30
sözlükteki ilk yazımı bu yardımcı antrenör ve takım antrenörleri üzerine yazmak istiyorum. bilhassa son dönemlerde neredeyse tüm avrupa genelindeki futbolun gerisine düşmüş durumdayız ve asıl amacımız "türk olmayan takımları yenmek" misyonundan çok uzaktayız. galatasaray'da da bu antrenör ekibi sorunu maalesef berbat durumda.
bana göre bu geri düşme konusunda önemli parçalardan birisi. aslına bakılırsa da bir altyapı çalışmasına veyahut tesisleşme çalışmasına göre yapılması da çok çok daha kolay olan bir sistem. öncelikle bizim takımımız da dahil olmak üzere bu ligde bu sistem; bir teknik direktör takımın yönetimini alır ve ya eski takım arkadaşlarından yahut eski futbolcularından oluşan ekibini hemen bu görevlere yerleştirir nadiren bir kondisyoner bazen de fizyoterapist liyakatli ve doğru araştırma ile takıma dahil edilir ki biz galatasaray olarak en azından son dönemlerde bunu gerçekleştiriyoruz.
bu sistemin avrupa uygulamasına bakarsak, premier ligin teknik direktör anlayışından çıkıp "manager" isminin etrafında bir teknik ekip kurmaya başlayıp bu sistemi de güzel bir şekilde oturtmasıyla, yardımcı antrenör ve antrenör ekibi büyük bir profesyonellik kazandı. şuan da avrupa'nın en yüksek liginden en düşük seviyesine kadar her takım bunu uygulamaya çalışıyor.
sisteme biraz bakarsak "tabi ki bu tamamen kendi gözlemim ve naçizane analizlerimdir.":
-yardımcı antrenör; neredeyse saha içerisindeki teknik direktör görevinde diyebileceğimiz yetkinlikte asıl teknik direktörün ideolojisine sahip, onun taktiğini ve analizlerini en iyi şekilde futbolcu ekibine yansıtabilen bir nevi teknik direktörün sadece saha içi görevlerini üstlenmiş kişidir. hatta premier ligde futbolcuların direkt olarak "manager" ile çok nadiren muhattap oldukları söylenir. taktik bilgisi ve futbolcu ilişkileri yüksek olması gereken, takımı kontrol edebilecek yetkinlikte olması çok önemli bir pozisyon.
-antrenör ekibi; asıl modern futbol anlayışında en önemli sistemlerden biri de bence bu. futbol artık teknik ve taktiksel açıdan o kadar genişledi ki büyük liglerin öncü takımları kullandıkları taç atışlarını bile taktik antrenman ile çalışan ekiplere sahipler. kaleden kısa pas ile oyun kurma, yıllarca çizgi oyuncusu diye adlandırdığımız bek oyuncularını topa sahipken orta içe çekip pas oyununa dahil etmekten başlayıp her türlü varyasyonların denendiği ve her geçen gün yeni sistemlerin çıktığı bir dönemdeyiz.
ortada bu örnekler var iken bizim takımımızın da acilen bu konuya dahil olması gerektiğini düşünüyorum, en azından takımımıza;
-iyi bir savunma antrenörü: takım defans futbolcuları ile haftanın belirli günlerinde savunma çalıştıracak modern hücum taktiklerine karşı dizilim ve savunma antrenmanları yapabilecek, futbolcuların pozisyon alma, ön sezi, top kullanma vb. özelliklerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapacak futbolu takip eden ve iyi analiz edebilen bir antrenör.
-iyi bir hücum antrenörü: aynı şekilde takımı hücum varyasyonları üzerine çalıştırabilecek hocanın taktiğine uygun antrenmanlar ile futbolcuları taktiğe hazırlayacak, hücum duran toplarının üzerine çalışmalar yapacak bir antrenör.
