9
sözlüğe ilk girdiğimden beri aklımı kurcalayan mevzu.
sadece 9 entry var bu konuda. ancak konu daha geniş elbette. bu yazarlar anlaşılıyor mu ?
anlaşılmasa bile hissediliyor. yönetimin bu konuda kıstasları ya da yöntemleri var mı bilmiyorum ?
çok olmasa da beni rahatsız ediyor, itiraf etmeliyim ki ?
galatasaraylı olarak hem sevinme hem de üzülme mekanı burası. zaman zaman da dertleşme. ancak ben taraftar olarak benim gibilerle bir arada olmak isterim. sözlüğün bir amacı da zaten bu.
özellikle takım yenildiğinde hele hele kötü oyunla yenildiğinde sözlüğe girmek pek zor geliyor. yorumları okumam, spor programı seyretmem. sanırım bir çok taraftar da aynı şeyleri yapıyordur.
dikkatimi çeken yenilgiden ve kötü oyundan sonra galatasaraylı olmayan sözlük yazarlarının gerçekten ince bir şekilde çalışmaları. eleştirinin ötesinde, yenildiniz daha da kızdıralım modunda entryler mağlubiyetten daha çok canımı sıkıyor.
fırsatını bekleyip yönetime, hocaya hatta taraftara iğnelemeler hiç de az değil. bakınız vermeden mealen okuduğumu aktarayım. söz gelimi küme düşme hattında iki takım maçını oynamış. yorum şöyle.
" maçta her iki takım ilk yarıda galatasaray' ın ligin başından beri yaptığı hücumdan
daha fazlasını yaptı. " ya da sıralamada aşağıda bulunan bir takımın forveti ile ilgili olarak,
" falcao ararken küçük takımlar neleri görüp alıyor. hem 10 yaş küçük hem 90 katı daha ucuz. büyük takımlara da 100 katına satarlar. "
takımım yenilmiş, puan kaybetmiş, rezil de oynamış. ben kör müyüm ? ben de görüyorum, farkındayım. soruyorum şimdi, maç ertesi şimdi amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi ?
inanın 14 sene şampiyonluk görmedim bu denli ağır düşünemedim. seviyorum çünkü bu takımı. daha da önemlisi bu benim takımım. 94 sene şampiyon olmasa da bu takımı tutarım.
çünkü bu takım beni diğer takım taraftarlarından daha çok mutlu etti. yalan mı ?
hocamızdan en çok onlar nefret etmeli doğal olarak değil mi ?
ediyorlar da nitekim. burada da belli ediyorlar.
hocamızı, takımımızı biz eleştirelim. başka takımı tutanlar değil. yazdıklarımı üzerine alınan olursa kusura bakmasınlar sözlerim onlara değil, akbabalara.
bu sözlükte hala bir önceki başkanı savunanlar var. igor tudor' a toz kondurmayan var.
bu günler bu adamları savunma günleri mi ?
oyunu hakkıyla görüp, eleştirenler zaten başımın tacı ama fırsatçıları okumak canımı sıkıyor. benim aklıma hiç diğer taraftar sitelerine girip rol yapmak gelmedi açıkçası. böyle bir zamanım da yok.
hiç de eğlenceli gelmez bana. anlaşılan bu sözlük onlara daha keyfili geliyor.
arada 3 şampiyonluk fark var, açılmasın bu ara, beter olsunlar fikriyle diagne' den girip falcao hatta muslera' dan çıkıyorlar.
bunları okursalar büyük ihtimalle, oo işte gayemiz de buydu, diyecekler. umurumda değil.
burada yazar olmaları bile başlı başına yetersizlik ve kıskançlık.
hiç bir gerçek galatasaraylı bunu iş edinip antu' ya üye olmaz. ekşi sözlük var mesela. tam bu ortam orada dibine kadar yaşanıyor.
umarım hassasiyetimi takımı, oyunu, hocayı eleştiren galatasaraylılar üzerine alınmazlar.
kastım sadece bir galatasaraylı gibi görünenlere.
bizim kadar şampiyonluk göremeyen beşiktaş' ın taraftarı neden galatasaray' ın sadece üçte biri.
neden onların sayısı artmamış ?
ya da neden artıp sayıları bize yetişmiyor ?
tek cevap, galatasaray.
o yüzden burada başka takım taraftarına hiç tahammülüm yok, kusura bakmasınlar.
sadece 9 entry var bu konuda. ancak konu daha geniş elbette. bu yazarlar anlaşılıyor mu ?
anlaşılmasa bile hissediliyor. yönetimin bu konuda kıstasları ya da yöntemleri var mı bilmiyorum ?
