652
oyun yapısı değişmediği sürece 4-4-2, 3-4-1-2, 4-3-3, 4-1-4-1 veya dünya tarihinin efsane futbolcularından okan koç’un meşhur 3-3-6’sını bile oynasak değişen bir şey olmayacaktır.
1) “top bizde kalsın” mantığını acilen terk etmemiz lazım, göreceğiz ki zaten bu mantıkla olmasak bile özellikle türkiye liginde top çoğunlukla bizde kalacak.
2) tek pas oyun şart. her alan 30 saniye etrafına bakınıp 4 kere topu dürterse hangi taktikle oynarsak oynayalım bizden cacık olmaz.
3) orta yapmış olmak için orta yapmamız lazım. biz bir city olmadığımız ve orta sahamız ile beklerimiz city kalitesinde olmadığından, ceza sahası içerisinde kaos yaratabilmek için ceza sahası ön çizgisinin sağına veya soluna inen topların orta yapılması şart. buradan muslera’ya kadar dönen geri pasla olmayacak bu işler,
4) 3 pasta yarı sahayı çıkamadığımız her pozisyonda takıma 3.000 euro ceza kesilmesi şart. 30 saniyede topu rakip yarı sahaya taşıyamadığımız (elbette geçirmek için değil, kaybetmeden) her pozisyon için de aynısı geçerli. çok çok çok hızlı oynamayı öğrenmemiz lazım, özellikle topu kendi yarı sahamızdan çıkartırken.
5) zorunlu haller dışında topu eveleyip geveleyip muslera’ya “diksin” diye atan oyuncuya 1.000 euro ayrıca para cezası şart.
6) kaleyi bulan her 10 şuta takıma 3.000 euro prim. belhanda‘nın meşhur vitaminsiz şutu değil ama şut gibi şuttan bahsediyorum.
böyle ödül/ceza prensibi ile hızlı, bam bam oynarsak, hangi taktikle çıkarsak çıkalım güzel oyun izleriz. mevcut oyun mantığı devam ederse, hangi taktikle çıkarsak çıkalım mevcut sıkıcı, kaleyi bulamayan, pozisyona hasret oyunumuz devam eder.
önce mantığı değiştirelim, sonrasında en etkili taktiği değerlendiririz.
1) “top bizde kalsın” mantığını acilen terk etmemiz lazım, göreceğiz ki zaten bu mantıkla olmasak bile özellikle türkiye liginde top çoğunlukla bizde kalacak.
2) tek pas oyun şart. her alan 30 saniye etrafına bakınıp 4 kere topu dürterse hangi taktikle oynarsak oynayalım bizden cacık olmaz.
3) orta yapmış olmak için orta yapmamız lazım. biz bir city olmadığımız ve orta sahamız ile beklerimiz city kalitesinde olmadığından, ceza sahası içerisinde kaos yaratabilmek için ceza sahası ön çizgisinin sağına veya soluna inen topların orta yapılması şart. buradan muslera’ya kadar dönen geri pasla olmayacak bu işler,
4) 3 pasta yarı sahayı çıkamadığımız her pozisyonda takıma 3.000 euro ceza kesilmesi şart. 30 saniyede topu rakip yarı sahaya taşıyamadığımız (elbette geçirmek için değil, kaybetmeden) her pozisyon için de aynısı geçerli. çok çok çok hızlı oynamayı öğrenmemiz lazım, özellikle topu kendi yarı sahamızdan çıkartırken.
5) zorunlu haller dışında topu eveleyip geveleyip muslera’ya “diksin” diye atan oyuncuya 1.000 euro ayrıca para cezası şart.
6) kaleyi bulan her 10 şuta takıma 3.000 euro prim. belhanda‘nın meşhur vitaminsiz şutu değil ama şut gibi şuttan bahsediyorum.
böyle ödül/ceza prensibi ile hızlı, bam bam oynarsak, hangi taktikle çıkarsak çıkalım güzel oyun izleriz. mevcut oyun mantığı devam ederse, hangi taktikle çıkarsak çıkalım mevcut sıkıcı, kaleyi bulamayan, pozisyona hasret oyunumuz devam eder.
önce mantığı değiştirelim, sonrasında en etkili taktiği değerlendiririz.