-bence özellikle bizim ihtiyacımız olan genç oyuncu antrenörü: tartışmasız süper ligin en iyi alt yapıya sahip takımlarından biriyiz ve 1.5 milyarın üzerinde borcumuz düşünüldüğünden kesinlikle üzerine çok daha fazla düşmemiz gereken bir nokta bu konu. aslında tamamen ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu ama şimdilik a takım antrenörüne değinmek istiyorum. evet alt yapımızda birçok genç oyuncu antrenörümüz olduğu gibi 1 adat de a takımda bulundurmamız elzem olan bir pozisyon. çünkü a takıma yükselttiğimiz oyuncular ile özel olarak ilgilenecek ve özellikle gençlerin mental gelişimlerine odaklanacak bir antrenör olmalı çünkü maalesef alt yapımızın en yüksek eksikliği gençlerin mental durumdan berbat olmaları. bu bir çok genç oyuncunun yok olup gitmesini önleyecek bir hamle olacaktır.
üzerinde durduğum bu konu aslında sizlerinde bildiği gibi daha da geniş bir sistem (taktik antrenör, teknik antrenör hatta özel şut antrenörü bile var) lakin en azından bir yerden başlayıp galatasaray'a dahil etmemiz gereken elzem bir konu. bu hocamız fatih terim'in de elini son derece rahatlatacak bir çalışma olacaktır, tabi kendisinin de biraz dik başlılığını kırıp bazı evlatlarından vazgeçmesi gerekecek. son dönemde ligimize baktığımızda fatih hocanın ne kadar saçma şeylerle uğraşmak zorunda kaldığını görüyoruz, teknik direktörün sadece futbol takımına odaklanması çok zor ki bence sadece bu konuya da odaklanmamalı. takımın teknik direktörü en basitinden transfer komitesi ile ve gözlemcilerle her daim kontak içerisinde olmalı ve bu süreci olabildiğince takip etmeli dersek antrenörler fatih hocanın birçok yükünü elinden alıp takımı hazırlayabilmeli ve geliştirebilmeli. şampiyonlar ligi takımı olacağız diyorsak kulübede oturup hakeme, rakip futbolcuya, rakip takım kulübesine saldıracak insanlardan kurtulmamız gerek. ha derseniz ki burası türkiye onlardan da lazım 1 tane koyarsın o da bu görevi üstlenir.
bana göre bu geri düşme konusunda önemli parçalardan birisi. aslına bakılırsa da bir altyapı çalışmasına veyahut tesisleşme çalışmasına göre yapılması da çok çok daha kolay olan bir sistem. öncelikle bizim takımımız da dahil olmak üzere bu ligde bu sistem; bir teknik direktör takımın yönetimini alır ve ya eski takım arkadaşlarından yahut eski futbolcularından oluşan ekibini hemen bu görevlere yerleştirir nadiren bir kondisyoner bazen de fizyoterapist liyakatli ve doğru araştırma ile takıma dahil edilir ki biz galatasaray olarak en azından son dönemlerde bunu gerçekleştiriyoruz.
bu sistemin avrupa uygulamasına bakarsak, premier ligin teknik direktör anlayışından çıkıp "manager" isminin etrafında bir teknik ekip kurmaya başlayıp bu sistemi de güzel bir şekilde oturtmasıyla, yardımcı antrenör ve antrenör ekibi büyük bir profesyonellik kazandı. şuan da avrupa'nın en yüksek liginden en düşük seviyesine kadar her takım bunu uygulamaya çalışıyor.
sisteme biraz bakarsak "tabi ki bu tamamen kendi gözlemim ve naçizane analizlerimdir.":
-yardımcı antrenör; neredeyse saha içerisindeki teknik direktör görevinde diyebileceğimiz yetkinlikte asıl teknik direktörün ideolojisine sahip, onun taktiğini ve analizlerini en iyi şekilde futbolcu ekibine yansıtabilen bir nevi teknik direktörün sadece saha içi görevlerini üstlenmiş kişidir. hatta premier ligde futbolcuların direkt olarak "manager" ile çok nadiren muhattap oldukları söylenir. taktik bilgisi ve futbolcu ilişkileri yüksek olması gereken, takımı kontrol edebilecek yetkinlikte olması çok önemli bir pozisyon.