çok olmasa da beni rahatsız ediyor, itiraf etmeliyim ki ?
galatasaraylı olarak hem sevinme hem de üzülme mekanı burası. zaman zaman da dertleşme. ancak ben taraftar olarak benim gibilerle bir arada olmak isterim. sözlüğün bir amacı da zaten bu.
özellikle takım yenildiğinde hele hele kötü oyunla yenildiğinde sözlüğe girmek pek zor geliyor. yorumları okumam, spor programı seyretmem. sanırım bir çok taraftar da aynı şeyleri yapıyordur.
dikkatimi çeken yenilgiden ve kötü oyundan sonra galatasaraylı olmayan sözlük yazarlarının gerçekten ince bir şekilde çalışmaları. eleştirinin ötesinde, yenildiniz daha da kızdıralım modunda entryler mağlubiyetten daha çok canımı sıkıyor.
fırsatını bekleyip yönetime, hocaya hatta taraftara iğnelemeler hiç de az değil. bakınız vermeden mealen okuduğumu aktarayım. söz gelimi küme düşme hattında iki takım maçını oynamış. yorum şöyle.
" maçta her iki takım ilk yarıda galatasaray' ın ligin başından beri yaptığı hücumdan
daha fazlasını yaptı. " ya da sıralamada aşağıda bulunan bir takımın forveti ile ilgili olarak,
" falcao ararken küçük takımlar neleri görüp alıyor. hem 10 yaş küçük hem 90 katı daha ucuz. büyük takımlara da 100 katına satarlar. "
takımım yenilmiş, puan kaybetmiş, rezil de oynamış. ben kör müyüm ? ben de görüyorum, farkındayım. soruyorum şimdi, maç ertesi şimdi amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi ?
inanın 14 sene şampiyonluk görmedim bu denli ağır düşünemedim. seviyorum çünkü bu takımı. daha da önemlisi bu benim takımım. 94 sene şampiyon olmasa da bu takımı tutarım.
çünkü bu takım beni diğer takım taraftarlarından daha çok mutlu etti. yalan mı ?
hocamızdan en çok onlar nefret etmeli doğal olarak değil mi ?
ediyorlar da nitekim. burada da belli ediyorlar.
hocamızı, takımımızı biz eleştirelim. başka takımı tutanlar değil. yazdıklarımı üzerine alınan olursa kusura bakmasınlar sözlerim onlara değil, akbabalara.
bu sözlükte hala bir önceki başkanı savunanlar var. igor tudor' a toz kondurmayan var.
bu günler bu adamları savunma günleri mi ?
oyunu hakkıyla görüp, eleştirenler zaten başımın tacı ama fırsatçıları okumak canımı sıkıyor. benim aklıma hiç diğer taraftar sitelerine girip rol yapmak gelmedi açıkçası. böyle bir zamanım da yok.
hiç de eğlenceli gelmez bana. anlaşılan bu sözlük onlara daha keyfili geliyor.
arada 3 şampiyonluk fark var, açılmasın bu ara, beter olsunlar fikriyle diagne' den girip falcao hatta muslera' dan çıkıyorlar.
bunları okursalar büyük ihtimalle, oo işte gayemiz de buydu, diyecekler. umurumda değil.
burada yazar olmaları bile başlı başına yetersizlik ve kıskançlık.
hiç bir gerçek galatasaraylı bunu iş edinip antu' ya üye olmaz. ekşi sözlük var mesela. tam bu ortam orada dibine kadar yaşanıyor.
umarım hassasiyetimi takımı, oyunu, hocayı eleştiren galatasaraylılar üzerine alınmazlar.
kastım sadece bir galatasaraylı gibi görünenlere.
bizim kadar şampiyonluk göremeyen beşiktaş' ın taraftarı neden galatasaray' ın sadece üçte biri.
neden onların sayısı artmamış ?
ya da neden artıp sayıları bize yetişmiyor ?
tek cevap, galatasaray.
o yüzden burada başka takım taraftarına hiç tahammülüm yok, kusura bakmasınlar.