırmaya çalışıyordu. haziran'ın son günlerinde, taraftarların gözünde çok da iyi bir yer edinmemiş olan adem büyük pek de sessiz bir şekilde galatasaray'a katılmıştı. o günlerde en itidalli davranan taraftar bile 'sabredelim bakalım' diyebiliyordu ancak. takımın as forveti olmayacaktı ya sonuçta, 75-80'de girer, belki 1-2 de gol atıp katkı yapardı. adem büyük o günlerde taraftarın gözünde en fazla bu kadardı.
lige kötü başladı galatasaray. denizli'ye yenilmiş, konya ile içeride berabere kalabilmişti, kayseri deplasmanında savaş meydanı gibi bir maç sonunda adem golünü atmış ve ligin ilk üç puanını aldırmıştı. attığı goldeki sevincini, hırsını görünce beni gerçekten etkilemişti ama hala üçüncü tercihti belki de mevkisinde. ligin devamı da hepimizin malumu, felaket senaryosundan halliceydi. şampiyonlar liginde yokları oynayan takımımız 4 maç sonucunda sadece 1 puan alabilmiş, gol sevinci dahi yaşayamamıştı. 5.maçta, adem belki de daha büyük bir faciayı önleyip bu sezonki şampiyonlar ligindeki ilk ve tek golümüze imzasını atmıştı. bu süreç boyunca adem hala soru işaretiydi, ama yine de kendini taraftara kabul ettirmeye başlamıştı, sıfır noktasında değildi artık.
ve bugün geldiğimiz noktada ligde konya, kayseri, kasımpaşa ve son olarak da malatyaspor ağlarını üst üste havalandıran; kupada rize ve alanya'yı boş geçmeyen; sadece attığı gollerle değil oyunun kendisine de yaptığı katkılarla, olgun tavır ve davranışlarıyla giydiği formanın hakkını veren biri olmuş durumda. kader ağlarını örüyor, en kritik viraja giriyor ve lige yeniden başlıyoruz. 32 yaşında, ülkenin en büyük camiasında kariyerine sıfır noktasından başlamış, muhtemel şampiyonluğun x faktör adayı olmuş adem, bundan fazlasını yapabilir mi? 23. haftada kadıköy'den, seneler sonra bir üç puan söküp alabilir, hikayesine bambaşka pasaj ekleyebilir mi? diyorum ya, kader ağlarını örüyor, sonucu bilemeyiz ama niyetimiz belli. adem abi, hikayende eksik birkaç sayfa var, haftaya yine aynı saatte buluşalım...
