206
süper lig 2018-2019 sezonunu izleyen, galatasarayın yine mutlu sona ulaşacağına inandığım, 14. hafta itibarıyla puan durumunun ise muhtemelen yine heyecanlı bir sona şahitlik edeceğimizi hissettirdiği sezon.
7 aralık 2019 galatasaray alanyaspor maçının sona ermesiyle birlikte koca sezonun ilk yarısı boyunca futbol namına olumlu bir şeyler ortaya koymadığımız bir gerçek. bunun sebebi fatih terim'in plansızlığı, oyuncuların formsuzluğu, antrenmanların düzgün işlememesi hatta oyuncuların bıkmışlığı veya doymuşluğu bile olabilir. olumlu yönden bakıldığında ise:
-muhtemelen yarıyı açık ara lider kapatacak olan sivassporu içeride öyle ya da böyle mağlup etmeyi bildik.
-ffp ile boğuştuğumuz sürece nihai başarının pek mümkün olmadığı şampiyonlar ligi maçları artık fikstür yoğunluğuna sebebiyet vermeyecek, taraftarın ve oyuncuların moralleri bozulmayacak.
-alanya gibi tehlikeli ve sistemlerine sadık bir ekibi mağlup etmeyi yine öyle ya da böyle başardık.
-puan farkının, kapatmaya aşina olduğumuz rakamlar arasında seyretmesini şans eseri de olsa sağlayarak takımda değişimin şart olduğunu açıkça anladık.
gelelim meşhur ocak operasyonuna. martin linnes, muhtemelen de henry onyekuru takıma katılacaklar. bu sistemsiz, plansız oyuna kimi dahil ederseniz edin, iyi futbola evrilmenin farklı bir yerden geçtiği aşikar ancak bu arkadaşların olumlu etki yaratacaklarına ve şampiyonluk yolunda fark yaratacaklarına inanıyorum. plandan bihaber ataklarımız (atak denilebilirse adlarına) top kaybı neticesinde kalemize karşı atak olarak döndüklerinde mariano ferreira filho isimli emekliliğini ilan eden eski futbolcunun "nerede bastonum" bakışlarıyla adamını kaçırdığı, diğer kanatta geri koşması fiziken mümkün görünmeyen ryan babel'in "oynayabildiğim rolde oynamıyorum ki" serneşine benzer hali son bulacaktır.
geriden oyun kurma çabamızda ise topla kat edebilen tek isim, halihazırda geçen seneye kadar sadece kötü bir sol bek olarak bilinen, şimdi modric vari performans veremediğinde twitter aleminde burun kıvrılan ömer bayram. mario lemina ise her ne kadar göz doldursa da, devamlılığını halen sağlayabilmiş değil.
en azından sağ beki bir orta tehdidi taşıyan, sol kanadında rakibi geride eksik yakaladığında o alanı anında kat edebilecek bir oyuncunun olması bir nebze de olsa bizleri rahatlatacaktır, biraz moral bulunursa yeterli dahi olacaktır; neticede burası premier lig değil. takıma biraz hız kazandırabildiğimiz takdirde geri dönmeyen babel'in geri dönmemesinden de faydalanırız, seri'nin paslarının açacağı oyunu da görmüş oluruz. yeter ki hareket olsun.
emre akbaba'nın sakatlığını atlatmış olacağı konuşulsa da, kendisinden tam randıman beklenmesi en azından 2020-2021 sezonuna kadar haksızlık olacaktır kanaatindeyim.
önümüzdeki maçlar ise ankaragücü, göztepe (d) ve antalyaspor. göztepe deplasmanı haricinde mevcut oyunla bile diğer maçlarda bir zorluk yaşamamız muhtemel gözükmüyor.
geçen sene 14.haftadaki halimiz için: (bkz: 2 aralık 2018 beşiktaş galatasaray maçı). o kadar kötü oynuyorduk ki bazılarımız "hakem doğradı ama hiç haketmedik" demek zorunda bile hissetmiş kendilerini. geçen sene daha mı kötüydü bu sene mi daha kötü tartışması yapılabilir, bahsettiğim bakış açısı da tartışılır ama bir galatasaraylıya bu lafı söyletecek futbolun kötü olduğu tartışılmaz.
sonrası hepimizin malumu: (bkz: 2018-2019 sezonu şampiyonu galatasaray)
ezcümle 14. haftası nihayete eren işbu sezonda galatasaray'dan ümidi kesmeyi gerektiren bir durum bu itibarla yok. neden yine ocak ayına kadar her haftasonu, galibiyet alınanlar da dahil, ne olacak bu takımın hali demek zorunda kalıyoruz? çünkü sene başında düzgün plan yapılmadı. finansal durum nedeniyle hocanın da köşeye sıkıştığını fakat yapabilecekleri konusunda kendisini küçümsediğini düşünüyorum. hırslanmamız lazımdı, hırslandık. sezon başı kampları ve planlaması konularında umarım bize iyi bir ders olur bu halimiz. bütün yaz hazırlanan takımlara karşı geçen seneki gibi 15-20 günlük çalışmayla yarım sezon bazında mücadele edeceğiz. biraz inandık mı, hoca öyle ya da böyle bir şeyleri değiştirdi mi, e tribün de elinden geleni yaparsa bu sezonun sonu için de şurada yerlerimizi alacağız: (bkz: 2019-2020 sezonu şampiyonu galatasaray).