-antrenör ekibi; asıl modern futbol anlayışında en önemli sistemlerden biri de bence bu. futbol artık teknik ve taktiksel açıdan o kadar genişledi ki büyük liglerin öncü takımları kullandıkları taç atışlarını bile taktik antrenman ile çalışan ekiplere sahipler. kaleden kısa pas ile oyun kurma, yıllarca çizgi oyuncusu diye adlandırdığımız bek oyuncularını topa sahipken orta içe çekip pas oyununa dahil etmekten başlayıp her türlü varyasyonların denendiği ve her geçen gün yeni sistemlerin çıktığı bir dönemdeyiz.
ortada bu örnekler var iken bizim takımımızın da acilen bu konuya dahil olması gerektiğini düşünüyorum, en azından takımımıza;
-iyi bir savunma antrenörü: takım defans futbolcuları ile haftanın belirli günlerinde savunma çalıştıracak modern hücum taktiklerine karşı dizilim ve savunma antrenmanları yapabilecek, futbolcuların pozisyon alma, ön sezi, top kullanma vb. özelliklerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapacak futbolu takip eden ve iyi analiz edebilen bir antrenör.
-iyi bir hücum antrenörü: aynı şekilde takımı hücum varyasyonları üzerine çalıştırabilecek hocanın taktiğine uygun antrenmanlar ile futbolcuları taktiğe hazırlayacak, hücum duran toplarının üzerine çalışmalar yapacak bir antrenör.
-bence özellikle bizim ihtiyacımız olan genç oyuncu antrenörü: tartışmasız süper ligin en iyi alt yapıya sahip takımlarından biriyiz ve 1.5 milyarın üzerinde borcumuz düşünüldüğünden kesinlikle üzerine çok daha fazla düşmemiz gereken bir nokta bu konu. aslında tamamen ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu ama şimdilik a takım antrenörüne değinmek istiyorum. evet alt yapımızda birçok genç oyuncu antrenörümüz olduğu gibi 1 adat de a takımda bulundurmamız elzem olan bir pozisyon. çünkü a takıma yükselttiğimiz oyuncular ile özel olarak ilgilenecek ve özellikle gençlerin mental gelişimlerine odaklanacak bir antrenör olmalı çünkü maalesef alt yapımızın en yüksek eksikliği gençlerin mental durumdan berbat olmaları. bu bir çok genç oyuncunun yok olup gitmesini önleyecek bir hamle olacaktır.
üzerinde durduğum bu konu aslında sizlerinde bildiği gibi daha da geniş bir sistem (taktik antrenör, teknik antrenör hatta özel şut antrenörü bile var) lakin en azından bir yerden başlayıp galatasaray'a dahil etmemiz gereken elzem bir konu. bu hocamız fatih terim'in de elini son derece rahatlatacak bir çalışma olacaktır, tabi kendisinin de biraz dik başlılığını kırıp bazı evlatlarından vazgeçmesi gerekecek. son dönemde ligimize baktığımızda fatih hocanın ne kadar saçma şeylerle uğraşmak zorunda kaldığını görüyoruz, teknik direktörün sadece futbol takımına odaklanması çok zor ki bence sadece bu konuya da odaklanmamalı. takımın teknik direktörü en basitinden transfer komitesi ile ve gözlemcilerle her daim kontak içerisinde olmalı ve bu süreci olabildiğince takip etmeli dersek antrenörler fatih hocanın birçok yükünü elinden alıp takımı hazırlayabilmeli ve geliştirebilmeli. şampiyonlar ligi takımı olacağız diyorsak kulübede oturup hakeme, rakip futbolcuya, rakip takım kulübesine saldıracak insanlardan kurtulmamız gerek. ha derseniz ki burası türkiye onlardan da lazım 1 tane koyarsın o da bu görevi üstlenir.

