279
son yıllarda sıkça kullanılan “galatasaray sensin” cümlesinin, övgüsünün haklı sahibidir. galatasaray’ı arkadaşlarıyla kurmuş bununla kalmamış ortaya koyduğu vizyonla kurmuş olduğu yapının dnasını oluşturmuş tabiri caizse ruhunu işlemiştir. bugün de bir sürü örneği bulunan içi boş, karakterden yoksun kulüpler/kurumlar böyle bir dnaya sahip olmadıkları için rüzgar nerden eserse güce/paraya, mevcut siyasi konjonktüre, o sene ne meşhursa ona göre şimdilerde twit twit diye cıvıldayıp öten kitlelere göre şekillendiği için çarpık çurpuk, bir o yana bir bu yana ama en sonunda günü kurtaracak şekilde davranma durumunda kalmaktadırlar. bazıları ise sahip olamadığı bir şeye duyulan sevgi-nefret griliğinde galatasaray’ı ve ifade ettiklerini her halükarda yenmek ama mutlaka yenmek yenemiyorsa çamur atmak, değersizleştirmek üzere vizyonlarını belirlemiştir, bu uğurda da her şeyi mubah görmüş hala görmeye de devam etmektedir. bu durum zaten kendilerinin çapları hakkında bir fikir verir.
vizyonsuz kesim ve devşirme vizyonlu kesimden sonra bir kesimde de vizyonu kendine bol gelme durumundan muzdariplik görülebilir. bu kulüp bizim kulübümüz, taraftar yerini, haddini bilsin paralarını verip gitsinci kafada olan bu kesim de, söz konusu vizyonu paralı avukatları vasıtasıyla değil kendi akıl süzgeçleriyle değerlendirirse zihniyetlerinin ne kadar çürük, ortaya koyulan vizyonla ne kadar zıt olduğunun farkına varabilirler. zira kulübe kimsenin veremeyeceği zararı vermekte bindiği dalı kesmekteler. daha da vahimi bu durum umurlarında bile değil, aralarında biz napıyoruz ya diyen on onbeş kişiden fazla insan yok gibi görünüyor.
gene bu vizyon sayesinde 100+ sonra gelen taraftarlar bile yaşadıkları dönemde bu vizyonun neresinde oldukları ve bu konuda durumu iyileştirmek adına daha fazla neler yapabileceklerini tartışabilmekte, önemli gördükleri noktaları belirleyip ona hareket edebilmektedir. mevcut sorunlarla boğuşurken günü kurtarma telaşına düşüp sıradanlaşabilen galatasaray yönetimi, teknik ekipleri, taraftarı kafasını kaldırıp bu vizyonun altında birleşmeyi bilmelidir.
vizyonsuz kesim ve devşirme vizyonlu kesimden sonra bir kesimde de vizyonu kendine bol gelme durumundan muzdariplik görülebilir. bu kulüp bizim kulübümüz, taraftar yerini, haddini bilsin paralarını verip gitsinci kafada olan bu kesim de, söz konusu vizyonu paralı avukatları vasıtasıyla değil kendi akıl süzgeçleriyle değerlendirirse zihniyetlerinin ne kadar çürük, ortaya koyulan vizyonla ne kadar zıt olduğunun farkına varabilirler. zira kulübe kimsenin veremeyeceği zararı vermekte bindiği dalı kesmekteler. daha da vahimi bu durum umurlarında bile değil, aralarında biz napıyoruz ya diyen on onbeş kişiden fazla insan yok gibi görünüyor.
gene bu vizyon sayesinde 100+ sonra gelen taraftarlar bile yaşadıkları dönemde bu vizyonun neresinde oldukları ve bu konuda durumu iyileştirmek adına daha fazla neler yapabileceklerini tartışabilmekte, önemli gördükleri noktaları belirleyip ona hareket edebilmektedir. mevcut sorunlarla boğuşurken günü kurtarma telaşına düşüp sıradanlaşabilen galatasaray yönetimi, teknik ekipleri, taraftarı kafasını kaldırıp bu vizyonun altında birleşmeyi bilmelidir.



