24 nisan 1996 fenerbahçe galatasaray maçı

fenerli tribüncü dostlar ile her konuştuğum da sorduğum ama hep aynı cevabı aldığım(aslında alamadığım) bir soru var kafamda bu maçla ilgili. derler ki işte bizim maraton çıldırdı vb derler. ee kardeşim maratonunuz tamam çıldırdı biz de ordaydık gördük. yok herkes saldırdı vb. buna da ok peki o teller normalde 1.5 metre yani zıplama mesafesi ,yıkma uzunluğunda. o yıllarda öyle abartı emniyet tedbiri de yok bu yıllara nazaran. zaten rahmetli demirel ' e bile cisim, meşale, şişe vb atılıyor numaralı tarafından. bayrağı yerinden çıkartan eleman maratondan fırladı geldi. yani demem o ki maratonun o anki reaksiyonu biraz sinir, biraz şekil. numaralının reaksiyon daha samimi. ayrıca çıkışta da gerginlik oldu ama gelen giden o kadar olmadı. biraz söğütlüçeşme tren istasyonunda ortalık karıştı onda da hakkı verildi.

ayrıca gereksiz bir bilgi daha vereyim. bu maçta ulubatlının diktiği bayrak 2 hafta sonra(sanırım 4 veya 5 mayıs olsa gerek) inönü de oynadığımız ( samiyen, zemini patates tarlası olduğundan ötürü bakıma alınmıştı )kocaeli maçında kupa ile birlikte getirilmiş, tur atılmış, "o bayrak bu bayrak" ve "dik dik dik" tezaurahtları altında yine ulubatlıya verilmiş ama kendisi dikmemiştir. sanırım kendisi zoru seviyor biraz :) maçı 4-0 kaybettik bu arada

gereksiz bilgi 2: bu maçtan sonraki gün fb deplasmanda trabzonsporu 1-0 geriden gelip 2-1 yenmiş ve gitti denilen şampiyonluğu büyük oranda kazanmıştı bitime 2 hafta kala.