7 aralık 2019 galatasaray alanyaspor maçının sona ermesiyle birlikte koca sezonun ilk yarısı boyunca futbol namına olumlu bir şeyler ortaya koymadığımız bir gerçek. bunun sebebi fatih terim'in plansızlığı, oyuncuların formsuzluğu, antrenmanların düzgün işlememesi hatta oyuncuların bıkmışlığı veya doymuşluğu bile olabilir. olumlu yönden bakıldığında ise:
-muhtemelen yarıyı açık ara lider kapatacak olan sivassporu içeride öyle ya da böyle mağlup etmeyi bildik.
-ffp ile boğuştuğumuz sürece nihai başarının pek mümkün olmadığı şampiyonlar ligi maçları artık fikstür yoğunluğuna sebebiyet vermeyecek, taraftarın ve oyuncuların moralleri bozulmayacak.
-alanya gibi tehlikeli ve sistemlerine sadık bir ekibi mağlup etmeyi yine öyle ya da böyle başardık.
-puan farkının, kapatmaya aşina olduğumuz rakamlar arasında seyretmesini şans eseri de olsa sağlayarak takımda değişimin şart olduğunu açıkça anladık.
gelelim meşhur ocak operasyonuna. martin linnes, muhtemelen de henry onyekuru takıma katılacaklar. bu sistemsiz, plansız oyuna kimi dahil ederseniz edin, iyi futbola evrilmenin farklı bir yerden geçtiği aşikar ancak bu arkadaşların olumlu etki yaratacaklarına ve şampiyonluk yolunda fark yaratacaklarına inanıyorum. plandan bihaber ataklarımız (atak denilebilirse adlarına) top kaybı neticesinde kalemize karşı atak olarak döndüklerinde mariano ferreira filho isimli emekliliğini ilan eden eski futbolcunun "nerede bastonum" bakışlarıyla adamını kaçırdığı, diğer kanatta geri koşması fiziken mümkün görünmeyen ryan babel'in "oynayabildiğim rolde oynamıyorum ki" serneşine benzer hali son bulacaktır.
geriden oyun kurma çabamızda ise topla kat edebilen tek isim, halihazırda geçen seneye kadar sadece kötü bir sol bek olarak bilinen, şimdi modric vari performans veremediğinde twitter aleminde burun kıvrılan ömer bayram. mario lemina ise her ne kadar göz doldursa da, devamlılığını halen sağlayabilmiş değil.
en azından sağ beki bir orta tehdidi taşıyan, sol kanadında rakibi geride eksik yakaladığında o alanı anında kat edebilecek bir oyuncunun olması bir nebze de olsa bizleri rahatlatacaktır, biraz moral bulunursa yeterli dahi olacaktır; neticede burası premier lig değil. takıma biraz hız kazandırabildiğimiz takdirde geri dönmeyen babel'in geri dönmemesinden de faydalanırız, seri'nin paslarının açacağı oyunu da görmüş oluruz. yeter ki hareket olsun.
emre akbaba'nın sakatlığını atlatmış olacağı konuşulsa da, kendisinden tam randıman beklenmesi en azından 2020-2021 sezonuna kadar haksızlık olacaktır kanaatindeyim.
önümüzdeki maçlar ise ankaragücü, göztepe (d) ve antalyaspor. göztepe deplasmanı haricinde mevcut oyunla bile diğer maçlarda bir zorluk yaşamamız muhtemel gözükmüyor.
geçen sene 14.haftadaki halimiz için: (bkz: 2 aralık 2018 beşiktaş galatasaray maçı). o kadar kötü oynuyorduk ki bazılarımız "hakem doğradı ama hiç haketmedik" demek zorunda bile hissetmiş kendilerini. geçen sene daha mı kötüydü bu sene mi daha kötü tartışması yapılabilir, bahsettiğim bakış açısı da tartışılır ama bir galatasaraylıya bu lafı söyletecek futbolun kötü olduğu tartışılmaz.
sonrası hepimizin malumu: (bkz: 2018-2019 sezonu şampiyonu galatasaray)
ezcümle 14. haftası nihayete eren işbu sezonda galatasaray'dan ümidi kesmeyi gerektiren bir durum bu itibarla yok. neden yine ocak ayına kadar her haftasonu, galibiyet alınanlar da dahil, ne olacak bu takımın hali demek zorunda kalıyoruz? çünkü sene başında düzgün plan yapılmadı. finansal durum nedeniyle hocanın da köşeye sıkıştığını fakat yapabilecekleri konusunda kendisini küçümsediğini düşünüyorum. hırslanmamız lazımdı, hırslandık. sezon başı kampları ve planlaması konularında umarım bize iyi bir ders olur bu halimiz. bütün yaz hazırlanan takımlara karşı geçen seneki gibi 15-20 günlük çalışmayla yarım sezon bazında mücadele edeceğiz. biraz inandık mı, hoca öyle ya da böyle bir şeyleri değiştirdi mi, e tribün de elinden geleni yaparsa bu sezonun sonu için de şurada yerlerimizi alacağız: (bkz: 2019-2020 sezonu şampiyonu galatasaray).